TURİZMİN SESİ
Oxford Center for Technology and Development tarafından da desteklenen OBASE Geyve Akıllı Tarım projesi kapsamında tarımsal verimliliği artırmayı amaçlıyor. Projede kullanılan akıllı sensörler, sık aralıklarla toprak ve hava durumununa ilişkin verilerin toplanmasına ve toprağın ihtiyacına göre zamanında müdahaleye olanak sağlıyor. Verilerin blokzincir teknolojisi ile tedarik zinciri paydaşlarına güvenli biçimde iletilmesi ise tarım ürünlerinin izlenebilirliğine katkıda 2022 yılında son bir yılın en yüksek katılımcı sayısıyla halka arz edilen yazılım ve teknoloji geliştirme şirketi OBASE, bilgi ve deneyimini Türkiye’de kritik önemi olan tarım sektöründe de değere dönüştürmek üzere yeni bir misyon üstlendi. 27 yıldır başta perakende olmak üzere telekomünikasyon, finans, sigorta, ilaç, ulaşım ve lojistik gibi pek çok farklı sektördeki ulusal ve uluslararası şirkete çözüm sağlayan OBASE, akıllı sensörler aracılığı ile tarımda sürdürülebilirliği güçlendiren, veri odaklı projeler geliştiriyor.
Tarımsal alanların anlık verileriyle sürdürülebilir tarım
Geyve Kaymakamlığı ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile hayata geçirilecek olan Geyve Akıllı Tarım Uygulamaları Merkezi projesinde, pilot uygulama aşamasına geçildi. Umurbey Mahallesi’ndeki bir elma bahçesinde konumlandırılan akıllı sensörler aracılığıyla 10 dakikada bir toprak ve hava durumu verilerinin aktarımı gerçekleşirken, müdahaleler toprağın ihtiyacına göre ve zamanında yapılabilecek. Akıllı sensörler aracılığı ile sahadan toplanan veriler blokzincir teknolojisi ile değiştirilemez olarak saklanacak. Bu sayede üreticiden nihai tüketiciye tedarik zincirindeki tüm paydaşlara ürüne ait bilgilere erişim verilerek izlenebilirlik sağlanacak.
Tarım 4.0 dönemi
Proje hakkında bilgi veren OBASE Kurucu Ortağı Banu Dal, tarım alanında yapılan çalışmaların ülkemiz için önemli bir değer taşıdığını vurguladı. Yüzde yüz yerli çözüm sağlayan OBASE’in, Türkiye tarımının akıllı dönüşümünde önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Dal, “Dünya tarım topraklarından yüzde 0,8 pay almasına rağmen toplam küresel çıktının yüzde 1,29’undan fazlasını üreten ülkemizde tarımsal faaliyetlerin ekonomik değere katkısı oldukça yüksektir. Tarımda teknolojinin etkin kullanılması da tarımsal verimlilik için aynı derecede önem taşıyor. Tarım 4.0 olarak adlandırılan teknolojik dönüşüm sürecinde Türkiye, hak ettiği yeri mutlaka alacak. OBASE olarak bu sürecin önemli oyuncularından biri olabilecek bilgi, deneyim ve daha önemlisi yerel kalkınma motivasyonuna sahibiz” dedi.
Nesnelerin internetinden bahçelerin internetine
Banu Dal, akıllı tarım sistemlerinin anında ve doğru müdahale olanağı yaratarak, üretkenliği artırdığını, zararı azalttığını ve uzaktan algılama yoluyla kaynakların çok daha verimli kullanılabildiğine dikkat çekti. Geleneksel tarımda, çiftçinin tarlada ya da bahçede olması, araziyi ve mahsulün durumunu sürekli olarak izlemesi zaruri bir gereklilikti. Bugün sanayi tesislerinde hayata geçirilen robotik teknolojiler, makine öğrenmesi ve nesnelerin interneti gibi kavramlar dünyanın en verimli tarım aktivitelerinde kullanılıyor. Bahçelerin ve tarlaların interneti süreci karar vericilere hızlı, kesintisiz ve doğru bilgi sağlamak açısından çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yeni nesil üretici sayısını artırmak için yeni nesil tarıma yatırım
Banu Dal, Türkiye’nin tarımsal üretim değerinin 2030’da 113 milyar dolara ve 2050’de 273 milyar dolara ulaşma potansiyeli olduğuna, tarımın güçlendirilmesinin küresel gıda güvenliği sorununun tek çözümü olduğuna da dikkat çekti. Yeni nesil tarım uygulamalarının eğitimli ve genç nesil çiftçilerin çoğalmasını da sağlayacağını belirten Dal, “Sürdürülebilir tarıma yönelik yenilikçi tarımsal süreçler gençlerin tarıma olan ilgisini artıracak. Geleneksel çiftçilik öğretilerinden yararlanacak, geleceğin çiftçilerine alan açacağız” dedi.
Gıda güvenliği ve atık sorununa teknolojik çözüm
Banu Dal, küresel gıda güvenliği sorununun giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, akıllı tarımsal uygulamaların bu sorunun çözümünde kritik rol oynadığını belirtti. OBASE’in Real World Health (RWH) ve Oxford Center for Technology and Development (OCTD) ortaklığında yürütülen uzun soluklu bir projenin içinde yer aldığını söyleyen Dal, “Türkiye'de gıda israfı yılda 214 milyar Türk Lirasına mal olan dev bir sorun. RWH ve Oxford Center for Technology, gıda israfını tarladan rafa kadar en aza indirmeye yönelik bir dizi uygulamada OBASE’ in geliştirdiği blokzincir teknolojisinden yararlanacak. Perakende ve tedarik zinciri yönetimi alanındaki 30 yıla yaklaşan deneyimimizin bu projeye değer katacağına ve gıda israfının azalmasını destekleyeceğine inanıyoruz” dedi.
Yerli Üretim Teknoloji
Ürettiği teknolojinin yüzde yüz yerli sermayeli olması OBASE’in pazardaki en önemli farklılıklarının başında geliyor. Ulusal ve uluslararası şirketlere 240 kişilik deneyimli kadrosu ile çözümler sunan OBASE aynı zamanda T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı bir Ar-Ge Merkezine de sahip. Geyve Kaymakamlığı ile İlçe Tarım ve Ormana Müdürlüğü iş birliği ile hayata geçirilen Geyve Akıllı Tarım Uygulamaları Merkezi projesinde de yerli üretim sensörler kullanılıyor. Teknolojik gelişmeleri tarımın sürdürülebilirliği için kullanacak olan Akıllı Tarım Uygulama Merkezinde, drone, akıllı sensörler, IoT gibi teknolojiler kullanılarak, teknoloji üreticileri ile çiftçiler bir araya getirilecek.