TURİZMİN SESİ
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sürdürülebilirliği sağlamada özel kesimin kritik rolüne inandığını belirterek, "Turizmciler olarak pek çok konuda olduğu gibi sürdürülebilirlik alanında da yaptıklarınız ve yapacaklarınız, tüm özel sektör için örnek oluşturacak ve fark yaratacaktır" dedi. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, insanlık tarihinin çok özel, çok farklı bir dönemine tanıklık edildiğini belirterek, "Tarihte benzeri az görülmüş bir 'uyanış' döneminde yaşıyoruz. Artık anlıyoruz ki insanoğlu kendi kendinin sonunu getirebilir, üstelik bu hiç de uzak bir ihtimal değildir. Yaptığımız her işte 'sürdürülebilirlik' ilkesini merkeze koymazsak, sonumuz iyi gözükmüyor!" dedi.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği'nin (POYD) Antalya Mardan Palace Hotel'de düzenlenen olağan toplantısında konuşan Eczacıbaşı, sürdürülebilirliği sağlamada özel kesimin kritik rolüne inandığını ifade ederek, "Sorumluluğu biz taşıyoruz. Uluslararası örgütlere, kamu yönetimine, yerel yönetimlere sorumluluğu atacak lüksümüz yoktur. Geleceğimiz bizim elimizde ve sürdürülebilirlik konusunda yapacağımız her türlü girişimin tek anlamlı başlangıç ilkesi bu" diye konuştu. Eczacıbaşı Girişim Endüstriyel'in POYD ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında derneğin olağan toplantısına katılan Eczacıbaşı, Türkiye için övünç vesilesi ve ilham kaynağı olan turizmin, ekonominin lider sektörlerinden biri haline geldiğini ve turizm yöneticilerinin sürdürülebilirlik alanında yaptıklarının ve yapacaklarının, tüm özel sektör için örnek oluşturacağını söyledi.
"ÖZEL SEKTÖR ÇÖZÜMÜN ÖNEMLİ BİR PARÇASI"
Ekonomik büyümeyi ve istihdamı sağlayan esas gücü oluşturan iş dünyasının, ulusal ve uluslararası kuruluş ve örgütleriyle, sürdürülebilirlik çalışmalarının ön sıralarında yer aldığını, teknoloji ve inovasyonun kaynağında da özel sektörün bulunduğunu belirten Eczacıbaşı, "Özel sektör, çözümün önemli bir parçası işlevini üstlendiğinde, aynı zamanda kendi çıkarlarına da uygun davranmış oluyor" diyerek, bunun nedenlerini şöyle sıraladı: "Kuruluşlar uzun dönemde, ancak müreffeh ve istikrarlı toplumlarda başarılı olabiliyorlar. Şirketler, eğer sosyo-ekonomik ve çevresel sorunların giderilmesinde aktif rol oynayabilirlerse, kamuoyunda daha olumlu bir imaja sahip oluyorlar. Unutmayalım ki, tüm dünya kamuoyunda, sürdürülebilirliğin tehlikeye girmiş olmasında iş dünyasının sorumluluk taşıdığı düşüncesinin hakim olması, bu konunun önemini daha da artırıyor.
Öte yandan, şirketlerin, katılımcılığı destekleyen, yaşam kalitesini yükseltmeyi, toplumsal dengesizlikleri hafifletmeyi, kadın-erkek eşitliğini sağlamayı hedef alan çalışmaları ise pazarın genişlemesini olduğu kadar, yarının tüketicileri ile yakın ilişkiler kurmayı da sağlıyor. Geleceğin sürdürülebilir dünyası oluşurken kuşkusuz artacak olan ileri teknoloji, çevre dostu altyapı ihtiyacı pazarı da genişletiyor. Saydıklarımızın hepsinden daha kısa sürede elle tutulur sonuçları görülebilen etken ise, sürdürülebilirlik uygulaması ile sağlanan kaynak verimliliği artışı ve tasarruf oluyor." Turizm sektörünün özel nitelik ve koşulları olduğunu da ifade eden Bülent Eczacıbaşı, doğal, toplumsal ve tarihsel çevrenin korunmaması durumunda turizmin sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Gelecek kuşaklara içinde yaşayabilecekleri bir dünya bırakmanın yanısıra, günümüzde tüm ülkeler için çok önemli bir gelir ve istihdam merkezi ve yaratıcısı haline gelmiş bulunan turizmi, sürdürülebilir kılmak zorundayız" dedi.