MS. 1. yüzyıla tarihlenen adak yazıtı olan Maria Reto sunağı da kaplıcaların bu geçmişini destekliyor. Antik çağlardan bu yana kendi cazibesi ile akan termal su, 52 derece sıcaklıkta olup üç ayrı bölgeden akmaya devam ediyor. Eski zamanlarda ulaşım zor olduğundan kaplıcalara ulaşmak için dere yatağı üzerinden 40 defa geçmek gerektiği söyleniyor. Rivayete göre Kırkgeçit adı da bundan kaynaklanıyor. Ulaşım olanaklarının oldukça geliştiği günümüzde, artık kaplıcaları ziyarette konaklama imkanları da mevcut. Biga ilçe merkezine 18 km uzaklıkta bulunan ve 12.000 m2 üzerine yapılanmış olan Köşdere Kırkgeçit Termal Otel'i Kırkgeçit kaplıcalarına gelen ziyaretçilere konaklama imkanı sunuyor. Otelin aktiviteleri arasında kapalı ve açık termal havuz, doğal sauna ve inhalasyon odası, günübirlik aile banyoları, dinlenme salonları, resepsiyon ve fitness salonu bulunuyor.
Kırkgeçit kaplıcaları 2000 yıldır şifa dağıtıyor
Almanya’nın köklü üniversitelerinden biri olan Heidelberg Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bu kaplıcalar tam 2000 yıldır kullanılıyor
Kaplıcanın faydaları
Uzmanlar kaplıca suyundan azami fayda sağlamak için 3 haftalık 21 gün banyo tavsiye ediyor. Kaplıca suyu sodyum sülfatlı sular grubuna girmekte olup kalsiyum, klor, sülfat ve bikarbonat elementlerinden oluşmaktadır. Suyun pH'ı 9,2 olup hafif baziktir. Termal suyun faydalı olduğu rahatsızlıklar; romatizmal rahatsızlıklar, kireçlenme, kronik bel ağrısı, yumuşak doku hastalıkları, ortopedik operasyon sonrası destek tedavisi, beyin ve sinir cerrahisi sonrası tedavi, beyin felci, nörolojik bozukluklar, stres bozuklukları, spor yaralanmaları ve cilt hastalıkları şeklinde sıralanıyor.