KKTC’NİN STATÜSÜ SEMPOZYUMU

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, "Talat'la Hristofyas eğer tek bir belge çıkarabilirlerse ortaya, bileceğiz ki Sayın Talat teslim olmuştur" sözlerine, "Ben yeminime sadığım, teslim olmam

TURİZMİN SESİ


KKTC'yi Koruma Derneği'nin, Girne Amerikan Üniversitesi'nde (GAÜ) düzenlediği, "1. Uluslararası KKTC'nin Statüsü Sempozyumu"nun açılışı, Cumhurbaşkanı Talat'la, 1. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın söz düellosuna sahne oldu. İki cumhurbaşkanı, kürsüde yaptıkları konuşmalara, daha sonra, oturdukları yerden kalkarak cevap verdi. İlk konuşmayı yapan Rauf Denktaş, müzakerelerde Cumhurbaşkanı Talat'ın işinin zor olduğunu ve Rum tarafı açısından halledilmiş olan bir meseleyi halletmeye çalıştığını kaydetti.

Konuşmasında eşit egemenlik üzerinde duran Denktaş, "Mesele Rumlar açısından halledilmiştir. Bizim açımızdan buna verilecek tek cevap, 26 yıl önce verilmişti; KKTC ilan edilmiştir" dedi. Türkiye'nin Kıbrıs'taki müzakere sürecini desteklediğini kaydeden Denktaş, "Türkiye'nin kendine göre hesabı, kendine göre düşünceleri olabilir, süreci destekleyebilir. Sonucu destekleyecek mi? Devlet yok, ayrı egemenlik yok, KKTC ortadan kalmış..." diye konuştu.

Denktaş, İngiltere'nin, Kıbrıs'ta çözüm olması halinde adadaki üslerinden toprak verme önerisi ile üslerin varlığını korumaya, Türk garantisini sulandırmaya ve müdahale hakkını kaldırmaya çalıştığını belirtti. Denktaş, 24 Nisan 2004'te yapılan Annan planı referandumunda Rumların "hayır" demesi ile KKTC'nin tanıtımı için ellerine "altın bir fırsat" geçtiğini ifade ederek, bunun kullanılmadığını kaydetti.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da 2004 referandumunun, iki halkın self determinasyon hakkını ortaya koyması bakımından önemli olduğunun altın ı çizerek, referandumun sonucuyla BM Güvenlik Konseyi'nin, KKTC'nin ilanından sonra aldığı 541 ve 550 sayılı kararların zemininin ortadan kalktığını söyledi. KKTC'nin ilanının üzerinden 26 yıl geçtiğini, geçmişe saplanmadan ve geçmişi de unutmadan geleceğe bakmak gerektiğini belirten Talat, Kosova'nın bağımsızlık sürecine değinerek, uluslararası ilişkileri iyileştirmek gerektiğini, buna, çözümde de çözümsüzlükte de ihtiyaçları olacağını kaydetti.

Kıbrıs sorununu çözmeye çalıştıklarını, baş arısızlık halinde "KKTC alternatifidir" demenin doğru olamayacağını belirten Talat, "Çünkü KKTC vardır ve herhangi bir şekilde alternatif değil, var olan, yaşanan bir gerçekliktir" dedi. Uluslararası ilişkileri, her düzeyde iyileştirmek, dünya tarafından anlaşılır ve algılanır bir politika gütmek zorunda olduklarını vurgulayan Talat, bu politikada anlaşıldığında, yollarının tartışılabileceğini kaydetti.

Ulusal politikada görüş birliğinde veya yakın noktada olmak gerektiğini ifade eden Talat, dünya ile kavga etmeden düşünceleri ve hedefleri anlatmaları gerektiğini söyledi. Dünya ile kavga etmenin bir anmalı ve gereği olmadığını, zaman zaman öfkelendiklerini ifade eden Talat, bazen, kendisi ile görüşmeye gelen yabancı konukları odasından kovma noktasına geldiğini, ama böyle bir davranışın ın Kıbrıs Türk halkının çıkarlarına ters olduğunu düşünerek yapmadığını belirtti.

Uluslararası ilişkilerin çözümde ve çözümsüzlükte önemli olduğunu, Türkiye ile birlikte güttükleri politikanın bu olduğunu ve geleceğe bakmak gerektiğini kaydeden Talat, "Kıbrıs Türkünün çözümde de çözümsülükte de geleceğinin sağlam olmasını sağlayacak adımlar atabilmek için doğru yol budur diye düşünüyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Talat, Garanti ve İttifak anlaşmalarının herhangi bir şekilde ortadan kaldırılmasını kabul etmelerinin söz konusu olmadığını da vurguladı.

Talat, Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği (AB) üyeliğinde, Türk tarafının da ciddi hataları olduğunu, üyeliği engelleme fırsatı varken bunun yapılmadığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Talat'ın konuşmasının ardından, oturduğu yerden söz alan Rauf Denktaş, Rum tarafının AB üyeliğinde Türk tarafının da hatası olduğu eleştirisine, "Hata yapmadık. Eğer hata, 'Annan planını kabul edemem' demek iseydi ve dedim, övünüyorum, kabul etmediğim için" sözleriyle yanıt verdi.

Talat'ın, adını vermeden çözümden bahsettiğini ifade eden Denktaş Talat'tan istediklerini şöyle sıraladı: "Egemenliğimiz devam edecek. İki egemen taraf olarak birleşeceğiz. İki devlet devam edecek, iki devlet olarak ortaklık yapacağız, TBMM'nin milli kararı budur." Talat'ın önünde zorluklar olduğuna işaret eden Denktaş, "Talat'la Hristofyas eğer tek bir belge çıkarabilirlerse ortaya, bileceğiz ki Sayın Talat teslim olmuştur. Samimiyetle, kendisini seven bir kişi olarak söylüyorum. Zordur işi" dedi. Talat, Denktaş'ın bu sözlerini gülümseyerek dinledi. Talat'ın dünya ile iyi geçinmek sözlerine de yanıt veren Denktaş, KKTC'yi koruyup yüceltmeye yemin etmiş bir cumhurbaşkanı olarak, "ayrılık istemem, ortak egemenliğe razıyım" diyemeyeceğini belirtti.


Denktaş, "devletim vardır ve varolacaktır, ayrı egemenliğim vardır ve varolacaktır" diyemedikleri için endişeli olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Talat da Denktaş'ın konuşmasının ardından söz alarak, KKTC ilan ediliği zaman, kuruluş bildirgesinin, bugün yapılan müzakereleri dışlamadığını belirterek, "Ben yeminime sadığım, yeminimin dışında bir şey yapmıyorum" dedi. Denktaş, Talat'ın bu sözlerine alkışla karşılık verdi.

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın demeçlerine değinerek, müzakere masasında demeçlerle yürümediklerini kaydeden Talat, teslim olma gibi bir niyetlerinin olmadığını vurguladı. Konuşması sık sık Denktaş'ın araya girmeleri ile kesilen Talat, "Biz sonuçta, Kıbrıslı Türklerin haklarının güvenceye alınacağı bir anlaşma söz konusuysa bunda anlaşacağız" deyince, Denktaş, "KKTC hakkımız değil mi" diye sordu ve Talat da "Elbette ki hakkımız... Varacağımız anlaşma BM parametreleri çerçevesinde bir anlaşma olacak, bunu biliyorsunuz" karşılığını verdi. Talat, "iki ayrı egemenliğin olacağı bir anlaşmanın, iki ayrı devletin olacağı bir anlaşma demek olduğunu" ifade ederek, böyle bir anlaşmanın bunca yı l uğraşıldığı halde olmadığını söyledi.

Denktaş'ın "anlaşmışsa teslim olmuştur" sözüne de yanıt veren Talat, "Bunu asla kabul etmem. Ben teslim olmam, böyle bir şey söz konusu değil. Ama anlaştığım zaman zaten bunu halkımızın oyuna sunacağız" diye konuştu. Talat, sürecin, yine Rumların anlaşmayı kabul etmemesi nedeniyle çökmesi halinde, dünyaya meydan okumadan, dünya ile uyumlu çalışmaları gerektiğini belirterek, Denktaş'a, "Belki farkımız budur" dedi. Denktaş'ın, "Yine mi devlet tanınsın demeyeceğiz" sözüne Talat, bunun kendisi açısından orada konuşulmasının doğru olmadığına işaret ederek, "Bunu herkes tartışsın" ifadesini kullandı. Talat ve Denktaş, panelin sonunda GAÜ'den, gülerek, birlikte ayrıldı. Talat ve Denktaş, panelde n önce de kıyafet sergisinin açılışını yaptı.