İstanbul Turizm Buluşması’nda turizm sektörünün gelişimi konuşuldu

TUROB Başkanı Müberra Eresin, İstanbul Turizm Buluşması’nda görüşlerini açıkladı

TURİZMİN SESİ


Bugün burada; İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Turizm Platformu tarafından düzenlenen “İstanbul Turizm Buluşması” açılış programı kapsamında Türkiye Otelciler Birliği adına konuşma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu etkinlikte alanında uzman birçok değerli meslektaşımızı ve sektör temsilcisini görmekten ayrıca çok mutluyum. Başkanım, değerli katılımcılar, Destinasyon; köken olarak Fransızca bir kelime olup, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “varılacak yer” olarak tanımlanmasının yanında; Dünya Turizm Örgütü tarafından yapılan detaylı bir tanımlamaya göre ise, “turistlerin en az bir gece konakladığı, turistlere gerekli ürün ve hizmetleri sunabilmek adına yeterli kaynağa sahip olan fiziksel bir alan” olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla bizlerde Dünya Turizm örgütünün tanımını uygulamaya almalı ve bakış açımızı bu şekilde değiştirmeliyiz. Konunun aslı budur gerçekte. 

İstanbul Turizm Platformumun kurulmasındaki temel hedef olarak ele alındığı üzere; turizm sektörünün gelişimine paralel olarak destinasyonların; ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlardan sürdürülebilir hedefler doğrultusunda yapılan planlar dâhilinde ve destinasyonların tüm paydaşlarını sürece dâhil edilerek yönetilmesi destinasyonun rekabet gücünü artırmada son derece önem arz etmektedir. Etkin destinasyon yönetimi ise, turizm sektörü dâhilinde bir turizm bölgesinin sahip olduğu ekonomik, sosyal ve çevresel ögelerden oluşan çok yönlü bir kavramdır. 

Turizm sektörünün artan rekabet ortamında bir destinasyonun etkin olarak yönetilip pazarlanması gün geçtikçe daha önemli hâle gelmiştir. Bu doğrultuda; Ekim 2008'de Uluslararası Doğayı Koruma Birliği, Dünya Koruma Kongresi sırasında hükümet, kamu sektörü, STK'lar, işletmeler, sosyal kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler’den 6.600'den fazla liderin katıldığı bir izleyici kitlesiyle, ilk “Uluslararası Küresel Sürdürülebilir Turizm Standardı”, “Küresel Sürdürülebilir Turizm Kriterleri” olarak başlatılmıştır. 

Sürdürülebilirlik kavramı, bir toplumun ve ekosistemin, işlerini kesintisiz, bozulmadan, aşırı kullanımla tüketmeden, devam ettirebilmesi yeteneği olarak ifade edilebilir. Turizmde sürdürülebilirlik ise, turizme kaynak oluşturan bölgesel, yerel, kültürel ve doğal değerlerin korunup geliştirilmesi ve çekiciliğinin devamının sağlanması olarak tanımlanabilir.
Dünya çapında baktığımızda İstanbul, yıllar boyu çoğu gezginin seyahat etmeyi öncelikle tercih ettiği tarihsel, kültürel ve konumu açısından önde gelen turizm destinasyonlarından biridir.

İstanbul şehir otelleri ile, kültür turizmi, mice turizmi, gastronomi turizmi gibi çok sayıda alanlarda dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır. Dolayısıyla destinasyon yönetimi ve sürdürülebilirlik kavramlarını başta İstanbul ve tüm ülkemiz çapında geliştirmek ve entegre etmek turizm sektörümüzün gelişimi açısından büyük önem arz etmektedir.Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra, ivedi çözüme ihtiyaç duyan sorunları da dile getirmek sektörümüzün gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. Zira otellerimizde gerçekleştirdiğimiz günlük otel konaklama ücretleri esasen destinasyonun toplam ederini ifade etmektedir. Zira otelin sunduğu konforu misafirin otel kapısından çıktığında destinasyonun da sunması beklenir.

Misafirler sadece otelden değil destinasyondan da ne kadar memnunsa destinasyonda yapacakları harcamalar da aynı miktarda artmaktadır. Ne var ki; bir destinasyon olarak İstanbul günümüzde turistlere muhteşem derecede turizm tesis altyapısı, tarih ve kültür açısından son derece önemli imkanlar sunmakla birlikte başta kronik hale gelmiş taksi sorunu olmak üzere maalesef ülkemiz misafirperverliğine yakışmayacak şekilde olumsuzluklar yaşanmaktadır. Yanı sıra; genel güvenlik, temizlik, özellikle özel toplu taşıma araçlarının temizlik ve kural tanımasızlıkları, asayiş, artık özellikle mesai saatleri sonrasında bir an önce ortaya çıkan kronik hale gelmiş olan karpuzcu, meyveci gibi sokak seyyar satıcıları, artan dolandırıcılıklar ve hırsızlık olayları destinasyonumuza büyük zarar vermekle birlikte İstanbul turizminin gelişimine ket vuran başlıca sorunlar olarak öne çıkmaktadır. Nitekim, dünyanın gıpta ile izlediği başarılı hastanelerimiz ve sağlık tesislerimize karşın merdiven altı işletmelerin hataları ile yaşanan birtakım can kayıpları, İngiltere hükümetini artık İstanbul’a ve Türkiye’ye  sağlık turizmi amacıyla gitmeyin diyecek noktaya getirdi.

Bahsettiğim bu konular dikkate alındığında; İstanbul turizminin geliştirilmesi ve tüketicilere yönelik ortaya çıkan sorunların en acil şekilde çözüme kavuşturulması, İstanbul'un uluslararası alanlarda tanıtımının  yapılması için İstanbul Turizm Platformunun güçlü bir bütçeye kavuşturulması ve Platform Direktörünün direkt olarak Büyükşehir Belediye Başkanımıza bağlanması önemli ve gereklidir. Netice olarak; İstanbul destinasyonunun sürdürülebilirliğinin tüm yönleriyle sağlanması İstanbul Turizm Platformunun oluşturulmasının ne kadar isabetli bir karar olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye Otelciler Birliği olarak, önceden olduğu gibi bugün de, İstanbul Turizm Platformunu ve her zaman için çalışmalarını desteklediğimizi özellikle  belirtmek isterim. Sözlerime burada son verirken; bu önemli organizasyonu düzenleyen İstanbul Turizm Platformu Direktörü  Doktor Şengül Altan Arslan başta olmak üzere değerli ekibi ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunar beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.