HARERMLİK SELAMLIK "AREZOU"

Türkiye sınırına yakın 'Arzu Adası'na erkek sinek bile giremiyor, kadınlar güneşin ve denizin tadını çıkarıyor

TURİZMİN SESİ


İran'ın 'Arzu' Adası' veya İranlıların deyimiyle 'Arezou adası' son bir yıldır herkesin dilinde. Adına bakıp da burada kadın ve erkeklerin bir araya geldiğini sanmayın. Tam tersine, hükümet bir yıl önce, haremlik-selamlık uygulaması gereği bir kadın adası oluşturmaya karar verdi.

Dini lider Ayetullah Ali Hamaney'den 'uygundur' fetvası çıkınca, Türkiye'nin güneydoğu sınırına yakın, 'Urumiye' Gölü'ndeki 102 adadan biri olan 'Arzu' (Arezou) adası seçildi. Amaç ise özellikle Müslüman kadın turistleri çekmek! Arezou, İran'ın yakıcı güneşini içine çeken, inci gibi kumları ile ünlü bir cennet. Bu adaya erkek sinek bile giremiyor.

Aslında kadınlara ayrılan tek yer Arzu Adası değil. Ülkenin kuzeyindeki bazı plajlarda benzer bir uygulama var. Böylece kadınlar sere serpe, türbanlarını atıp mayolarıyla, hem cinsleri ile birlikte güneşlenip denizin tadını çıkartabiliyor. Bazı parklar da aynı şekilde sadece kadınların girmesine izin veriyor.

İÇKİYE 80 KIRBAÇ CEZA

İranlı gençlerin bir başka 'kaçış mekanı' da Basra Körfezi'nde anakaranın 17 km. açığındaki 'Kiş' Adası. İslam Cumhuriyeti'nin ilk serbest bölgesi olan ve kadın ile erkeklerin birlikte denize girdiği, geceleri canlı müziğin eksik olmadığı gece klüpleriyle adanın asıl amacı Dubai'nin tacını elinden almakmış. Ama son zamanlarda kısıtlamaların artması nedeniyle bu mümkün görünmüyor. Tahran'da karaborsa da olsa içki bulmak mümkün. Ama fiyatlar Avrupa'nın iki katı. Genel olarak içkinin adresi ise Ermeni azınlık. Bu kadar parayı verip bir de yakalanmak da var elbette. Bir arkadaşımın yakını da bu gazaba uğrayanlardan... Polis kontrolünde alkollü çıkınca 80 kırbaç cezasına çarptırılmış. Karara itiraz etmiş ama bu kez de temyize gittiği için sırtını eli en ağır olan kırbaççıya kırbaçlattırmışlar. İki ay hastanede yatmış.

İRANLI GENÇLERİN YENİ GÖZDESİ

Son zamanlarda İranlı gençler kışları kayak sporuna merak sardırmış vaziyette. Bu sporu yapanlar bir taraftan da dağlarda özgürce hareket edebilmenin motivasyonu ile kayağa yöneliyor. Önceleri İran hükümeti, kayakçıların arkasına da kayakçı polisler takmış. Ama söylenen o ki, bu fikir pek de pratikte başarılı olamamış.

Dağda polisin, kayanların arkasından denetim yapması pek kolay değil zira. Ülkede toplam 13 kayak istasyonu mevcut. Tahranlı gençler tabii ki şehrin hemen kuzeyinde bulunan 'Dizin' kayak istasyonuna akın ediyorlar. Bu istasyon karın kalitesi ve tesisleri ile Avrupa'daki kayak merkezlerini aratmıyor. Yüksekliği 3780 metre civarında. Hiç kimsenin suratını görmek istemeyen, polisti, baskıydı derken sıkılan İranlılar için bir başka formül de çöle gitmek... Ne karışan var, ne de bir ses... Bazen gençler hafta sonları arabalara doluyorlar. Ve çöl muabbeti başlıyor