Okan Bayülgen; Bugüne Kadar Hiç Turistimiz Olmadı Sizden Bekliyoruz

Okan Bayülgen; İstanbul'un en yeni, şaşalı, sıra dışı mekanı DADA Salon'da Mice Acentalarını ve TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’yı ağırladı

TURİZMİN SESİ


Dada Salon hakkında MICE acentalarına bilgi aktaran Okan Bayülgen; “Hanımlar, Beyler Hoşgeldiniz, bulunduğunuz yer Dada Salon Kabarett. Burada ben Başkanımız Firuz Bağlıkaya ile beraber sizlere evsahipliği yapıyorum. Burası 300 kişilik sandalyeli masalı yani Kabare düzeni içinde hizmet veren, içinde tiyatro ve konserlerin olduğu bir alandayız.

Şimdi ben Sayın Başkanı çağırmadan önce diğer misafirleriminde teşvikiyle size nerede bulunduğunuzu anlatmak istiyorum. Aslında burası bir kültür alanı. 7000 kitaplık kütüphanesi ile balkonlarından ve sahnesinden alt kattaki kulisinden ve alt kattaki diğer performans sahnesine ve hemen uzantısı olan daha ilerimizde aynı kat üzerinde bir sanat galerisi var. 10’a yakın bir Dada salonlar zinciri var. Belki ilginizi çeker de hoşunuza gider diye niçin etrafınızda bu kadar sanat olduğunu anlatmaya çalışacağım” dedi.

DADA SALONUN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Aslında bu Dada ismi yabancı dillerde anne, mama, dada isimleri taşıyan basit birşey bu Dada salonu. Ama bu Dada salonunun dünyada bir tarihi var. O da Birinci Dünya Savaşı sırasında 1916’da İsviçre Zürih’te bir adam çıkıyor ve hem savaşa karşı hem sanat anti sanat burjuvaziye karşı bir manifesto veriyor ve bu manifestoya dadaizm ismini veriyorlar. Neden böyle bir manifesto veriyor, çünkü o tarihlerde 1916’da diyor ki artık bütün bu sanat işleri zenginlerin eline geçti. Bu zenginlerde savaşlar çıkardılar, bizi mahvettiler. Sanat eserleri zenginlerin evlerinde, zenginlerin sanat galerilerinde, zenginlerin müzelerinde.

Halbuki bunun halkla bir araya gelmesi lazım. E peki bunların sergi açacak yerleri yok, işte gösteri yapacak, tiyatro yapacak, edebiyat matineleri düzenleyecek yerleri yok. Bu nedenle Zürih’te ilk olarak Kabare Otel ve arkasından da Salon Dada diye bir yer açıyorlar ve bu Dada Salon’un ya da Salon Dada’nın tarihi böyle başlıyor. Daha sonra 4 yıl süren bu sanat akımı sona eriyor, fakat gerisinden gelen bütün sanat akımlarını etkiliyor ve bitiyor. Bir daha da dünyada bana kadar bir daha da Salon Dada açılmıyor. Eğer Google’da arama yaparsanız Dada Salon diye bir kuaför bulacaksınız, bir de beni bulacaksınız.

PEKİ NİÇİN BÖYLE BİR MEKAN?
Çünkü böyle bir mekanda farklı bir tiyatro deneyimi, farklı bir konser deneyimi yaşatmak için. Bugünlerde reklamcıların ya da sizlerin yani bütün çalışanların çok sözünü ettiği 360 derece denilen şeyi yaşatmak için var. İstanbulumuz biliyorsunuz yaşanması çok zor bir kent. İşte trafikte bugünkü toplantımıza gelemeyenleri görüyoruz. Dolayısı ile işten çıkan insanlar belli bir hesap içerisinde, belli bir ekonomi içerisinde buraya gelebilirler, yiyebilirler, içebilirler, bir tiyatro izleyebilirler. Hemen ardından bir konser izleyebilirler, yine aynı yerde ve daha sonra bir sanat galerisi ya da alt kattaki kulüpte eğlenebilirler. Aslında artık hiçbir yere gidemeyen, hareket edemeyen insanlar için bir vakit geçirme alanı ve rahat bir şekilde. Dolayısı ile böyle bir deneyim sunmak için burada bulunuyoruz. Açılalı 1 seneyi geçti, memnunuz.

BUGÜNE KADAR HİÇ TURİSTİMİZ OLMADI
Bir tane bile turistimiz olmadı bugüne kadar korkunç değil mi? Biz de kültür olarak hakikaten gelen insanlara kılıç kalkandan, göbek havasına kadar birkaç şey verebiliyoruz. Fazlasını veremiyoruz, işin doğrusu. Aslında bütün dünyada, dünyanın bütün büyük metropollerinde İstanbulumuz gibi insanların gittiği, deneyimlediği sanat olayları var ve çok ağır sanat olayları var. Örneğin herkes hem modernlerden hem muhafazakarlardan duyuyorum. Herkes New York’ta bir bina içerisinde sleep no more deneyimi yaşamış. Belki sizlerden de vardır. Halbuki orada oynanan çırılçıplak bir Macbeth oyunu. Shakespeare’i izliyorlar tek bir kelime İngilizce bilmeden yani dünya aslında kültür sanat işlerini herkese dil bilsin bilmesin satabiliyor. Bizimde burada gurur duyduğumuz hatta burada ekspetler için birkaç Fransız sanatçılar ile konserler verdik onların da gelip, hayranlıkla baktıkları bir mekan. Hiçbir yerden kopyalanmamış ama birçok yerden kültürel izler taşıyan bir mekan diye bize de bahsettiler, bizde gurur duyduk.

DADA SALON KABARETT
Başında Okan Bayülgen'in bulunduğu bir yaratıcı ekip İstanbul'un en yeni, şaşalı, sıra dışı mekanını gerçekleştiriyorlar. İtalyan Operalarına mı benziyor? Babylon Berlin görsellerini mi hatırlatıyor? İçindeki dev kütüphanesinden, pirinç balkonlu sahnesine, hepsi el yapımı kristal avizelerinden, tavanlarını süsleyen 24 farklı sanatçı tarafından özel olarak yapılmış gergedan resimlerine, after show mekanından, üstün teknik donanımına kadar hiçbir yere benzemeyen, Okan Bayülgen'in beynindekileri gerçekleştirdiği bir hayal dünyası... Buraya bir konser, kabare, okuma tiyatrosu ya da dans etmek için gelip başka bir dünyaya ışınlanabilirsiniz.

Okan Bayülgen; Bu salonda yakışıklı acentaların başında bir adam gibi adam  var ben o yakışıklı Başkanı sahneye davet ediyorum Firuz Bağlıkaya  buyurun sizi yanımda görmek istiyorum diyerek sahneye davet etti. Ben kendi mikrofonumu da veriyorum. Bu başkana bütün mikrofonlar helal olsun dedi.

DEĞİŞİM DEVAM EDİYOR!
“Değişim devam ediyor!” diyerek yoluna devam eden TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, 25 Kasım tarihinde, Quasar Tower Dada Salon’da MICE segmentinde hizmet veren acentalarla buluştu. Değişim ve gelişim hedefiyle çıktığı yolda, acentaların da fikirlerine ihtiyaç duyduğunu belirten Firuz Bağlıkaya, “Hedefimiz; acentalarımızın sorunlarına çözüm üretebilen, kurumsal, güvenilir, çağın gereksinimlerini karşılayabilen ve üyelerine hesap verebilen şeffaf bir TÜRSAB’ı hayata geçirmek” dedi.

DADA SALON’U İLK DEFA GÖRDÜM
Değerli Meslektaşlarım, Sevgili dostlarım burada konuşmak diğer yerlerde konuşmaya benzemiyor. Biz yaklaşık 90 gündür 100’ün üzerinde toplantı yaptık. Konuşma yaptık ama burası biraz daha farklı bir yer. Ben buraya girerken de zaten çok büyük bir gaf yaptım. Buranın tanımlamasını bir türlü yapamadım, nasıl bir yer olduğunu da anlayamadım ama daha sonra sohbet edince ne kadar gerekli bir yer olduğunu anladım. Aslında hepimiz acentayız ve üstelik şu anda MICE acentaları ağırlıklı bir topluluk içindeyiz. Maalesef birazcık da hepimizin utancı, bir sürü arkadaşımız burayı ilk defa benim gibi bugün gördü. Dolayısı ile İstanbul’ da burnumuzun dibinde neler var, neler yok, haberimiz olmuyor. İyi ki geldik iyi ki böyle bir mekanda bizi misafir ediyorsunuz. MICE acentalarına buradan çok teşekkür ediyorum, bu davetleri için Okan Bey’e de şükranlarımızı sunuyorum.

SEÇİM ÖNCESİ SON ETKİNLİKTE KEYİFLİ VAKİT GEÇİRELİM
Evet değerli arkadaşlar aslında bu en son etkinlik. En son etkinlik olduğu içinde en yorgun olduğumuz, bitkin olduğumuz etkinlik. Bugün burada eğlenelim. Birazcık relaks olalım. Birbirimiz ile sohbet edelim. Son birkaç gün kaldı bununla ilgili karşılıklı hem değerlendirmeler yapalım, hem keyifli vakit geçirelim diye burada olduk.

HEPİNİZİ GENEL KURULA BEKLİYORUM
Neler yaptığımızda ilgili 3 dakikalık bir video yayınladık. Orada neler yaptığımız ve neler yapmak istediğimiz var. 21 aydır görevdeyiz inşallah Pazar günü tekrar seçilmeyi umuyoruz. Seçilmez isek, seçilecek arkadaşlara başarılar dileyip, efendi efendi yerimiz bırakacağız. 

18 SENE TÜRSAB’I İŞGAL ETMEYECEĞİZ
18 sene gibi bir süre burayı işgal etme niyetinde falan değiliz. Dolayısı ile hepinizi sandıklara bekliyoruz, seçime bekliyoruz. Cumartesi günü kongreyi bekliyoruz. Şimdi burada birazcık keyifli vakit geçirelim istiyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.