TURİZMİN SESİ
Doğal afetlerde ilaca ulaşımın kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde ulaşılabilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, deprem bölgelerinde ilaç tedarik zincirinin en önemli halkaları olan eczanelerin ciddi zarar gördüğünü dile getirdi. Prof. Dr. Tayfun Uzbay depremden etkilenen Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa ve Malatya’da 25 sahra eczanesi kurularak ücretsiz ilaç ve tıbbi malzeme temin edildiğini ifade etti. İhtiyaç olması halinde yeni sahra eczanelerinin açılacağının da altını çizen Uzbay, TC kimlik numarası üzerinden müracaat edenlerin durumu sorgulanarak ihtiyaç duyulan kronik ilaçların verildiğini duyurdu.Depremin ardından Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyetindeki görevi üzere Ankara’da çalışmalarını sürdüren Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, depremden etkilenen ve ilaca ihtiyaç duyan depremzedeler için 25 sahra eczanesi kurularak ilaçların ücretsiz temin edildiğini söyledi.
İlaç tedarik zinciri ciddi zarar gördü
Bu tip doğal afetlerde önemli konulardan birinin de ilaca sağlıklı bir şekilde ulaşımın kesintisiz biçimde sağlanması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Hem yaralı olarak kurtulanların hızlı ve etkili tedavisi hem de sağ kalanların sürekli kullandığı veya kullanacak olduğu ilaçlara ulaşabilmesi hayati önem taşıyor. Bu oldukça geniş çaplı bir felaket ve 10 ilimizde yaklaşık 13-14 milyon kişi afetten etkilendi. Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep ve Kilis’te ilaç tedarik zincirinin en önemli halkası olan eczaneler ve eczacılar da ciddi zarar gördü. Bu illerin bazılarında ilaca erişim bir anda ortadan kalktı, diğerlerinde de büyük ölçüde aksadı. Çünkü eczaneler de yıkıldı, eczacılar hayatını kaybetti veya enkaz altında kaldı. Adıyaman’da Eczacı odası Başkanı Ecz. Hüseyin Kemal Taş’ı da ailesi ile kaybettik.” dedi.
Ezcacılık hizmetleri ayağa kaldırılmalı
Prof. Dr. Tayfun Uzbay, deprem bölgesindeki birçok il ve ilçede eczacılık hizmetlerinin durduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “İlaca erişimin sağlanamaması hayatta kalıp da ilaca kronik ilaç kullanma zorunluluğu olan hastalar açısından da büyük önem taşıyor. Örneğin, diyabeti olan ve insüline bağımlı olan biri için ilacına ulaşamama ölümcüldür. Benzer şekilde sürekli ilaç kullanmak zorunda olan tansiyon hastaları, epilepsi hastaları, tiroit hastaları ve başka kronik hastalığı olanlar bakımından da ilaca ulaşamama kalıcı ve ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabilir. Hayatta kalanlarda dolaylı yoldan kayıplara yol açabileceği için bu da çok önemli bir nokta. Öte yandan enkazdan yaralı çıkarılanların ya da deprem sırasında yaralananların tedavisi için de başta anestezik ilaçlar ve çeşitli serumlar olmak üzere cerrahi malzemenin de yeterli ve ulaşılabilir olması şart. Deprem sonrası yaraların sarılması ve sağ kalımın artırılması bakımından ilaca erişim ve eczacılık hizmetlerinin ayağa kaldırılması büyük önem arz ediyor.”
Birçok noktada sahra eczaneleri oluşturuldu
Türk Eczacıları Birliği (TEB)’nin yurt sathına dağılmış 54 eczacı odası ile birlikte oldukça güçlü ve bu tür felaketlerde hızlı hareket eden, deneyimli bir sivil toplum örgütü olduğunu belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Türk Eczacıları Birliği daha önce orman yangınlarında, sel felaketlerinde ve maden kazalarında da hem ilaca erişim hem de maddi destek bakımından önemli katkılar sağladı. Bu felakette de TEB şu ana kadar iyi bir refleks verdi ve vermeye devam ediyor. Depremin hemen ardından TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu toplanarak süratle durum tespiti yapmış, ilaca erişime yönelik planlarını ilgili eczacı odaları ile koordineli bir şekilde hayata geçirmiştir. Böyle durumlar için TEB’in kullandığı gezici bir TIR eczane bulunuyordu. Ancak bu felaketin çapı çok büyük. Bu nedenle sadece gezici TIR eczane değil sağlanan konteynerler ile birçok noktada seyyar veya sahra eczaneleri oluşturuldu.” dedi.
25 seyyar eczanede ücretsiz ilaç temin ediliyor
Depremin birinci gününden itibaren yola çıkan eczanelerin deprem bölgesindeki farklı noktalarda kurularak hizmet vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Bu eczanelerden sağlanan ilaçlar ve her türlü tıbbi malzemenin ücretsiz olduğunu özellikle ifade etmekte fayda var. Bugün itibarı ile ikisi merkezde, 4’ü Türkoğlu, Afşin, Pazarcık ve Elbistan’da olmak üzere Kahramanmaraş’ta 6, biri merkezde, ikisi Defne’de, birer tane de İskenderun, Kırıkhan ve Samandağ’da olmak üzere Hatay’da 6, Gaziantep’te Islahiye ve Nurdağı’nda olmak üzere 2, Malatya’da hepsi merkezde çeşitli noktalarda olmak üzere 4, Adıyaman’da 3’ü merkezde ve Besni ile Gölbaşı ilçelerinde olmak üzere 5 ve Şanlıurfa merkezde 2 olmak üzere toplam 25 eczane faaliyet gösteriyor. İhtiyaca göre yenilerinin açılması gerekirse ilave konteynerler tedarik edilmeye devam edecektir. Bu eczanelerden her türlü ilaca erişim mümkün. TC kimlik numarası üzerinden müracaat edenin durumu sorgulanıyor ve ihtiyaç duyulan kronik ilaçlar veriliyor. Ayrıca ayakta kalan hastanelere ve yakındaki sahra hastanelerine de ilaç ve malzeme desteği sağlanıyor.” ifadelerini kullandı.
TEB afet bölgelerinde çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor
Ayrıca depremden etkilenmeyen illerdeki eczacı odalarının da organize olarak temin ettikleri tıbbi malzeme ve ilaç ile ihtiyacı olan özellikle ilçelerde sahra eczaneleri kurduklarını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, sözlerini şöyle tamamladı:“Ayrıca ilaç bağışlarının yanı sıra giyecek, yiyecek ve içecek toplayarak bölgeye ulaştırıyorlar. Bölgeye sürekli gönüllü eczacılar gidiyor, gücü diri ve hizmeti sürekli tutmak için gönüllüler belirli aralıklarla yenileniyor. Ben de Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ndeki görevim gereği Ankara’ya ulaşarak merkezden koordinasyon faaliyetlerine destek olmaya çalışıyorum. Merkez Heyeti ve Denetleme Heyeti üyesi arkadaşlarımızın bazıları şu anda Adıyaman, Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş gibi kritik noktalarda bizzat ilaç ve eczacılık hizmetlerinin koordinasyonunu yönetiyorlar. Birçok oda başkanımız ve yönetim kurulu üyeleri de deprem bölgesine dağılmış durumda. El birliği ve büyük bir uyum ile ilaç gibi hayati bir konuda aksaklık yaşanmaması için özveriyle çalışıyorlar. Merkezdeki kriz masamız TEB Başkanı, Genel Sekreteri, İkinci Başkanı, Saymanı ve diğer üyeler ile TEB’in çalışanlarından oluşuyor. Saha ile yakın bir iletişim içindeler. Ayrıca Sağlık Bakanlığı ve AFAD ile de iletişim sürüyor. Burada şu an için bir mesai kavramı yok. Herkes üzerine düşeni yaparak bu büyük felaketi en az zararla kapatma çabası içindeyiz.”