TURİZMİN SESİ
“Ülkenin gelişimi için İstanbul’a çok yüklenildi” diyen Demircan, 1950’lere kadar İstanbul’un nüfusunun 900 bin civarında olduğunu, sanayileşmeyle birlikte göçün başladığını ve bu rakamın hızla artarak bugünkü seviyesine ulaştığını belirtti.Bahçeşehir Üniversitesi’nin Hükümet Liderlik Okulu’nda üniversite öğrencilerine “Türkiye’nin kalkınmasında yerel yönetimlerin rolü” konulu ders veren Demircan, “Belediye Başkanı demek şehri planlayan demektir” dedi.
Tarım toplumundan sanayileşme toplumuna geçişle birlikte şehirlerin hızla göç almaya başladığını vurgulayan Demircan Avrupa’da bunun planlı bir şekilde gerçekleştiğini ve her şehrin bir alanda markalaştığını ifade ederek, “İstanbul ise her alanda markalaştı. Ülkenin büyümesi için İstanbul’a çok yüklenildi. Bununda başlıca sebebi enerji, yol, liman gibi sanayileşmenin başlıca gerekli olan argümanlarının hepsini İstanbul’da olmasıyla doğrudan ilgisi vardı. Son yıllarda Anadolu’da yatırımlar başlayınca tersine göçte başlamış oldu.” dedi
Başkan, şehrin önce fonksiyonunu planlayacak
Belediye başkanının yakın zamana kadar çöp toplayan, su akıtan kişi olarak bilindiğini, son zamanlarda ise bunun yavaş yavaş değiştiğini ifade eden Demircan, “şehri planlayan kişidir başkan, şehrin önce fonksiyonunu planlayacak; kumsal varsa oteller, yollar, havaalanları yapacak, şehrin denize olan kıyısı kayalıksa gemi sanayinin, balıkçılığın gelişimi yönünde gelişimini planlayacak. Yani arkadaşlar rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez” şeklinde konuştu.Ders bitiminde öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Demircan’a üniversite yönetimi tarafından bir belge takdim edildi.