HAFTANIN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Geçtiğimiz haftanın önemli verisi, S&P'nin İngiltere'nin kredi notunu durağandan olumsuza düşürmesiydi

TURİZMİN SESİ
Uzun vadeli AAA notuna dokunmadı. Bu başta Avrupa olmak üzere global piyasalardaki satışları tetikledi. Olumsuza dönmenin nedeni, kamu borç yükünün milli gelirin %100'üne yaklaşabileceği kaygısı idi. Aynı riskin ABD notunda da olabileceğinin PİMCO tarafından telaffuzu endişeleri katladı ve yukarıda görüldüğü gibi Dow Jones !.54, S&P %1.68 değer kaybetti. Buda ABD ve İngiltere'de bütçe ve borç dinamiklerinin ciddi ölçüde bozulduğu görünümü özellikle Asyalı yatırımcıları isteksizliğe sevkediyor.

Son günlerde ABD dolarında yaşanan dolar değer kaybının nedeni buradan kaynaklanıyor. Buna rağmen, stres test'den en büyük açıkla çıkan Bank of America, ihtiyacı olan paranın 7.3 milyar dolarını Asyalı ve Singapurlu yatırımcılardan hisse satarak toplamayı planlıyor. China Construction Bank muhtemel alıcılardan.

Japonya Merkez Bankası %0,10 olan gösterge faizini değiştirmezken olumlu açıklamalarda da bulundu. Buna rağmen asya borsaları satıcılı geçiyor. Japon ekonomisi 2009'un ilk üç ayında yüzde 4 küçüldü. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Japonya, ihracata dayalı ekonomisi nedeniyle küresel mali krizden en çok etkilenen ülkelerden. Hatırlarsanız Harvard'dan Prof. Dani Lodrik, ekonomisi ihracata dayalı olan ülkelerin 2009'da çok etkileneceğini söylemiş ve bizde bu sütünlarda yazmıştık. Meraklılarına duyurulur. Prof. Dani Lodrik 28-30 Mayıs tarihlerinde Swiss Otel'de olacak FORUM Zirvesi için.

Petrol 60 Doların üstünde
Petrolün varil fiyatı, Amerikan ekonomisinde iyileşme sinyalleri ve Nijerya'daki petrol kaynaklarının güvenliğine yönelik kaygılar nedeniyle yükselerek 60 doların üzerine çıktı.

Yurtiçi ekonomi görünümü
Yurtiçine gelince borsa ufak düşüş hariç son günlerde hareketli. Yabancı yatırımcıların hızlı girişi ile endeks yükseldi ve dolarda hızla düştü. Bu arada Merrill Lynch'in piyasayı iyimser IMF haberleri ile şişirmeğe çalıştığı söyleniyor. Son olumlu IMF haberi Merril Lynch'den gelmişti. Her şey yolunda. Kısa sürede bitecek diye. Galiba elindeki önemli miktarda hisseyi boşaltma niyeti varmış.

IMF konusunda en son ve dogru haber IMF Dış İlişkiler Direktörü Mr. Atkinson'dan geldi. Geçtiğimiz Perşembe yaptığı bilgilendirme toplantısında” müzakerelerin devam ettiği” mesajını verdi. Durumu etkileyecek yeni bir gelişmenin olmadığının altını çizdi.

Sn. Babacan zor günler yaşıyor ve imtihan veriyor. Başbakan ile bürokratları arasında kalmış durumda. IMF'nin klasik şaplonu değişir mi? Ben şahsen zannetmiyorum. Üç ay önce ihtimal vardı. Ama şimdi mümkün görmüyorum. Kabul edersek kemer sıkma dönemi yakındır.

FED eski başkanı Greenspan, finansal krizin henüz sona ermediğini ve borçlanma maliyetlerinin düşmesi gerektiğini belirtiyor. ABD bankalarının yüksek sermaye artışlarına ihtiyaçlarının da altını çiziyor.

Dolar ne olur?

S&P'nin UK için not düşürmesi, arkasından aynı hastalığın ABD ekonomisinde de varlığından bahsedilmesi doları aşağı çekti. Euro/Dolar paritesi 1.3880-1.3740 seviyesinde ve direnç seviyesi 1.3930-1.4029.

Bu haftanın ABD ekonomisine yönelik verileri aşağı olan varsayımları destekler yönde gelirse direnç noktası aşılabilir ve içerde dolar 1.50'lere doğru geriler. Paritede 1.3850-1.4050 bandında hareket eder deniyor.

Bizi dolar konusunda yakından etkileyecek faktör, borsanın alış yönünde hızlı hareketi olacaktır. Fonlar döviz bozdurup girecekleri için dolar pariteden bağımsız ayrıca düşebilir.

Faizler
Geçen haftaki olumsuzluklardan etkilenen bono faizleri 12.35 seviyelerine yaklaştı. Bankalar kredi vermediklerine göre, bono alımına devam edecekler.

Bankalarımız üç ayın tatlı karları ile mutlu bir tablo çiziyorlar. Ancak onlarda biliyor ki bono fiyatlarına dayalı karlılık şimdilik izafi. Yarın ters bir hareketle faizler yukarı fırlarsa bu karların önemli kısmı uçabilir. Onlar için sağlıklı yol gene bildiğimiz bankacılık yani kredi plasmanı. Akıllı bankacı bugünlerde seçici bir şekilde sağlam gördüğü firmalara plasman yapar. Bireysel kredilere de olduğunca devam eder. Bunlar izafi değil. Ama tabii ki riski var.

Bütün bunları yazarken bir tarafdan da düşünüyorum. Bu ülkenin saygın bilim adamları, rektörleri, gazetecileri ve emekli askerleri içerde. Ne kadar hazin. Medya da kanıksadı artık bahsetmiyor. Ne kadar büyük bir itibar kaybıdır bu bir ülke için. Anlamak mümkün değil. Bu ülke kolay kolay yerine koyamayacağı bir şeylerini giderek kaybediyor ve yazık oluyor.

Bu haftanın Economist Dergisinde yeralan başka bir haber,Güney Kore'nin eski Başkanının kendini kayalardan atarak intiharından bahsediyor. Yolsuzluk suçlamaları sebebiyle suçlanan eski başkan Roh Moo-Yun yargılanmak yerine intiharı seçti.

Yolsuzluk skandalları hemen hemen her Güney Kore Başkanının başını yedi. Eski başkanlar Kim Dae-jubg ve Kim Young-sam'in çocukları yolsuzluk yüzünden hapisteler. Gene eski başkanlar Chun Doo-hwan ve Roh Tae-woo iş adamlarından rüşvet aldıkları için hapse girdiler.

Başkan Roh'un hayat hikayesi çok daha ilginç. Hukuk tahsili yapan Roh, politik hayatı boyunca yolsuzlukla mücadeleyi kendine iş edindi. Başkan olduktan sonra da bu politikasına devam etti. 5 yıl başkan olarak hizmet verdi ve sonra köyüne çekildi. Köyü ve kendisi turistların çok ilgisini çekiyordu. Devamlı ziyaretçileri vardı. Başkanlığı döneminde ABD Hükümetine karşı davranışları ve ABD'nin istemediği Kuzey Kore ile olan işbirliğini artıran tutumu ile sevildi ve sayıldı. Köylülerin çocuğu sloganı ile ülkenin bozuk gelir dağılımını düzeltmek için çok uğraştı.

Sonunda kendi web sahifesinde bir deklerasyon yayınlayarak “Özür dilerim. Bir iş adamından para istedim, aldım ve kullandım. Ancak geri ödenmek üzere alınan bir para idi” diyerek suçunu itiraf etti. Tahkikat açılınca da bir müddet sonra 62 yaşında cezasını kendi verdi.

EMEN&EMEN