TURİZMİN SESİ
Altuğ, yerli ve yabancı turistlerin, adında "tuz" ve "göl" olması, ayrıca göl olan yerde 'su olur' ve 'gölün içinde yüzülür' anlayışından hareketle Tuz Gölü'nü ziyaret ettiklerini belirten Altuğ, "Ama gelin görün ki insanlar gölün üzerinde yürüyorlar. Kışın yağışların en yoğun olduğu zamanda bile gölün en derin yeri 1-1,5 metredir. Şu an içinde bulunduğumuz yaz mevsiminde ise gölün en derin yeri yarım metreyi geçmiyor. Bu durum da çok ilgi çekiyor" diye konuştu.
Tuz Gölü'nün çamurunun "tescilli" olduğunu belirten Altuğ, göle özellikle kadınların güzelleşmek için geldiklerini ve çamurundan yararlandıklarını kaydetti. Altuğ, "Çamurumuz, cilt güzelliği, sıkıla ştırma, cilt hastalıkları, mantar ve romatizmal hastalıklara karşı tedavi edici özelliğe sahiptir" bilgisini verdi. Ayrıca tuzun üzerinde yalın ayak yürümenin ayak mantarları, cilt hastalıkları ve romatizmal hastalıklara çok iyi geldiğini ifade eden Altuğ, bu durumun insanları rahatlattığını ve gelenlerin yeniden ziyaret ettiğini söyledi.
Tuz Gölü'nün Şereflikoçhisar'a daha yakın ve tuzun kenarında çamurun bol olduğu bölgesinde devletin yetkili kurumlarıyla "SPA Merkezi" oluşturmak istediklerini bildiren Altuğ, amaçlarının önce Tuz Gölü'nü temiz tutmak, çevresel etkenlerden koruyarak, ulusal ve uluslararası turizme kazandırmak olduğunu belirtti. Çamuru incelettiklerini ve şu anda "tescillenmiş" durumda olduğunu bildiren Altuğ, insanların ellerinde bir şemsiyeyle sadece kafaları açıkta tüm vücutları çamurun içinde, çamur banyosu yaptıklarını ve bir yıl boyunca hastalıklardan kurtulma inancı taşıdıklarını kaydetti.
Gölün doğal görüntüsünün de insanları cezbettiğini dile getiren Altuğ, bembeyaz doğal örtünün üzerinde insanların fotoğraf çektirmekten ve sevdikleriyle gezinti yapmaktan çok büyük keyif aldıklarını belirtti. Altuğ, Tuz Gölü'nde en önemli enstantanelerden birinin güneşin batışı olduğunu söyledi. Ulusal ve uluslararası boyutta insanlar nasıl güneşin doğuşunu izlemek için Nemrut'a gidiyorsa, güneşin batışını izlemek için de Tuz Gölü'ne gelmelerini alışkanlık haline getireceklerini ifade eden Altuğ, güneşin batış anında tuzun üzerindeki kristallere ışıkların vurmasının dünyanın 8. harikası niteliği taşıdığını söyledi.
"Sloganımız, (Güneş Nemrut'tan Doğar, Tuz Gölü'nden Batar)" diyen Altuğ, güneşin batışının izleneceği seyir kuleleri yapacaklarını belirtti.
Bazı film yapımcılarıyla görüştüklerini ve Tuz Gölü odaklı bir film yapılması için proje götürdüklerini bildiren Altuğ, Mahsun Kırmızıgül'ün "Beyaz Melek" filminin Tuz Gölü'ne dikkatleri çektiğini kaydetti.
Tuz Gölü bölgesinin Kapadokya bölgesinin bir parçası olduğunu ifade eden Altuğ, turizm acentelerinin bu alandaki turlarının arasına "Tuz Gölü'nde mola vermeye yönelik organizasyonlar" katmasını istediklerini belirtti.
Çevreci dernek ve örgütlerin dikkatini Tuz Gölü'ne çekmek istediklerini bildiren Altuğ, özellikle son iki yıldır Özel Çevre Koruma Kurulu, Çevre ve Orman Bakanlığı, İller Bankası tarafından gölün temiz tutulması, doğası nın bozulmaması için çok büyük yatırımlar yaptıklarını söyledi.
Çeşitli kurumlarla belediyenin, ortaklaşa atık su arıtma tesisi yapacaklarını belirten Altuğ, "Yaklaşık 20 trilyona mal olacak bir yatırım bu. Bu projeyle Tuz Gölümüzün doğası bozulmayacak ve kirlenmeyecek" dedi.