Sağlık turizminde çantacı tehlikesi

Türkiye Sağlık Turizmi Derneği tarafından bu yıl 7’incisi düzenlenen Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi, 18-21 Kasım 2015 tarihlerinde Silence İstanbul Hotel & Convention Center’da gerçekleşti

TURİZMİN SESİ

Türkiye’de sağlık turizminin altyapısı, kalitesi, akreditasyonu ve ekonomik potansiyeli gibi konuların ele alındığı kongrede konuşma yapan Abyssus Danışmanlık CEO’su Oğuzhan Süral, ”Türkiye, sağlık turizminde dünyanın önde gelen merkezlerinden biri olabilir. Ancak ‘çantacı’ olarak tanımladığımız pazarlamacılar gereksiz rekabet ve düşük fiyat politikası uygulayarak sağlık turizminde tehlike yaratıyor” dedi. Süral, daha önce tatil turizminde yapılan düşük fiyat politikasının sağlık turizminde uygulanmaması ve sağlık turizminin çantacılara bırakılmaması konusuna dikkat çekti.Türkiye, üstün sağlık hizmetleri, kaliteli tesisleri ve jeografik konumuyla son yıllarda sağlık turizminde önem taşıyan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye Sağlık Turizmi Derneği ise Türkiye'nin sağlık turizmi altyapısını ve hizmet kalitesini tanıtmak, sektörün potansiyelini ortaya koymak amacıyla her yıl Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi düzenliyor. Bu yıl 7’incisi düzenlenen kongreye yurtiçi ve yurtdışından üst düzey bürokrat, yönetici ve turizm yatırımcıları katılım göstererek ‘Sağlık turizminde destinasyon oluşturulması ve yönetimi’ konusu ele alındı. Sağlık turizmi konusunda Türkiye ve çevre ülkelere danışmanlık hizmeti veren Abyssus Danışmanlık şirketi CEO’su Oğuzhan Süral da konuşmacılar arasında yer aldı. 

Sağlık turizminin ekonomideki etkisine değinen Abyssus Danışmanlık CEO’su Oğuzhan Süral, “Sağlık turizmi, ülkemiz için cari açığı kapatmada önemli bir silah. Devlet bu alanda büyük teşvik veriyor fakat bu teşvik bilinçsiz ve yetkinliği olmayan birçok kişiyi de bu alana çekiyor. ‘Çantacı’ olarak tabir ettiğimiz bu kişiler dolayısıyla hem tesisler hem de devlet zarar görebilir. Bu tehlikenin devam etmesi ise kalitesi yüksek sağlık turistlerinin ülkemizi tercih etmemesine sebep olur” dedi. Sağlık turizmi için Türkiye’nin yüksek teknoloji, modern sağlık merkezleri ve başarılı hekim kaynağına sahip olduğunu dile getiren Süral, yanlış pazarlama stratejilerinin ve akreditasyon problemlerinin Türkiye’nin rakipsiz olduğu avantajlarını kaybetmesine neden olacağını belirtti. Özellikle sosyal medya ve internetin pazarlama ve iletişim konusunda en önemli kaynak olduğundan bahseden Süral, vasıfsız kişiler tarafından yapılacak pazarlamanın hastalar arasındaki hızlı iletişimle kötü sonuçlara yol açabileceğini de söyledi.Ekonomi Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin önlem alması gerektiğini vurgulayan Süral, “Sağlık turizmi yapan şirketlere aynı otellerdeki gibi bir akreditasyon ve derecelendirme sistemi verilmezse sektör büyük darbe alacaktır. Ekonomi ve Sağlık Bakanlığı, sağlık turizminin sürdürülebilmesi için önlem alması gerekir” dedi.