İSTANBUL’DA ÜÇ JAPON

İstanbul'da Üç Japon Yamada Torajirō, Itō Chūta, Ōtani Kōzui

TURİZMİN SESİ-HANDE KURT
2010, İstanbul'un Avrupa'nın Kültür Başkentlerinden biri olmasının yanında Türkiye'de Japonya yılı.Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 120 yıldır süren Türkiye - Japonya dostluğunun başlangıç yıllarına ve bu dostluğun inşa edilmesinde önemli rolleri olan üç sıradışı Japon'un İstanbul'daki yaşantılarına tanıklık eden ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyor; “Hilal ve Güneş / İstanbul'da Üç Japon; Yamada Torajirō, Itō Chūta, Ōtani Kōzui”.

Türkiye - Japonya ilişkilerinin başlangıç döneminde İstanbul'u ziyaret eden üç Japon'un; işadamı ve çay merasimi üstadı Yamada Torajirō, mimar, profesör ve ilk Japon mimarlık tarihçisi Itō Chūta ile Budist din adamı, araştırmacı Ōtani Kōzui'nin Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında özellikle İstanbul yaşantılarını bugüne taşıyan “Hilal ve Güneş / İstanbul'da Üç Japon; Yamada Torajirō, Itō Chūta, Ōtani Kōzui” sergisi, 2010 Türkiye'de Japonya Yılı'nda iki dost ülke ilişkisinin başlangıç ve şekillenme sürecine farklı bir bakışla, yeni ışıklar tutuyor.

Japonya'da kendi alanlarında iz bırakmış üç önemli kişilik olan ve aynı dönemlerde, 19. yüzyıl sonu - 20. yüzyıl başında, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'ne merak sararak İstanbul'a gelen Yamada Torajirō (1866-1957), Itō Chūta (1867-1954) ve (1876 Ōtani Kōzui -1948) Türkiye'de yaşadıklarına dair eserler de bıraktılar. İşadamı ve Çay Merasimi üstadı Yamada Torajirō Toruko Gakan / Türkiye Resimli Bir Bakış” adlı İstanbulu çağdaş bir Japon'un gözünden okuyan bir kitap yazdı. Mimar, profesör ve ilk Japon mimarlık tarihçisi Itō Chūta Osmanlı topraklarını kapsayan ayrıntılı bir seyahatname, mimari eserlerle ilgili çizimler, fotoğraflar ve konferans kayıtları bıraktı. Budist din adamı, araştırmacı Ōtani Kōzui ise Cumhuriyet`in ilk yıllarında önce Atatürk ile Ankara Sanayii Zıraiye şirketini sonra da, Bursa'da Mehmet Memduh Bey (Gökçen) ve Kavalalı Hüseyin Bey ile birlikte, şehirde ipek kumaş üretimini canlandırmaya yönelik, ipek dokumacılığı üzerine bir fabrika kurdu.

Üç Japon'un kişisel izlenim ve tecrübelerinden yola çıkarak, iki ülkenin ilişkileri ve küresel tarih sahnesindeki durumunu da anlatan “Hilal ve Güneş / İstanbul'da Üç Japon; Yamada Torajirô, İtô Chûta, Ôtani Kôzui” sergisinde, Japonya ve Türkiye'deki müzelerden, özel koleksiyonlardan ilk kez gün ışığına çıkan pek çok tarihi eser, obje ve dökümanlar yer alıyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nün sergi salonlarında 20 Şubat 2011'e kadar ziyarete açık kalacak olan “Hilal ve Güneş / İstanbul'da Üç Japon; Yamada Torajirô, İtô Chûta, Ôtani Kôzui” sergisi için Pera Müzesi'nde Açılış Daveti düzenlendi.

Açılış öncesinde ise Pera Müzesi Oditoryumu'nda geleneksel Japon Çay Töreni gerçekleşti. Japonya`nın 400 yıllık Sohen Çay Okulu'nun ustası Yamada Torajirô'nun torunu olan ve günümüz ustası Lemoto Yamada Sohen'in, -tıpkı Yıldız Sarayı'nda II. Abdülhamid'e çay merasimi yapan dedesi gibi- icra edeceği özel Çay Töreni için Japonya'dan 40-45 kişilik özel bir ekip geldi. Yaklaşık bir saat süren ve geleneksel kıyafetlerle icra edilen seremoninin büyük ilgi uyandırdı.

Lemoto Yamada Sohen, “Mattcha” denilen çayın yapımı ve pişirlmesi konusunda bilgi verirken çay töreninin aynı zamanda zihni arındırmak için yapıldığını ,çaya şeker katılmadığını ancak yanında şeker veya kurabiye verildiğini söyledi. Sürecin içinde yer alan yürüyüş ( tatami) ve zen konularında bilgi verildi. Ayrıca konuklar , yapılan çayı verilen resepsiyonda tatma fırsatı da buldular.

Mitsubishi Corporation ve Japan Foundation sponsorluğunda gerçekleşen serginin küratörlüğünü Ekrem Işın, Proje yöneteciliğini Prof. Dr. Selçuk Esenbel, bilimsel danışmanlıklarını da Dr. Miyuki Aoki Girardelli ve Erdal Küçükyalçın yaparken, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinliklerin, ülkeler arası ilişkilerin güçlendirilmesindeki etkin rolünün altını çiziyor.