HAFTANIN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Para Politikası Kurulu kısa vadeli faiz oranını yarım puan indirme kararı aldı.Buna göre gecelik borçlanma faiz oranı 9.25'e, borç verme faiz oranı ise %11.75'e indirildi

TURİZMİN SESİ-MURAT EMEN


Yapılan açıklamada “ Enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıların süreceği düşünülmektedir. Ayrıca petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki birikimli gerilemenin de katkısı ile kısa vadede enflasyondaki düşmenin devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında kısa vadeli faizlerin 50 baz puan indirilmesi kararı alınmıştır.”

TCMB açıklamasında ; son dönemde açıklanan verilere göre, özel tüketim talebinde kısmi bir canlanma sezilmekle beraber uluslar arası kredi piyasalarındaki sorunların devam etmekte olduğuna değinilerek, küresel ekonomiye ilişkin göstergelerde belirgin bir düzelmenin gözlemlenmediği ifade edilmektedir.

Dış talebin zayıfladığı, yurt içi yatırım talebi gerilemekte olduğu, bu çerçevede iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ve istihdam koşullarındaki iyileşmenin zaman alacağı belirtilmektedir.

Piyasaların beklentisi de 50 baz puan indirimi öngörmekteydi. Beklenen oldu. Gerçi faizler iniyor ama reel sektöre yansımıyor. BDDK 13 den para alıp bunu hala 30 ile satan bankaları dikkatle izlemeli. Faktoring şirketleri bile 20 civarı faiz uygularken bazı bankaların nalıncı keseri gibi kendilerine yontmalarının önüne geçmek lazım. Sorduğunuz zaman biz karışmıyoruz. Bizim şubeler cari faizimiz 15. Gerisini şube müdürü hallediyor diyorlar. Normal zamanda bu mantık dogrudur ama global krizin göbeğinde iken dogru cevap olmuyor.Yansıtma yapılmadan ne gereği var ki faiz indirelim! Banka bilançolarını ve karlarını artırmak reel sektörün derdine çare değil. Hepimiz aynı gemideyiz.

Dünya Gazetesinde Fatih Özatay, son 4 haftadır bankaların verdiği toplam kredilerdeki daralmanın durduğunu belirtiyor. Tüketici kredilerinde artış var. Haklarını yemeyelim Kamu bankalarının kredileri 2008 başından itibaren devamlı artışta. Bu arada TCMB reel kesim güven endeksi hala güvensizliği işaret ediyor. Ancak belirgin bir toparlanmada var.
Zor günler geliyor Bütçe açığı aldı başını gidiyor. Yarın IMF sıkın kemerleri diyecek. Başka çaremiz yok sıkacağız. Vergi gelirleri düştü, daha da düşecek. Milli Piyango ihalesi de gösterdi ki bu ortamda bir şey satmak mümkün değil. Devlet piyasalara yüklenecek borçlanmak için. Bankalara bono-tahvil satacak. Para kıymetlenecek.


Global İyimserlik
Euro dolar paritesinde risk alma iştahındaki artış ve Financial Times gazetesinde ABD devletinin AAA kredi notunu kaybetme riskinin doğduğunu belirten yazının yarattığı tedirginlik ile dolar euro karşısında son 4 ayın en düşük seviyelerine geriledi. ABD'de endeksler % 1'in üzerinde geriledikten sonra Fed eski başkanı Alan Greenspan'in konut sektörünün toparlanmaya yakın olabileceğini ve mali piyasalarda iyileşmenin sürebileceğini söylemesiyle tekrar yükselişe döndü

 
Geçtiğimiz hafta ABD piyasalarında Ford hissesi % 18 gerilerken, GM hisseleri % 20 düşerek 1.15 dolarla 1933'ten bu yana en düşük değere geriledi. Bankacılık endeksi ise yüzde 4,2 gerilerken enerji ve ilaç sektörü hisselerinin günü yükselişle tamamladığı görüldü. . Goldman Sachs analisti Abby Joseph Cohen, ekonomi düzelme yolunda çabalarken, S&P 500 endeksinin bir yıl içinde 1,050'ye çıkabileceğini söyleyerek iyimser yaklaşırken, Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman'da küresel borsalarda iki aydır devam eden rallinin, gerçekleşmesi pek mümkün olmayan hızlı ekonomik iyileşme umutlarına dayandığını vurguladı.

 
Global iyimserliğin risk iştahını artırmasına paralel EUR/USD paritesi EUR lehine değer kazanırken, beklentilerin ve veri akışının zayıflaması paritenin de 1,3680 direnç seviyesinde hız kesmesine ve bu noktayı aşmakta zorlanmasına neden oluyor. Çin'den gelen verilerin olumlu seyri tetiklemesi EUR'nun gücünü biraz daha zayıflayarak da olsa korumasına neden oluyor. Veri akışına ve haberlere paralel olarak paritenin direnç seviyesini kırması durumunda 1,3850 seviyesine doğru hareketlenmesi aksi takdirde 1,3600 seviyesine geri çekilmesi bekleniyor.
Türev Piyasalarına sıkı denetim Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı Amerikan ve Avrupa Bankalarının çöküşünde önemli rol oynadığına inandığı türev piyasalarındaki düzenlemeleri sıklaştırma kararı aldı.

Sony 14 yıldır ilk kez zararda
Japon elektronik devi Sony, satışlarının düşmesi yüzünden, 1,04 milyar dolarla, 14 yıldır ilk kez zarar etti. Sony, uğradığı zarara gerekçe olarak küresel ekonomik krizi ve yenin güçlü olmasını gösterdi.


BNP PARİBAS FORTİS
Fortisbank Belçika'nın BNP Paribas'a devrinin tamamlanmasının ardından ilk Fortis Belçika şubesinin tabelası değişti. Yeni unvan BNP PARİBAS FORTİS.

TMSF'NİN BÜYÜK BAŞARISI
Uzanların, TMSF hesaplarına aktarılan 196 milyon doları İsviçreli UBS ile Amerikan JP Morgan'da gizli hesaplarda sakladığı ortaya çıktı.

İmar Bankası skandalı sonrası Uzan ailesinin yurtdışındaki malvarlıklarını yakın izlemeye alan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) İsviçre'de beş yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini kazandı. Uzanların İsviçreli finans devi UBS ile Amerikan JP Morgan'daki gizli hesaplarda sakladıkları 196 milyon 453 bin dolar önceki gün Ziraat Bankası İstanbul Gayrettepe şubesindeki TMSF hesaplarına aktarıldı. TMSF kaynaklarından edinilen bilgilere göre, son iki yılda Uzan Grubu'nun yurtdışı uzantılarından 205 milyon dolar toplandı.

Herkes kaybederken Bankalar kazanıyor
Borsanın yüzde 42 yükseldiği son iki aylık süreçte, bankalar endeksi aya çıktı. Bankacılık sektör endeksinin yüzde 55 çıktığı iki ayda, bilanço beklentisi bankaların yüzde 88'lere varan oranlarda değer kazanmasına neden oldu. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) küresel krizden dip seviyelerin görülüp görülmediğinin sorgulandığı son iki aylık süreçte bankaların ilk yarıya yönelik kâr beklentisi hisseleri uçurdu


Geçtiğimiz Perşembe ilk seans kapanışı itibariyle endeksin yüzde 42 değer kazandığı İMKB'de, banka hisselerinin primi ise yüzde 87'yi aştı. Bankacılık sektör endeksinin 13 Mart'tan bu yana olan değer kazancı ise yüzde 55 oldu. Bankalar arasında en yüksek getiriyi ise Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Vakıfbank sağladı.

Banka hisselerinin borsa endeksini sollamasında mart ayından bu yana yaşanan bir dizi gelişme etkili. Mart ayının ortalarında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in, ocakta bankaların kârlarının yüzde 38'e yakın artış gösterdiği açıklamasıyla başlayan yükseliş hareketi, Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ile devam etti. İMKB'de bankacılık ağırlıklı bir hareketin gözlenmeye başlaması ile yabancıların özellikle nisan ayında rekor kıran alışları da banka hisselerini uçurdu.

Yabancılar tekrar sahnede
Yabancılar nisan ayında tamamı banka olmak üzere toplam 740 milyon 594 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi. Banka hisselerindeki net alım miktarı, yabancının İMKB'deki toplam net alımının yüzde 77'sini oluşturdu. Yabancı yatırımcıların nisan ayında en fazla işlem ve net alım yaptığı hisse senedi Garanti Bankası oldu.

Hisseler ikiye katlandı
Yabancı alışları ve sektördeki kârlılık beklentisi, en çok krizde hisse fiyatı 1 TL'nin altına inen TEB'e yaradı. TEB, 2 ay içinde yüzde 87,9'luk yükselişle en çok prim yapan banka oldu. Hisseleri dün ilk seans kapanışı itibariyle 1.09 TL'ye çıkan TEB'in piyasa değeri de 767 milyon dolara yükseldi. Son iki ayda yüzde 87 prim yapan Vakıfbank'ın da piyasa değeri 3.3 milyar dolara ulaştı. 11.7 milyar dolarla en yüksek piyasa değerine sahip olan Akbank'ın hisseleri ise 2 ayda yüzde 53'lük artışla 6.10 TL'ye yükseldi. İş Bankası hisseleri 2 ayda yüzde 51,8 değer kazanırken, Garanti Bankası yüzde 62, Şekerbank yüzde 77, Fortis yüzde 75, Yapı Kredi yüzde 53 prim yaptı. Yüzde 15 ile bankacılık endeksinde en az yükselişi gerçekleştiren Finansbank'ın hissesi 5.24 TL'den işlem görürken, piyasa değeri de 5 milyar doları aştı.

Nihayet bankaların üç aylık karları açıklandı. İş Bankası 606 milyon TL., Akbank 569 milyon TL. Garanti 712 milyon TL. kar açıkladılar.

Ne hikmettir ki bütün dünya bankaları zarar üstüne zarar açıklarken, bizimkiler krizin göbeğinde gene yüksek karlar açıkladılar. Gene TCMB sağolsun . Faiz indirimleri ile devlet tahvili ve interbank faizleri ile bu yüksek karları yakaladılar. Bankalar TCMB'nin sağladığı bu ucuzluğu reel sektöre yansıttılar mı? Hayır. %13 ile aldıkları parayı hala %28-29 ile satmağa devam ediyorlar diyor piyasa.

BDDK'da kurusıkıdan başka bir şey yapamıyor. Beri taraftan sokaktaki adamın çilekeşliğini, kredi kartlarındaki, bireysel kredilerdeki sıkıntılarına, ona biraz nefesi esirgiyorlar. Hukuk Büroları vasıtasıyla tarih yazıyorlar. Haciz kıskacında oyunlarını oynuyorlar. Yakında Kuşadası'ndaki gibi eline silah alan banka şubelerini basarsa şaşmayalım.

Bu arada bazı bankalarımızda üç yıl önceki plasmanlarını istatistiklere döküp Kobi'lere şu kadar kredi verdik diyerek kamuoyunu yanıltıyorlar. Krizde ne yaptın sorusunu ketenpereye getiriyorlar. Piyasa bankalar olmadan da bir şekilde dönüyor, ama bizim yöneticiler bunun farkında değil.

İşsizlikte korkunç rakam
2009 Şubat ayında, işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 4.2 artarak %16.1 oldu. Bazı ekonomistlerin tahminlerine göre bu rakam %19'lara kadar çıkacak. Korkunç. Genç nüfusu çok olan ülkemizde, kısa vadede bunu çözecek çarede üretilemiyor. Reel sektörün yatırım hevesi kalmadı. Ütopik ve gülümseten düşüncelerle (her TOBB üyesi bir işçi alsa gibi…) bu sorunun çözülemeyeceği muhakkak.

Önümüzdeki haftayı 19 mayıs tatili haftayı bölecek. Gene de borsanın yükselişini bekliyoruz. Dolar da ki 1.55 çevresi devam edecek. Faiz indirimi doları etkilemedi.

ABD piyasalarında da bu hafta fazla bir hareket beklenmiyor. Kar açıklamayan bazı büyük firmalar (HP, Deere, Target ve Home Depot) var. Ayrıca konut ile ilgili bir veri beklentiler arasında.