TURİZMİN SESİ
İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), Topkapı Sarayı, Arkeoloji Müzesi, Aya İrini Anıtı gibi önemli kültür yapılarının yer aldığı 26 komplekste gerçekleştirdiği analizlerle, 176 binanın envanter çalışmalarını ve çoklu afet riski açısından performans değerlendirmelerini tamamladı ve depreme karşı güçlendirme projelerini hazırladı.
1846 yılında ülkemizde başlayan müzecilik çalışmaları kapsamında ilk müze İstanbul’da Aya İrini Kilisesi'nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi açıldı. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra görevi devralan Halit Eldem döneminde ise Türk İslam eserlerini içine alan “İslam Müzesi” kuruldu. 1924 yılında da Topkapı Sarayı müze olarak hizmete girdi. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlandı ve hizmete açıldı. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Ülkemizde bugün yüzlerce müze bulunuyor ve bu müzelerde iki milyonu aşkın eski eser sergileniyor. Geçmişle bugün arasında kültür köprüsünü kuran müzeler tarihin derinliklerinden izler taşıyor.
Tarihi yapılarda sismik risk değerlendirmeleri tamamlandı
Türkiye’nin müzecilik tarihi yüzyılı aşkın bir süredir başarılı çalışmalarla taçlanırken, kültür mirasımızın korunması da ayrı bir önem taşıyor. İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul’daki bazı tarihi yapıların güçlendirilmesi kapsamında projeler hazırladı. İPKB bu bağlamda; Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesi altındaki İstanbul’daki tarihi yapıların envanterini çıkarttı ve sismik risk değerlendirmelerini tamamladı. Topkapı Sarayı ve Yıldız Sarayı gibi saray komplekslerini de kapsayan 26 tarihi komplekste yer alan 176 bina değerlendirilerek elde edilen veriler özel bir veri tabanına aktarıldı. Ayrıca Arkeoloji Müzesi ek ve klasik binaların, Topkapı Sarayının, 4.avlusunda bulunan Mecidiye Köşkünün ve Ayasofya Müzesi Müdürlüğüne bağlı olan Aya İrini Anıtı’nın deprem performansı değerlendirmesi yapıldı ve depreme karşı güçlendirme projeleri hazırlandı.
Uzmanlar tarihi yapıları yerinde inceledi
Çalışmalar kapsamında anıtsal yapılar, müzeler, kütüphaneler, saray, idari binalar, hastaneler, eğitim yapıları ve sivil mimari örnekleri gibi tarihi ve kültürel miras kapsamında bulunan yapılar değerlendirildi. Uzmanlar tarafından incelenen binalara ilişkin literatür taramaları ve saha ziyaretleri yapılarak her bir yapı için risk seviyesi tespit edildi ve öncelik verilmesi gereken yapılar belirlendi.
Kültürel miraslar uluslararası işbirliği ile koruma altında
İPKB, İstanbul’daki kültürel varlıkların korunmasına yönelik işbirliği projelerinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor. Bu çerçevede geçtiğimiz aylarda İPKB ve İtalyan Ticaret Merkezi (ITA)’nin işbirliğiyle, Şeyh Süleyman Mescidi Restorasyonu ve Med-Art Eğitim Projesi ile “Kültür Varlıklarında Koruma; Türkiye ve İtalya’dan Restorasyon Uygulamaları Sempozyumu” gerçekleştirildi. Türkiye ve İtalya örnekleri üzerinden kültürel mirasın korunmasına yönelik projelerin ele alındığı sempozyumda, kültür varlıklarında koruma felsefesi ve teorileri, restorasyon uygulamaları, yapıların güçlendirilmesine yönelik yenilikçi malzeme ve yöntemler gibi başlıklar tartışıldı. Sempozyum ayrıca 2012 yılında İPKB, ICOMOS Türkiye, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ortaklığında başlatılan “Koruma ve Restorasyon Alanında Bir Tüzük” çalışmasını destekleyici rol oynayacak.