TURİZMİN SESİ-SELAHATTİN AKTAŞ
Kahvaltı sonrası Türkler ve Amerikalılar davulun ritmiyle birlikte kol kola halay çekti. Pasifika Enstitüsü'nün Los Angeles şehrinde düzenlediği festival devam ediyor. Festivalin 3. Gününde Van Valiliği'nin verdiği kahvaltı güne damgasını vurdu. Bak Hele Bak lakaplı Yusuf Konak'ın Van'dan özel olarak beraberinde getirdiği 50 kilo otlu peynir, 30 kilo karakovan balı, kavut, tereyağı ve 2 bin adet tandır ekmeği misafirlere ikram edildi. Van'dan getirilen yerli unla da murtağa kavruldu. Van standına kurulan masalar ve ayakta servis edilen kahvaltıyı almak için başta Amerikalılar olmak üzere çok sayıda davetli uzun kuyruk oluşturdu.
Kahvaltıya Van Valisi Münir Karaloğlu'nun yanı sıra Ak Parti Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mirza Nadiroğlu, Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ, Türkiye'den festivali takip etmek amacıyla davet edilen ulusal köşe yazarları ve genel yayın yönetmenlerinden Mehmet Altan, Cengiz Çandar, Ahmet Taşgetiren, Bejan Matur, Serdar Turgut, Alper Tan, Abdullah Abdulkadiroğlu, Mustafa Akyol, Ergun Babahan, Oral Çalışlar gibi çok sayıda davetli katıldı. Sıcak bir ortamda yenilen kahvaltı sırasında Bak Hele Bak, misafirlerine ödüllü bilmeceler sorarak bol bol hediye dağıttı. Kahvaltı sonrası Vali Karaloğlu, milletvekilleri Kayatürk ve Biliçi, davetliler ve köşe yazarlarıyla birlikte Türkçe ve Kürtçe şarkılar eşliğinde folklor ekibiyle birlikte halay çekti. Festivalde Van'ın kahvaltı vermesinin son derece akılcı ve iyi düşünülmüş bir olay olduğunda birleşen köşe yazarları şunları dile getirdi.
Ahmet Taşgetiren (Bugün Gazetesi): Sabah festival alanına geldiğimizde bizi ilk olarak Van standına getirdiler. Vanlılarda sıcak misafirperverliklerini göstererek bizleri yağla, balla otlu peynirle karşıladılar. Van Valisiyle, milletvekilleriyle, Van'dan gelen dostlarımızla görüştük. Gerçekten Van'ın tanıtılması dolayısıyla Türkiye'nin tanıtılması noktasında bu festivalin düzenlenmesinde büyük emek verilmiş. Van'ın kahvaltısını binlerce kilometre uzaklıktaki Los Angeles'e taşıyanları tebrik ediyorum
Mehmet Altan (Star Gazetesi ) : Bu kültürler dünyanın birliğini, bütünlüğünü dirliğini ve insanların aslında yer kürede 7 milyar insanca kendi farklı kültürlerinden oluşturdukları bir büyük ve çok renkli ve lezzetli bir sofra olarak hayatı yaşamanın başlangıç girişimleri olarak bunu algılıyorum. Van Los Angeles'e gelirken burası biraz da Van'a gidiyor. Dünyanın aslında küreselleşmesi, 7 milyar insanın hayata insanca bakacağı ve buna göre yeniden şekilleneceği bir hayat tarzını aslında biz lezzet sofralarından başlatıyoruz. Van'ın da bir şekilde buraya kendi mutfağını ve kültürünü taşıması çok olumlu bir tanıtım olarak değerlendiriyorum. Van'ın kahvaltısını burada vermek hem akıl olarak hem coğrafya olarak, hem konum itibariyle çok isabetli olarak görüyorum. Bu fikri düşünenleri kutluyorum
Cengiz Çandar (Rakidal Gazetesi) : Bu festival gerçekten çok başarılı bir organizasyon. Amerika'yı ve Amerikalıları iyi bilen birisi olarak , Amerikan zihin kalıpları açısından bizim kendimizin hoşuna gitmesi anlamında değil,Amerikalıları olumlu etkilemesi açısından son derece başarılı bir festival olduğunu kendim çıplak gözle kendim gördüm. Van için ise bu kadar başarılı ve etkileyici bir festivale ayak attıktan sonra, ayaklarımızın götürdüğü yerde Van oldu. Türkiye'nin sıcaklığı festival alanında Van üzerinden sanki yayılıyor gibiydi. Van, Türkiye'nin Serhat şehri, kapısı. Doğuya gittikçe insanın içi daha ısınıyor gibi. Gide gide bizde festival alanında bizde doğuya doğru böyle adeta çekildik ve Van'da bütün vücudumuz ısıtılmış oldu. Van kahvaltısı da onun vesilesiydi. Zaten fazla da kalamadık. Van her yerimizi öyle kapladı ki, kahvaltısına ısınırken, Van folklor ekibi zurna ve oyunlarıyla geldi kendimizi Sayın valiyle birlikte üç ayak oynar bulduk. Sağa sola kafamızı çevirdiğimizde de çok sayıda Amerikalı da halaya girmişti. Bu kadar ve etkileyici festivalin başlangıcına Van damgasını vurdu diyebilirim. Buradan da son olarak şunu söylemek istiyorum. Vanlıları gerçekten çok özledim. İnşallah yakın zamanda da sevgili Vanlılarla hasret gideririz.
Ergun Babahan (Sabah Gazetesi) Benim baba tarafım Bitlis'in Ahlat ilçesinden. Halam ve eniştemde Vanlı. Yemeklerini, lezzetini, kültürünü tanıdığım bir bölge. Buranın sırf Türkiye değil, Anadolu diyerek aslında burada çoğunlukta olan bir dönem Anadolu'da yaşamış, Ermenilerin, Süryanilerin daha eski kültürlerin dahil edilmesi, caminin yanına kilise ve sinagog konulması bu toprakların hem mozaiği Amerikalılara bunu göstermesi çok önemli. Los Angeles'te de Van kahvaltısını bulacağım açıkçası hiç aklıma gelmezdi. Otelde erken saatte kahvaltı yapmamıza karşın buradaki kahvaltıyı görünce yeniden kahvaltı yaptık. Van'ın tanıtımı açısından Amerika'da kahvaltı vermek son derece akılcı bir hareket
VALİ KARALOĞLU, AÇILIŞ SERAMONİSİNDE KONUŞTU
Van standındaki kahvaltı ve çekilen halaylar sonrası protokol ve davetliler açılış seremonisine geçti. Seremoniye Van Valisi Münir Karaloğlu, Van Milletvekilleri Burhan kayatürk, Mustafa Bilici'nin yanı sıra Türkiye'nin Los Angeles Büyükelçisi Aydın Topçu, ABD Kongre Üyeleri Dana Rohrabacher, Loretta Sanchez,Laura Richardson, Linda Sanchez, Orange County Bölge İdarecisi Bill Campell, Californiya Eyalet Meclis Üyesi Allan Mansoor, Havai Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkanı Karen Awana, Pasifika Enstitüsü Başkanı İbrahim Barlas ve çok sayıda davetli katıldı. ABD'li milletvekilleri birer konuşma yaptığı ve organizasyonu övdüğü açılışta Vali Karaloğlu da kısa bir konuşma yaptı. Festivalin çok iyi organize edildiğini belirten Karaloğlu, Türkiye'nin en doğusundan Amerika'nın en batısına Kaliforniya'ya sevgiler, selamlar getirdik. Van, 7 bin yıllık tarihiyle bir medeniyetler ve hoşgörü şehri. Bu şehirden Kaliforniya'ya üçüncü gelişimiz. Şehrimizin bütün değerlerini burada Amerikalı dostlarımıza tanıtmak istiyoruz. Organizasyon gerçekten çok güzel. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Ben emeği geçen herkesi kutluyorum dedi. Pasifika Enstitüsü yöneticileri Vali Münir Karaloğlu'na bir teşekkür plaketi sundu.