TURİZMİN SESİ
Çelik, yaklaşık 20 yıldır kaya kovuklarında zor şartlarda ancak kendi deyimiyle "kimseye muhtaç olmadan" yaşamını sürdürüyor.
Kazancı beldesi Asar Gediği mevkisinde ancak bir kişinin barınabileceği büyüklükteki kaya kovuklarında yaşamını sürdüren Çelik, ağıl olarak kullandığı inlerden birinde de geçimini sağladığı 5 büyükbaş hayvanını barındırıyor.
Kaldığı yerden, doğduğu Kazancı beldesini kuşbakışı görebilen Çelik, su ihtiyacını kayalıklardan gelen kaynak sularından sağlıyor. Çelik, ayda bir iki kez yiyecek almak için yaşadığı dağdan yaklaşık 10 kilometre uzaktaki beldeye iniyor. İnsanların eşeklerle belli bir noktaya kadar çıkabildiği Asar Gediği mevkisine yaya olarak kilometrelerce yolu katederek ulaşan Çelik'in, yemek menüsü ise ekmek, domates, patates ve üzümden oluşuyor. Geceleri sadece tek battaniye ve yaktığı ateşle ısınan Çelik'in hayatından endişe duyan belde halkı ise yaşlı adamın yaşayıp yaşamadığını uzaktan, yaktığı ateşi kontrol ederek anlayabiliyor.
Çelik, aşırı kar yağdığında kaldığı evinin tavanı nın 3 yıl önce bakımsızlıktan çökmesi üzerine, dağlarda daha çok kalmaya başladı.
Hasan Çelik (64), ağabeyi okumadığı için ailesinin kendisini de okula göndermediğini, okuma yazma bilmediğinden dolayı da "oldukça cahil" kaldığını söyledi. Çocukluğunun hep dağlarda geçtiğini, bu nedenle dağ yaşamının zorluğunu çok iyi bildiğini dile getiren Çelik, "babam ölünce beni oraya bağlayan bir şey kalmadı. Birkaç büyükbaş hayvanı da alıp beldeden ayrıldım, mağara denemeyecek büyüklükteki kaya kovuklarında yaşamaya başladım.
Hiç evlenmedim ve benimle yaşayacak kimse kalmamıştı. Kardeşlerim var ancak onlara yük olmak istemiyorum. Köydeki evimin çatısı da bakımsızlıktan yıkılınca artık beni köye bağlayan hiç bir şey kalmadı" dedi. Çelik, hiçbir sağlık probleminin olmadığını belirterek, "Önceleri aşırı kar yağdığında beldedeki evime ya da birilerinin yanına sığınıyordum. Ancak evimin tavanında çökme olunca artık tamamen bu kaya kovukları benim evim oldu. Ara sıra yaban domuzlarının indiği burada yaşamaya alıştım. Onlardan da korkmuyorum. Önemli olan dağda yaşamak değil, kimseye muhtaç olmadan yaşamımı sürdürmek" diye konuştu.
Çelik'i uzun zamandır tanıyan Uluköy Mahallesi Muhtarı Ethem Atay ise dağlarda yaşayan Hasan Çelik'in durumundan endişe duyduklarını söyledi. Atay, "Hasan Dede'nin yaşayıp yaşamadığını yaktığı ateşten anlıyoruz. Neredeyse her gün onun ateş yakmasını bekliyorum. Ateş yaktığında her şeyin yolunda olduğuna inanıyoruz. Yazın ise dağlarda hayvan otlatmaya giden vatandaşlardan haber alıyoruz. Gerçekten oldukça gururlu bir insan. Evi yıkılmadan önceleri kar yağıp hava sertleştiğinde iki ay evinde iniyordu. Şimdi inecek bir evi de yok. Aslında onun istediği kimseye muhtaç olmamak" diye konuştu.