TURİZMİN SESİ
Küçük Oteller Derneği, konuya dikkat çekmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve kamuoyuna çağrı yapıyor.Küçük Oteller Derneği tarafından, Ağva Otoyolu projesi hakkında,Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve kamuoyuna çağrı yaptı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e, Kuzey Anadolu Otoyolu Ağva Geçişi hakkında Temmuz ayında, Küçük Oteller Derneği tarafından bir yazı gönderildi.
Küçük Oteller Derneği Başkanı Ö.Faruk Boyacı imzası ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilen yazıda şu ifadeler yer aldı:“Ağva; Karadeniz’e özgü doğa ve dokusuyla, doğa turizmi konusunda Türkiye’nin en önemli turizm markasıdır. Belde, son 15 yılda ülkenin yeni trendi küçük otel turizminin yaygınlaşmasına ve ülkemizde önemli bir sektör haline gelmesine de öncülük etmiştir. Göçe köyü ile Kurfallı köyü kavşakları arasında kalan ve Ağva Göksu Deresi üzerinden geçen ‘Ağva Geçişi’, Ağva’daki eko-turizmi çok olumsuz şekilde etkileyeceği için; bu hattın revize edilmesini ve Ağva’dan uzaklaştırılmasının sağlanmasını arz ederiz.”Küçük Oteller Derneği, konuya dikkat çekmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve kamuoyuna çağrı yapıyor.
6 şeritli tır ve kamyon otoyolu, Ağva’nın doğa hazinesini yok edecek
Explore Ağva / Ağva'yı Keşfet Sürdürülebilir Turizm ve Çevre Platformu Üyesi Dr.Haşim Atasoy, şunları söyledi:“Ağva, Karadeniz Bölgesi’ne has dokusu ve alternatif doğal zenginlikleri ile doğa turizmi konusunda Türkiye’nin marka kenti olmaya aday önemli beldelerinden biridir. Bozulmamış bir ekosistemde yer alan Ağva’daki Göksu ve Yeşilçay dereleri, su kaplumbağaları, porsuklar, balıkçıl kuşlar, saka kuşları ve onlarca nadir türün yaşadığı bir su yoludur. Bölge, birçok endemik bitkiye ev sahipliği yapmaktadır. Kenarında turizm yapılan Türkiye’nin nadir nehirlerindendir, Türkiye’de soyu tükenmekte olan “Balıkçıl Kuşları”nın üreme ve yaşam alanıdır. Ağva’yı sarmalayan Kuzey Marmara Ormanları, İstanbul sınırları içerisinde yer alan, bozulmamış, el değmemiş son bölümüdür. Türkiye’deki mantar türleri ve çeşitliliği açısından en zengin bölgesidir, doğal hayatın tüm canlılığı ile sürdüğü, karacaların, ceylanların, sincapların, yaban domuzlarının, nadir kuşların evidir. İstanbul yakınında, eko-turizm yapılan tek bölgedir. Milli park niteliğindeki 11 göller vadisi ve Hacıllı Şelaleleri, İstanbul’a mirastır. 6 şeritli, TIR ve Kamyon ağırlıklı otoyolun,
Ağva’nın tam ortasından geçmesinin tüm bu değerlere onarılması imkansız zararlar vereceği ve elimizdeki hazinenin yok olacağı, gelecek kuşakların mirasının kaybolacağı muhakkaktır. Şile’den başlayan otoyolun Tünel ve Viyadükler ile doğaya daha az zarar vererek, Ağva’ya ulaşmasına rağmen, Ağva bölümünde, ovadan, tüm bu güzelliklerin ve Ağva’nın tam ortasından geçmektedir. Otoyolun 6-7 km daha güneye kaydırılması ve bu bölgelerden tünel ile geçmesi yukarıdaki olumsuzlukları nispeten azaltacaktır” diye konuştu.
Yol yapmak demek, acımadan doğayı katletmek demek
Ağva bölgesinde bulunan küçük otel Beyaz Ev’in ortaklarından Aslı Esen ve Rengin Tekin şunları kaydetti:Her şeyden önce 6 şeritlik bir yolun geçmesi demek; var olan yeşili, bitki örtüsünü hatta içinde yaşayan canlıları yok etmek demektir. Ağva'yı Ağva yapan, artık ülkemizde ve özellikle İstanbul çevresinde çok az sayıda kalmış yeşildir. Maalesef biz de, yol yapmak demek, acımadan doğayı katletmek demek. Sadece yolun geçtiği alanlarla sınırlı kalmayıp, toplu konutların büyük beton yapıların da önü açılmış olacaktır. Olumsuz tarafı, doğanın katledilmesi, dolayısıyla içinde barındırdığı canlıların zamanla yok olması ki, Ağva özellikle kuş çeşitliği bakımından neredeyse bir kuş cennetidir. Hava, çevre ve gürültü kirliliğinin artması, büyük zincir otellerin ve toplu konutların yapılaşmaya başlaması ile korumaya çalıştığımız doğal hayatın elden gitmesidir” şeklinde konuştu.