Hac ve Umreye dair tüm gelişmeler TÜRSAB TV’de ele alındı

TÜRSAB Bilgi Teknolojileri, Medya ve İletişim Grup Başkanı Mesut Kanat’ın moderatörlüğünde TÜRSAB TV’de yayınlanan ‘Hac ve Umre’de Gündem’ programında TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin değerlendirdi

TURİZMİN SESİ


TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin, inanç turizmine dair tüm merak edilen gündem maddelerini TÜRSAB Bilgi Teknolojileri, Medya ve İletişim Grup Başkanı Mesut Kanat’ın moderatörlüğünde TÜRSAB TV’de yayınlanan ‘Hac ve Umre’de Gündem’ programında değerlendirdi

2 BUÇUK SENELİK HASRET BİTTİ

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin, sözlerine 27 Şubat 2020 tarihinden beri kapalı olan hac ve umre organizasyonlarının yeniden gerçekleştirilebileceği müjdesini vererek başladı. TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin: ‘‘Bildiğiniz gibi son 2 sene hac ve umre yapılamadı. Suudi Arabistan 2021’in sonlarına doğru kısıtlamaları kaldırmaya başladı. Bundan sonra bizlerin gayreti ile her şey toparlanacak ve eski günlerdeki gibi Mekke ve Medine’ye hasret Müslümanları hakkıyla oraya taşımak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Covid krizi Suudi Arabistan açısından bitmiştir.’’

TÜRKİYE’NİN KONTENJANI 37.770 HACI ADAYIDIR

Suudi Arabistan’ın 1 milyon ziyaretçiyi kabul edeceğini ilan etmesinin ardından ülkelere göre kapasiteleri değerlendiren Şahin, ‘‘2019’da toplam kapasite 2 milyondu. Bunun 600 bini Suudi vatandaşlara, geri kalanı diğer ülke vatandaşlarına ayrılmıştı. Ülke bazında Türkiye’ye bir pozitif ayrımcılık yapıldığını görebiliriz. Türkiye’ye verilen kontenjan 2019’un verilerinin %45’i seviyesinde.  2019’da 83.430 kişilik bir kontenjana sahiptik. Bugün 37.770. Tam olarak %45,7’lik bir azalma söz konusu.

UMREDE YAŞ SINIRLAMASI YOK

Şahin, ardından Suudi Arabistan’ın 65 yaş ve üstü vatandaşlara yönelik kısıtlamaları ile ilgili merak edilenleri şu sözleriyle yanıtladı:‘‘Suudi Arabistan, umre organizasyonuna başlarken 65 yaş ve üzeri Müslümanları umreye kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Zaman içerisinde bu kuralı gevşetti ve 65 yaş sınırını kaldırdı. Hacca gelecek olursak, bu sene ise genel beklenti, daha düşük rakamlarla gerçekleşeceği yönündeydi. 1 milyon sayısı bu anlamda beklentileri aştı. 65 yaş ve üstü insanların covid salgınında riskli durumda olmasından dolayı bu sene risk almak istemediler. Aslında tüm bu sevincimizin içerisindeki tek hüzün verici nokta bu. Kendi insanına dahil, tüm dünyadaki Müslümanlar için geçerli bu. Önümüzdeki hac döneminden sonra bunu kaldıracaklarına inanıyorum. Görevli vizesi veya hacı vizesi ayrımı yapmadan 65 yaş üzeri hiçbir hacı adayını kabul etmeyeceğini ilan etti. Tecrübeli hocalarımızın bu sene yokluğunu, maddi açıdan çok manevi açıdan hissedeceğiz.’’

UMRE VE HAC ARASINDA AŞIDA FARKLI UYGULAMALAR VAR

Şahin, kutsal topraklara giderken aşı ve test konularında merak edilenler ile ilgili; ‘‘Umre ve hac arasında aşıda farklı uygulamalar var. Umre vizesi ile gidecek olanlar aşı mecburiyetine tabi değil, sadece uçuşa 72 saat kala PCR testinin negatif olduğunu sunması gerekiyor. Hacda ise Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen 10 aşı var. Bu aşılardan herhangi birisinin temel dozunu yaptırmaları yetiyor. Türkovac aşımız daha sayılmıyor. Sağlık Bakanlığı’mız da bununla ilgili sürece başladı.’’ cümlelerini kurdu.

65 yaş altı ve üstü aile bireylerinin birlikte gitmesi ve vekalet haccı hakkında TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin, ‘‘Bir kısıtlama geldiğinde maalesef beraberinde birçok sorun getiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili bu konuda aynı fikre sahibiz; birlikte kuraya girmiş hacı adaylarından bir tanesi 65 yaş ve üstüyse diğer hacı adaylarına seçme hakkı verilecek. 65 yaş altı olan bu sene, 65 yaş üstü olan bir sonraki sene hacca gidecek; ya da siz de hakkınızı seneye devredebilecek; annenizle veya babanızla birlikte gidebileceksiniz. 25 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sayfası üzerinden adaylara sorulacak ve onlar karar verecek. Dolayısıyla burada bir hak kaybı yok, hatta bir seçenek de sunuluyor. Kuradan çıkan, yolculuğa elverişli olmayan, heyet raporu almış hacılarımızın dilediği kişiye vekalet vererek kendi yerine o kişiyi hacca göndermeye dönük bir uygulama yıllardır vardı. Ancak bu sene, 65 yaş üstü birisi oğlu, kızı, gelini, damadı veya kardeşini kendisi yerine hacca gönderebilir. Bu durumda 65 yaş üstünde olan kişinin haccı yapılmış olur, bir daha kuraya giremez.’’ dedi.

MALİYETİN ALTINDA SATIŞLAR ARTIK YAPILAMAYACAK

Hac ve umre turizminde yıllardır devam eden bazı problemlerin çözüme kavuşturulduğunu belirten Şahin, ‘‘Bizler, seyahat acentalarının sorunlarını çözmek üzere seçilmiş insanlarız. Seyahat acentalarının sesi ve temsilcisi olmanın yanında hac ve umrede ‘Allah’ın misafiri’ dediğimiz insanların hakkını, hukukunu korumak; onlara ibadetlerini yapmaları üzere en iyi şartları oluşturmak, bu şekilde bir organizasyonu sunma sorumluluğumuz da var. Önceliğimiz bu. Her zaman düşük fiyat, tüketicinin faydasına değildir. Bu durum tüm sektörler için geçerli ancak hac ve umrede kamuoyunda infial yaratıyor. Düşük standartlarda, düşük fiyatlara paket satanların insanları nasıl mağdur ettikleri; sadece yolcuyu değil, birlikte çalıştıkları insanları da mağdur ettikleri herkesin gözü önünde. Bunun için uzun süre Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüştük ve çözüme kavuşturduk; maliyetinin altına satış yapılmayacak. Minimum standartların altında kimse hac ve umreye götürülmeyecek. Hizmet standartları da oluşmuş olacaktır. Maliyetinin altına satış yapanlara da ciddi yaptırımlar uygulanacak. Biz burada devletimizle tamamen birlikte hareket edeceğiz. Bizim de tarafı olduğumuz kamumun aldığı bir karara uymamak ciddi bir ihlaldir. Bunu takip edeceğiz ve tolerans göstermeyeceğiz. Uymayanlara tutanak tutulacak ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na iletilecek.’’ cümleleriyle hem seyahat acentalarının hem de hacı adaylarının haklarının daha iyi korunacağına dikkat çekti.

HAC FİYATLARI ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BELİRLENECEK

Hac ve umre fiyatları ile ilgili; ‘‘Hac fiyatları daha belli değil. Suudi Arabistan’daki hizmetlerin maliyet bilgisi ne bize ne de Diyanet İşleri Başkanlığı’mıza gelmedi. 2-3 sene önceki Suudi Arabistan’la bu sene elbette farklı. Bunun önümüzdeki günlerde netleşeceğini düşünüyoruz. Umre hakkında konuşacak olursak; maliyetinin altında kalmayacak şekilde 10 günlük umre için 1150 dolar, 2 haftalık için 1250 dolar, 21 gün için 1350 dolar, 28 gün için 1450 dolar fiyatlarını verebiliriz. Bu fiyatların altına satış yapmak kurul kararıyla yasaklandı.’’ cümlelerini kuran Şahin, önümüzdeki günlerde rakamların netleşeceğini söyledi.

HAC VE UMRE ORGANİZASYONUNUN TAMAMEN SEYAHAT ACENTALARI TARAFINDAN YAPILMASI BİZİM HAYALİMİZ

 ‘60-40 Kararı’ hakkındaki sorulara yanıt veren Şahin, bu kararın kanunda yer aldığını şu cümlelere ifade etti:
‘‘60-40 kararı, idari bir karar değil. Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nun da aldığı bir karar değil. Bu, yasal bir kural, kanunda olan bir şey. Kanun, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın %60’ını kabul etmiş, %40’a kadarını da acentalara imkân vermiş. Bunun için mecliste yasa değişikliği lazım. Bu konuda da bizim dönemimiz kadar çalışan kimse de yoktur. Hac ve umre organizasyonunun tamamen seyahat acentaları tarafından yapılması bizim hayalimiz, bu hayalimize de ulaşacağımıza inanıyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı’mız da bunun denetimini yapacak, ibadet kısmıyla birebir ilgilenecek. Biz işin turizm boyutuna bakacağız.’’

VATANDAŞIMIZIN VİZE BAŞVURUSU SIRASINDA UMREYE GİDECEĞİNİ BELİRTMESİ YETERLİ OLACAKTIR

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin, son olarak hac ve umre organizasyonlarında yaşanan munazzım vizesi ve pasaport problemleri hakkında şunları söyledi: ‘‘Munazzım, organizasyonu yapan demektir. Suudi Arabistan’da sizin görünen yüzünüzdür. Munazzıma vekalet verilir, bu kişi Suudi Arabistan Hac Bakanlığı ve diğer kuruluşla şirketiniz adına sözleşmeler yapar, otel kiralar, ödemeler yapar, kabul eder. Eskiden, ticari vizeyle giderler ve işlemleri hallederlerdi, daha sonrasında bir men cezası alıyorlar ve bir daha oraya gidemiyorlardı; vize süresi aşıldığı için. Çözüm, bu arkadaşlarımızın hac vizesi ile oraya gitmeleriydi. Ancak hac kotası ve sınırlı sayı olduğu için yapılamıyordu. Artık, munazzımlar ticari vize ile gidebilecek, işlemlerini halledecek, daha sonra hac döneminde hac vizesiyle kafileye eşlik edecek. Munazzımın hac vizesini Diyanet İşleri Başkanlığı acentanın kendi sistemine tanımlayacak.  Pasaport ile ilgili ise, dünya genelindeki çip krizi sebebiyle pasaportların ulaşmasında gecikmeler oluyordu. Artık, bir vatandaşımız umreye gidecekse başvuru şurasında umreye gideceğini belirtmesi gerekiyor. Bunu demesi yeterli olacaktır. Geçtiğimiz senelerde 1000 riyal olarak ödemesi yapılan turların da ücretleri bu sene o adaylar tarafından kullanılabilecek. Bu gelişmelerin tüm seyahat acentalarına ve hacı adaylarına hayırlı olmasını diliyorum.’’