TURİZMİN SESİ
Özellikle son zamanlarda Milli Parklar’ın hepsine tek düze fiyat uygulanması acentalar ve rehberler tarafından tabi ki tepki çekiyor. Bir Uludağ Milli Parkı ile aynı zamanda bir Cennet Göl Milli Parkı’nın ve ya Sünnet Gölü’nün aynı fiyat olmasının adil olmadığı düşüncesindeyiz. Milli Parklara giriyoruz, çok güzel ama karşılığında verilen tutarla bir karşılığının olması gerektiğini düşünüyoruz.
MİLLİ PARKLAR ARASINDA ABANT BAŞARILI
Bunu Abant çok güzel başardı. Abant’ın içinde bir Abant Tarihi Müzesi kuruldu. Abant’a gelen misafirler o müzenin içerisine ücretsiz girebiliyorlar. O bölgede yaşayan hayvan varlığını, nadir yaşayan endemik dediğimiz “Abant Alabalığı” yani latincesi “Abanticus”u akvaryumda görebiliyorlar. Orada yaşayan ağaç türlerini, kayaç yapılarını tanıyabiliyorlar. Bunun aynı zamanda diğer Milli Parklarda da olması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle ufak Milli Parklarda ise, fiyatların Milli Parkların statülerine göre oluşturulması taraftarıyız.
FİYATLANDIRMADAN DOLAYI BAZI MİLLİ PARKLAR ROTADAN ÇIKARILIYOR
Milli Park dediğimiz zaman Orman Bakanlığı’na bağlı ve aklıma ilk gelen Giresun’da çok güzel bir şelalemiz olan “Kuzalan Şelalesi” var. Hemen yanında da “Mavi Göl” var. Tabi orada ki yetkililerimizin çabalarıyla çok güzel bir platform oluştu. Ama bir Abant gibi, Uludağ gibi saatlerce gezilecek bir Milli Park değil. Aynı eşit derecede fiyatlandırılması programlardan çıkartılmasına sebep oldu. Çünkü fiyat yüksek kaldı. Bunu da biz doğa ve tarih aşıkları rehberler olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Misafirlerimizi oraya da götürmek istiyoruz ama maliyetinin yüksek olması, verilen hizmet ile alınan para döngüsünün eğrisinin aynı oranda gitmesi taraftarıyız. Yani bir “Kuzalan Milli Parkı” ile “Uludağ” aynı kefeye konulmamalı düşüncesindeyim.
ACENTALAR ARASINDA ÇELİŞKİ OLUŞUYOR
“Mavi Göl”, Kuzalan’ın bir parçası. Birlikte gezilen bir nokta. Orada otoparka girip, orayı yürüyerek ziyaret eden misafirler 120TL verirken, yaklaşık 5km hızla Kuzalan Milli Parkı’nın yanından çevre yolundan geçerek aynı görüntüyü gören, aynı fotoğrafları çeken kişi hiç para vermeden görüp, geçebiliyor. Bu da programa koyan acenta ile koymayan acenta arasında bir çelişki oluşturuyor. Misafirler nasıl olsa buradan da gördük deyip, niye otobüs başına 120TL fazladan para verelim diye kendilerine soruyorlar.
HER BÖLGE REHBERLERİN ÇOCUĞU GİBİDİR
Bir turist rehberi olarak bütün bölgeler, bütün şehirlerimiz bizim çocuklarımız gibidir. Nasıl çocuklarımızı ayırt edemeyiz? Hiçbir yeri birbirinden ayrı tutamıyoruz.
2019 YILI: GÖBEKLİTEPE YILI
2018 yılı “Truva” yılıydı. 2019 yılı ise, “Göbeklitepe” yılı. Göbeklitepe, Dünya tarihinin en eski yerleşim yeri olarak karşımıza çıkıyor. Hem İngiltere’deki Stonehenge’den, Mısır Piramitleri’nden 5-6 bin yıl önce inşaa edilmiş, hala gizemini koruyan, hala bizleri bile her makalede heyecanlandıran, her kazı yazısında, anektodunda bir solukta okuduğumuz, merakla beklediğimiz bir kazı.
GÖBEKLİTEPE’Yİ GEZMEDEN GAP TURUNDAN DÖNMEYİN
T.C. Kültür ve Turizm Bakanımız tarafından da açılışı yapıldı ve tamamen ziyaretçilerine kapılarını açtı. Bölüm bölüm geziliyordu, o bakımdan Göbeklitepe’yi gezmeden GAP turlarından dönmeyin derim.
KEFKEN, KERPE GÜNÜBİRLİKÇİLERİN TERCİHİ OLUYOR
Kefken, Kerpe günübirlik misafirlerin tercih ettiği bir rota olarak karşımıza çıkıyor. Aslında devam edip, Akçakoca ile birleştirilebilir bir rota. Şile, Ağva, Kefken, Kerpe, Amasra, Sinop gibi Karadeniz’deki limanlarımız tarihte en eski Ceneviz ve Venedikliler tarafından kiralanmış ticaret kolonileri olarak kurulmuş limanlarımız olarak karşımıza çıkıyor. Tabi ki birer doğa harikası.
BİTİNYA’NIN ÖNEMLİ NOKTALARI ACENTALARIN PROGRAMLARINA GİRİYOR
Özellikle Kefken, Kerpe yeni yeni acentalar tarafından programlara konuluyor. Akçakoca ile birleştirilip, Konuralp ile de desteklendiği zaman çok güzel hem günübirlik hem 1 gece konaklamalı rota ortaya çıkıyor. Burası Bitinya’nın önemli noktalarından bir tanesidir.