TURİZMİN SESİ
Seramik sanatçısı Prof. Dr. Erdinç Bakla, halk zanaatinin bir ürünü olan tabağın, ilk defa saray zanaati olan birçok İznik seramiğinin fiyatını geride bıraktığına işaret etti. Kal'a-i Sultaniye'nin (Çimenlik Kalesi) Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmasıyla çevresinde yerleşimin başladığını anlatan Bakla, yaklaşık 10 yıl sonra da Çanakkale'de ilk çanak atölyesinin faaliyete geçtiğini söyledi.
Bakla, 1960'lı yıllarda kapanan son atölyeye kadar, yöredeki eşsiz seramiklerin üretiminin 490 yıl sürdüğünü belirterek, "Ürünler her ne kadar bir zanaat ürünü olsa da üretilen bazı parçaların son derece özgün işler olması, Çanakkale seramiklerine haklı bir şöhret sağlamış ve eserlerin çoğu sanat eseri olarak kabul edilmiştir. Müzayedede satılan tabak, gerçek bir şaheserdir. Bir eşi daha yoktur ve halk zanaatinin sade görkemini ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Kente tekrar "Seramik Şehri" kişiliği kazandırmak için 2008 yıl ının nisan ayında Valilik, Belediye Başkanlığı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Rotary Kulübü tarafından "Seramik Şehri Çanakkale Konseyi" kurulduğunu ifade eden Bakla, konseyin etkin çalışmalar ortaya koyup, şehrin "Seramik Şehri" olduğunu özellikle sanat çevrelerine ve koleksiyon sahiplerine duyurduğunu söyledi.
Bakla, etkin çalışmaların semeresini verip, Çanakkale seramikleri toplayan koleksiyoncuların her müzayedede eşsiz halk zanaati seramiklerin peşine düşüp, ürünlerin fiyatlarında hızlı bir artışa neden olduğunu belirtti. Bunun en somut örneğinin Nişantaşı'ndaki müzayedede yaşandığını anlatan Bakla, Çanakkale'nin son yıllarda hızla kabuk değiştirdiğini, şehre adını veren halk zanaatinin tekrar hatırlandığını, İstanbul'daki koleksiyoncular, müzayede firmaları sahipleri ile sanatçıların şehirdeki etkinlikleri yakından izlemeye başladığını kaydetti.