TURİZMİN SESİ
Birinci derece tarihi eser statüsünde olan otelin orijinal dokusu korunarak, uluslararası bir otelde olması gereken teknik altyapıyla donatıldı. Otel, yüzde 35 dolulukla kapılarını açıyor. İki buçuk yıldan bu yana kapsamlı bir restorasyon geçiren Pera Palace Hotel, 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren yenilenmiş olarak hizmete giriyor. Otelin yeni hali bu sabah düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Pera Palace Hotel'in üst yapı kullanım haklarına sahip olan Beşiktaş Turizm Yatırımları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kalkavan ve Otel Genel Müdürü Pınar Kartal Timer'in gerçekleştirdiği basın toplantısında, 1892'de kapılarını açtıktan sonra ilk kez bu kadar kapsamlı restorasyon-renovasyon geçiren otelin son haline ilişkin bilgiler verildi.
Tarih ve teknoloji birleşti
İstanbul'un en değerli simgelerinden biri olan bu yapıyı, eski ihtişamıyla kente ve dünya turizmine armağan edebilmek için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Otel Genel Müdürü Pınar Kartal Timer, "Gerek ben, gerekse çalışma arkadaşlarım yaklaşık dokuz aydır otelin içindeki ofislerimizde görev başındayız." dedi.
Otelin restorasyonunda tarihi ve 21. yüzyıl teknolojisini birleştirdiklerini söyleyen Timer, "Otelimiz birinci derece tarihi eser statüsünde. Bu niteliğiyle, restorasyon çalışmalarında amacımız, yapının orijinal dokusunu korurken, bir yandan da uluslararası bir otelde olması gereken teknik altyapıyı bu dokunun içine entegre edebilmekti. Bunu en iyi şekilde başardığımıza inanıyorum." diye konuştu.
Uluslararası zincir tercih edilmedi
Beşiktaş Turizm Yatırımları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kalkavan da, Pera Palace Hotel'in işletilmesi için uluslararası bir otel zinciri ile anlaşmayı tercih etmediklerini belirterek şöyle konuştu: "Bu kararımızın altında, bir 'müze-otel' olan Pera Palace Hotel gibi tarihi bir markanın işletilmesinde, kendi şirketimizin yabancı bir zincirden çok daha hassas, bu sembol yapıyı koruma konusunda çok daha dikkatli davranacağı inancı yatıyordu.
Restorasyon bütçesi 23 milyon euro
Beşiktaş Turizm A.Ş olarak, 2006 yılında Pera Palace Hotel'in 2051 yılına kadar olan üst yapı kullanım hakkını devraldıklarını hatırlatan Kalkavan, restorasyon-renovasyon sürecine başlamadan önce öngördükleri bütçenin 15 milyon euro olduğunu, ancak süreç başladığında bu oranın 23 milyon euroya kadar çıktığını bildirdi. Bu bütçenin daha da artabileceğini belirten Kalkavan, Pera Palace Hotel'in karşısındaki Baran ve Yasemin apartmanlarını da satın aldıklarını açıkladı. Bu apartmanlarda da şu anda restorasyon yaptıklarını kaydeden Kalkavan, otelin 115 olan oda sayısına buradan 15 oda daha ekleyeceklerini ifade etti.
Kalkavan şunları söyledi: "Otelde restorasyona başlamadan önce 145 oda vardı. Bu odalardan bazıları penceresiz ve standartları düşük odalardı. Biz bu odaları başka şekilde düzenledik. Şu anda otelimizi 115 oda ile hizmete açıyoruz. Ayrıca Baran ve Yasemin Apartmanlarından 15 oda daha ilave edeceğiz. Restorasyonda en çok önem verdiğimiz yer giriş katı oldu. Tarihi bina taş olmasına rağmen 1950'lerden itibaren hep boyanmıştı. Biz taş işçilerinin çekiçle yaptığı titiz çalışma ile binanın orjinal yüzeyine ulaştık.
Tarihi yapıların korunması, sağlıklaştırılması ve yeniden işlevlendirilmesi konusunda, her biri kendi dalında uzman koruma mimarları, mimarlar, mühendislik firmaları ve öğretim üyesi danışmanlarımızın çalışmaları neticesinde, İstanbul kültürel mirası içinde son derece önemli bir yere sahip olan yapı, ayrıntılı bir biçimde belgelenmiş, tüm tarihi ve mimari değerleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, geçmişteki ihtişamına tekrar kavuşturulmak üzere aslına uygun olarak projelendirilmiştir ve akabinde restore edilmiştir."
Açılış doluluğu yüzde 35
Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Pera Palace Hotel Pınar Kartal Timer, İngiliz bir gazeteci olan ilk müşterilerini 14 Ağustos'ta ağırladıklarını, şu an için Eylül ayı doluluk oranının yüzde 35 olduğunu ifade etti. ABD, Fransa ve İngiltere'den çok ilgi gördüklerini kaydeden Timer, otelin açılışını dünyaya duyurmak için çalışma yaptıklarını, Londra'da bir PR ajansı ile anlaştıklarını, ayrıca acentalar aracalığıyla duyuru da yaptıklarını belirtti.
Otelin 1 Eylül'de konuk ağırlamaya başlayacağını hatırtalan Timer, yıl sonuna kadar doluluk hedeflerinin yüzde 60'lara ulaşmak olduğunu söyledi. Eylülde resmi bir açılış yapacaklarını ancak törenin tarihinin devlet yetkililerinin katılımı nedeniyle henüz belli olmadığını anlatan Timer, ilk görkemli organizasyonlarının otelin tarihinde çok önemli bir yeri olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda yapacakları Cumhuriyet Balosu olacağının sözlerine ekledi.
Artık SPA da var
16'sı süit 115 odası bulunan Pera Palace Hotel, odalarının çoğundan eşsiz bir Haliç manzarası sunuyor. Binaya yeni eklenen ve İsviçreli ünlü SPA markası After the Rain ürünlerinin kullanılacağı SPA'da kapsamlı bakım hizmetleri verilirken, kapalı yüzme havuzu da hizmete giriyor. Otelin gün ışığı alan, yüksek tavanlı tarihi salonları ise; davet, düğün ve toplantılara ev sahipliği yapmaya hazır.
Lezzet durakları
Pera Palace Hotel, yeme-içme mekanlarıyla da İstanbul'a yepyeni bir soluk getirecek. Aydınların, yazar-çizerlerin buluşma noktası olan efsanevi Orient Bar, unutulmakta olan gerçek bar keyfini yeniden yaşatmak üzere geri geliyor. Bir İstanbul klasiği olan Patisserie de Pera, İstanbullular'a Fransız stili tatlı ve pastalar sunacak. Akşamüstü çayları canlı piyano müziği eşliğinde yine Kubbeli Salon'da yudumlanacak.
Otelin yeni açılan ana restoranı Agatha, Orient Express'in güzergahındaki en önemli duraklar olan Paris, Venedik ve İstanbul'dan hareketle, bu mutfakları bir araya getiriyor... Fransız, İtalyan ve Türk lezzetlerini yiyecek ve içecek alanında birleştirerek şık bir atmosferde misafirlerin beğenisine sunan Agatha, Orient Express hattındaki bu üç ülkenin mutfak kültürü arasında adeta bir köprü kuruyor.
Atatürk Müze Odası
Pera Palace Hotel, giriş kapısının hemen önündeki klasik otomobili, fraklı doormanleri, Atatürk Müze Odası, kültür sanat etkinlikleri, Orient Bar'ı ve daha birçok özelliği ile yerli ve yabancı konuklarına 100 yılı aşkın tarihinin izlerini hissettirmeye hazır. Tamamen yenilenmiş olarak kapılarını açan İstanbul'un İncisi, İstanbul'un simgesi olarak ışıltısını ve ihtişamını yeniden gözler önüne seriyor.