TURİZMİN SESİ
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na, daha önce Türkiye’den de 2015 yılında gastronomi alanında Gaziantep kabul edilmişti. Kütahya’nın dünyada Çini’nin tescilli başkenti olduğunu dile getiren Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, 2 yıl süren hazırlıklar sonucunda yapılan çalışma ve çabaların karşılıksız kalmadığını vurguladı. Saraçoğlu, “On binlerce kişinin el sanat ve zanaatlarıyla yaşamını sürdürdüğü Kütahya, bu özelliğe sahip dünyadaki sayılı şehirlerden biridir. Şehirde, 400’ün üzerindeki sanat ve zanaat atölyesinde 4 binden fazla sanatçı ve zanaatkâr çalışıyor” dedi.
Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), 2004 yılında UNESCO Yürütme Kurulunun 170. toplantısında alınan karar doğrultusunda dünyanın farklı ülkelerinden 116 şehrin katılımıyla kuruldu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmalarına katkı sağlamayı hedefleyen ağ, üye olan şehirlerin yerel yaratıcılık, tanıtım ve görünürlüklerini artırmayı hedefliyor. Başkenti Kütahya olan Çini Yapım Sanatının geçtiğimiz yıl içerisinde UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine de dahil edildiğini söyleyen Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, “Hem Osmanlı imparatorluğu’nun kurulduğu topraklar olan hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk temellerinin atıldığı Kütahya’da, halkın geçim kaynağı yüzyıllardır başta çini olmak üzere el sanatları ve zanaatları olmuştur. Kütahya merkezde 250 bin kişi yaşıyor ve her 5 aileden biri geçimini doğrudan el sanatlarından veya el sanatıyla ilişkili diğer sektörlerden sağlıyor” dedi.
Nesilden Nesile Aktarıyoruz
”7 bin yıllık tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan; çininin, sanatın, zanaatın ve kültürel mirasın merkezi Kütahya’da çinicilik ve el sanatları nesilden nesile aktarılarak özünü korumayı başardı‘’ diyen Saraçoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Çinicilik bugün klasik çıraklık anlayışının dışında üniversitelerde, liselerde, eğitim merkezlerinde profesyonel olarak öğretilen bir dal olmuştur. Kütahya’mızda biz bugün Çini başta olmak üzere tüm el sanatlarını ilk, orta ve yüksek öğretim düzeyinde anlatıyoruz, öğretiyoruz. Buradaki temel amacımız, geçmişten günümüze kadar gelen bu birikim ve kültürü korumak, en doğru şekilde gelecek nesillere aktarmak ve onların da bu sanatları icra etmesini temin etmek.”