PERA PALACE HOTELE DÜNYA BASININDA

İngiliz Tatler ve Harper's Bazaar dergilerinden Pera Palace Hotel'e övgü...

TURİZMİN SESİ
Pera Palace Hotel 2011'de de dünya basınında... İngiltere'nin önemli yayınlarından Tatler ve Harper's Bazaar, okurlarına “dünyada görülmesi gereken oteller” başlığı altında Türkiye'den Pera Palace Hotel'i öneriyor. Pera Palace için yapılan yorumlar, ihtişam, tarih ve modern altyapının bir arada olduğu yönünde. 

İngiltere'de yayınlanan Tatler Dergisi Ocak sayısında, “Dünyanın En İyi 101 Oteli” arasında, Türkiye'den tek otel olarak Pera Palace Hotel'e yer verdi.

Tatler Dergisi'ndeki yazıda 2010 yılının Eylül ayında konuklarını tüm ihtişamıyla yeniden karşılamaya başlayan Pera Palace Hotel'de otantik Osmanlı ihtişamının zarif bir biçimde yansıtıldığı belirtiliyor. Dergi, otelin tarihine ise şöyle değiniyor: “1892 yılında açılan Pera Palace; o dönem Orient Express yolcularının konakladıkları kentin en göz kamaştıran yapısı ve oteliydi. Otel, 2010 yılına kadar tutkunlarından ayrı kaldı ancak restorasyon sonrası, 2010 yılının sonbaharında yeniden hizmete açıldı.” Dergi, otelin adını ünlü konuklarından alan odfalarına da atıfta bulunarak bir öneride de bulunuyor: “Otelin ünlü konukları arasında bulunan Greta Garbo'nun isminin verildiği lila –pembe tonlarındaki köşe odalarından birinde kalmak özellikle iyi bir seçim olacaktır!”

Tatler'in dikkatini çeken bir başka nokta ise, Türkiye'nin ilk elektrikli asansörünün de Pera Palace Hotel bünyesinde olması…

İngiliz Harper's Bazaar da okurlarına önerdi
İngiliz Harper's Bazaar Dergisi de Ocak sayısındaki seyahat ekinde Pera Palace Hotel'i “2011'in En İyi Nostaljik Oteli” seçti. “İstanbul'un kalbi niteliğindeki Tepebaşı hattında, Haliç manzaralı inanılmaz Pera Palace, yeniden doğdu!” sözleriyle açılan yazıda, Orient Express yolcuları için açılan ve zaman içinde yıpranan otelin yenilendiği ise şu sözlerle müjdeliyor: “İstanbul'un ışıltısı, artık otelin güzel balo salonlarında parlıyor. Pera Palace'ın fevkalade estetiğindeki oryantal çizgi hissedilmeyecek gibi değil...”