İNGİLİZ KÜLTÜRÜ OSMANLI İZLERİNİ SİLEMEMİŞ

Sultan 5. Murad'ın torunu Ayşe Gülnev Sultan, 5 çocuğunun Türkçe öğrenmesi için Türkiye'de

Turizmin Sesi


Osmanlı padişahlarından Sultan Beşinci Murad'ın İngiltere'de yaşayan torunu Ayşe Gülnev Sultan, tatilini geçirmek üzere geldiği Muğla'nın Bodrum ilçesinde çocuklarının Türk dilini ve kültürünü öğrenmeleri için çalışıyor. Sultanın, yaşları iki ile sekiz arasında değişen 5 çocuğu, Bodrum'da hem tatil yapıyor hem de geçmişlerine ve kültürlerine ait bilgiler öğreniyor.

Osmanlı Hanedanı'nın hayattaki 17 sultanından biri olan Ayşe Sultan, dördü erkek biri kız tam beş çocuk annesi. Çocukların eğitimi ve terbiyesiyle yakından ilgilenen Ayşe Sultan, "Çocuklarımın kendi dinlerini ve kültürlerini İngiltere'de öğrenmeleri çok zor.

Ben de bu zorlukların üstesinden gelmek için yaz aylarını Türkiye'de geçirerek onların hem İslam'ı anlamalarını hem de Türk kültürüne ısınmalarını sağlamaya çalışıyorum" diyor. Üniversitede tarih ve politika okuyan ve Osmanlı tarihi dalında yüksek lisans yapan Ayşe Sultan, Osmanlı tarihi ve ailesinin geçmişiyle ilgili bilgileri çocuklarına bizzat kendisi aktarıyor.

İlk bilgileri annelerinden öğrenen ve Bodrum'da öğrenme sürecini devam ettiren çocuklar bir zamanlar dünyaya hükmeden dedeleriyle gurur duyuyor.

Ayşe Sultan, çocuklarının daha detaylı bilgilerle donanmaları için biraz daha büyümeleri gerektiği kanaatinde. Futbolu çok seven ve hepsi birer fanatik olan çocuklar ay yıldızlı formalarında Semih, Nihat ve Arda gibi sevdikleri Türk futbolcuların isimlerini taşıyorlar.

Sultan'ın büyük oğlu Ali, hem Fenerbahçe hem de Galatasaray hayranı. Altı yaşındaki kardeşi Tarık da futbolu çok seviyor ve o da bir Galatasaray fanatiği.

Beş yaşındaki Cengiz'in en çok sevdiği şeyler ise şarkı söylemek ve yüzmek. Sultan'ın diğer çocukları ise üç yaşındaki Aliye ve iki yaşındaki Ziya.
Ayşe Sultan'ın çocuklarıyla birlikte iki aydan beri kalmakta olduğu Yalıkavak beldesindeki yazlık ev, hanedan üyelerini gösteren resimler ve yağlı boya tablolarla donatılmış.

Ayşe Sultan'ı babaannesine ait tarihi kıyafet ve boynundaki hanedan nişanı ile resmeden yağlı boya eser ilk bakışta hemen göze çarpıyor. Ayşe Sultan bu giysiyi halen gardırobunun bir köşesinde saklıyor. Sultan, bu esere ve küçük fotoğraflara bakarak geçmişini ve çocukluğunda yaşadıklarını hatırlıyor.

Villanın bakımını Hasan ve Emel Eskibay çifti üstlenmiş. Hasan Eskibay, Ayşe Sultan'ın çok iyi bir anne olduğunu ve çocuklarıyla yakından ilgilendiğini söylüyor. Ayşe Sultan'ın Türkiye'ye gelmekten çok mutlu olduğunu ve kısa sürede Türkçesini geliştirdiğini de ifade eden Eskibay, "Çocuklar da Türkiye'de olmaktan ve Türkçe öğrenmekten memnun. Biz de onlara yardımcı oluyoruz" diyor.

Daha çok villada temizlik ve yemek işlerini üstlenen Emel Hanım da, çocukların Türk yemeklerini sevdiğini, günlerini, genellikle bahçede eğlenerek Türk geleneklerini öğrenerek, yüzerek ve çevreyi gezerek geçirdiklerini belirtiyor. Çocuklar geleneksel lezzetleri, özellikle de Türk lokumu ve lokma tatlısını çok seviyorlar.

Gün içinde villanın havuzunda eğlendikten sonra düzenli olarak Türkçe çalışan çocuklar, nesnelerin resimlerine bakarak isimlerini doğru biçimde telaffuz etmeyi öğreniyorlar. Annelerinin de katıldığı Türkçe dersleri onlar için çoktan eğlenceye dönüşmüş durumda.

Ayşe Sultan çocuklarına Türkçe öğretirken kendisi de Türkçesini geliştiriyor.İngilizce konuşurken rahat görünen Sultan, Türkçe konuşurken heyecanlanıyor ve "Çocuklar, Türkiye'yi çok seviyor. Türkçe öğretiyorum ve çocuklar da bana öğretiyorlar. Ancak maalesef Türkçem şu anda çok iyi değil" diyor.

Ayşe Sultan, çocuklarla birlikte bütün yazı Bodrum'da geçirmekten büyük heyecan duyduğunu ve her sene en az iki ayı burada geçirmeyi planladığını söyledi. Bodrum ve çevresinde Türk tarihini ve kültürünü gösteren çok fazla tarihi eser olmadığını, bölgede daha ziyade antik Roma dönemini anlatan eserler olduğunu söyleyen Ayşe Sultan, İstanbul'dayken çocukları babaannesinin doğduğu Dolmabahçe daha sonra dedesinin doğduğu Çırağan Sarayı'na götürdüğünü ve çocukların bu yapıları çok ilginç bulduklarını ve çok mutlu olduklarını anlatıyor.

Senede bir ya da iki kez İstanbul'da yaşayan akrabalarını ve arkadaşlarını ziyaret ettiğini belirten Ayşe Sultan, geçen sene dedesi Ali Vasıb Efendi'nin naaşının İskenderiye'den getirildiği tören için bu sene de önce mayıs ayında F1 İstanbul yarışı, sonra da tatil için Türkiye'ye ikinci kez geldiğini ifade ediyor.

İNGİLİZ KÜLTÜRÜ OSMANLI İZLERİNİ SİLEMEMİŞ

Doğup büyüdükleri İngiltere'de ailece edindikleri İngiliz kültürüne rağmen Osmanlı kültürünü unutmadıklarını anlatan Ayşe Sultan, "Ben doğduğumda, ailemin Türkiye'ye girmesi yasaktı. Türkiye'de kalmak ya da kalmamak gibi bir tercih şansımız yoktu. Babam, İngiltere'ye yerleşmişti. Bu yüzden çok fazla İngiliz kültürü edindik ancak bizlere, hep Osmanlı ve Türk olduğumuz ve bununla gurur duymamız gerektiği söylendi" diye konuştu.

TÜRK VE MÜSLÜMAN OLARAK YETİŞSİNLER

Çocuklarını da her bakımdan bir Türk ve Müslüman olarak yetiştirmeye çalıştığını, ancak çocukların aile tarihi hakkındaki detaylı bilgileri öğrenmek için daha çok küçük olduğunu söyleyen Ayşe Sultan, şöyle konuştu: "Çocuklarımın hepsi İngiltere'de doğdu ve hepimiz İngiltere'de yaşıyoruz, çünkü eşim İngiliz.TS Ancak çocuklara geçmişleri ve aile tarihi hakkında mümkün olduğunca bilgi vermeye çalışıyorum. Bu benim için çok önemli. Geçmişleri ile gurur duymaları gerekir. Çünkü Osmanlı, tarihteki en büyük ailelerden biri. Ailemin başardığı şey olağanüstü ve bununla inanılmaz gurur duyuyorum. Çocuklarımın da benim gibi hissetmesini istiyorum."

SELAHADDİN EFENDİ'YLE CUMA NAMAZI

Ayşe Sultan, yılın en az yarısını İstanbul'daki evinde geçiren babası Osman Selahaddin Efendi'nin kendilerini ziyaret ettiğini ve torunlarını Cuma namazına götürdüğünü söyleyerek, "Çocuklar burada dinlerini öğreniyorlar. Özellikle bu dönemde, İngiltere'de ve Batı'da Müslüman olmak çok güç" diye konuştu.

İngiltere'deki işlerinden fırsat buldukça Yalıkavak'a gelen İngiliz eşinin çocukların Cuma namazına gitmelerini teşvik ettiğini belirten Ayşe Sultan, çocukların bir sonraki cumayı iple çektiklerini ve namaz öncesi dedeleriyle birlikte evde abdest almasını ve Cuma namazının nasıl kılınacağını öğrendiklerini söyledi.

Dedesinin, Galatasaray Lisesi mezunu olduğu için büyük bir Galatasaraylı olduğunu söyleyen Ayşe Sultan, şöyle konuştu: "Ben Galatasaray'ı tuttuğum için Ali de bu takımı tutması gerektiğini düşünüyor. Dedem, Osmanlı zamanında İstanbul'da yaşarken, Galatasaray'ın büyük bir fanatiğiydi.

Ancak Çırağan Sarayı'nı terk ettiklerinde, evi Fenerbahce'ye çok yakınmış. Bu yüzden her iki takıma sempati beslermiş. Ancak Ali'nin en favori oyuncusu Semih, şu an Fenerbahçe'yi tutuyor ama ben Galatasaraylıyım."

AÇIK HAVA VE YÜZMEK KEYİFLİ

Çocukların en büyüğü sekiz yaşındaki Ali, "Burada olmak çok hoşuma gidiyor çünkü farklı bir şey. İngiltere'de yaşadığımız yere sürekli yağmur yağıyor, bu yüzden güneşli ortamlar ve her gün yüzmek hoşuma gidiyor" dedi.

Ali ayrıca, en çok sevdiği futbolcu Fenerbahçeli Semih olduğu için Fenerbahçeli olduğunu ancak annesi desteklediği için Galatasaray'ı da tuttuğunu söyledi. Beş yaşındaki Cengiz de Türkiye'de bulunmaktan çok mutlu olduğunu, en çok hoşuna giden şeyin şarkı söylemek, yüzmek ve dedesiyle Cuma namazına gitmek olduğunu söyledi.

AYŞE SULTAN KİMDİR ?

Ayşe Gülnev Osmanoğlu, Sultan Beşinci Murad'ın beşinci kuşak, ayrıca babaannesi sebebiyle Sultan Mehmed Reşad ın dördüncü kuşak torunu. Dedesi Ali Vasıb Efendi, babaannesi Emine Mukbile Sultan ve dedesinin babası Ahmed Nihad Efendi 1924'de diğer hanedan üyeleriyle birlikte yurt dışına çıkarılmış. Babası Osman Selahaddin Efendi sürgünde iken 1940'da İskenderiye'de doğmuş.

Dedesi Ali Vasıb Efendi Çırağan Sarayı'nda, Sultan Mehmed Reşad'ın torunu olan babaannesi Emine Mukbile Sultan ise Dolmabahçe Sarayı'nda doğup büyümüşler.TS Osman Selahaddin Efendi Londra'da eğitim gördü. Bayer firmasında finans direktörü olarak çalıştı. İngiliz asıllı Athena Hanımefendi ile evlenerek üç çocuk sahibi oldu: Ayşe Gülnev, Orhan Murad ve Selim Süleyman.

Ayşe Sultan, İngiltere'de emlak sektöründe çalışan Nicholas Sutton ile evli. İngiltere'de politika ve tarih eğitimi aldı. Osmanlı tarihi dalında master yaptı. Geçtiğimiz mayıs ayında resmi olarak Türk vatandaşlığına kabul edildi ve Türk pasaportuna sahip olmanın mutluluğunu yaşadı.