TURİZMİN SESİ
Her yıl doğan dört küçük flamingonun üçü, Kuzey Tanzanya’daki Natron Gölü Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı’nda dünyaya geliyor. Bir çok canlının yaşadığı Natron Gölü yüksek tuzluluğa sahip. Gölün bu özelliği ise küçük flamingolar için çok önemli çünkü flamingolar bu sularda yaşayan canlılarla besleniyor. Gölde yapılması planlanan soda fabrikası ise tatlı su kaynaklarını kullanacağı ve kimyası değişmiş atık suyu tekrar göle vereceği için hem üreyen flamingolar hem de yörede yaşayan insanlar için felaket niteliğinde. Her yıl turistler flamingoların çiftleşme dansı esnasında ortaya çıkan muhteşem ‘Pembe Gösteri’yi görmek için Natron Gölü’nü ziyaret ediyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında İzmir’in Gediz Deltası’nda büyük bir olasılıkla Tanzanya Natron Gölü’nde doğan ve Anadolu’da nadiren rastlanan küçük flamingo görüntülenmişti. Öte yandan, Tıpkı Natron Gölü gibi Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı olan Gediz Deltası’nda geçen sene yaklaşık 20 bin çift flamingo kuluçkaya yatmıştı. Bu sayımla, Dünya’daki her on flamingodan birinin Gediz Deltası’nda ürediği belgelenmişti. Öte yandan, Gediz Deltası’nda yaşayan flamingo beslenme ve üreme kolonisi “İzmir Körfez Otobanı Projesi” ile tehdit altında. Doğa Derneği, TMMOB ve EGEÇEP’le birlikte 85 kişinin otoban projesinin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararının iptali için açtığı davaysa devam ediyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, “Tanzanya Hükümeti’nin soda fabrikasını iptal kararını tebrik ediyoruz. Narton Gölü’ndeki tehlike şu an için ortadan kalkmış durumda. Öte yandan Dünya’nın en büyük flamingo kuluçka alanlarından biri, İzmir’in Gediz Deltası tehlike altında. Oysa ki Gediz Deltası, dört UNESCO Dünya Doğa Mirası kriterinin tamamını sağlıyor. Bu yüzden talebimiz, deltanın otoban projesi gibi projelerle yok edilmesinin engellenmesi ve ivedi olarak UNESCO listesine alınması. Gediz Deltası, İzmir’in ve Türkiye’nin değerini tüm dünya ölçeğinde anlatan eşsiz bir doğa mirası. Böylesine değerli bir doğal alan, tıpkı Tanzanya’daki Natron Gölü gibi hiçbir zarara uğramadan yaşatılmalı, İzmir halkına, Türkiye’ye ve gelecek nesillere UNESCO Dünya Doğa Mirası olarak bırakılmalı" dedi.