TURİZMİN SESİ
Kitabın ilk bölümü; Mardin'in kentsel özelliklerini, kentin tarihini, farklı dinlere yaptığı ev sahipliğini anlatıyor. İkinci bölümünde ise, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi'nin kuruluş hikayesi ve müzenin kentte başlattığı değişim aktarılıyor. Üçüncü bölüme gelince, Mardin'de yaşayanlarla yapılan röportajlar ve fotoğraflar, okuyucuyu medeniyetler beşiği Mardin'de adeta bir yolculuğa çıkarıyor.
Müze, restorasyon çalışmalarında model alındı
1887 yılında süvari kışlası olarak inşa edilen, bir süre kışla olarak kullanılan, daha sonra askerlik şubesi ve vergi dairesi olarak hizmet veren, son yıllarda da metruk halde duran bina, Sabancı Vakfı tarafından restore ettirildikten sonra Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi olarak halkın hizmetine sunuldu.
Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi binası, restorasyonun başladığı 2006 yılından itibaren Mardin'de değişimin simgesi haline geldi. 2006 2011 yılları arasında Mardin siluetinde görüntü kirliliğine neden olan 143 betonarme bina yıkıldı. 53 dükkan, 8 kamu binası, 2 kilise ve 35 geleneksel Mardin evi, müzenin restorasyon çalışmaları model alınarak restore edildi. Mardin'in kentsel dönüşümü, binalarla sınırlı kalmadı ve sokaklar da tarihi dokuya uygun olarak yenilendi.
Müze ve Sanat Galerisi Mardin'e ayna tutuyor
Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi, Mardin'in kentsel oluşumunu, yaşam kültürünü sergilemeyi ve tanıtmayı amaçlıyor. Abidin Dino ve Ara Güler sergilerine de ev sahipliği yapan müzenin alt katındaki Dilek Sabancı Sanat Galerisi, eğitimler ve atölye çalışmalarıyla çocukların ve gençlerin yeteneklerini keşfetmelerini sağlıyor. Yerli ve yabancı turistler ve bölge halkından oluşan geniş bir ziyaretçi kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen müze, bugüne kadar 250 bin civarında sanatsever tarafından ziyaret edildi.