TURİZMİN SESİ
Tüm dünyanın Altın Boynuz olarak adlandırdığı Haliç bölgesi, uluslararası bir turizm yatırımıyla daha değerlenmeye ve dikkat çekmeye devam ediyor. Bölgeye yapılan, ancak siluete uygunluğu dolayısıyla çevre sakinleri tarafından dahi görünmeyen ve “görünmez otel “ olarak ifade edilen otel, %100 doluluk oranıyla dikkat çekiyor. Yapım aşamaları sırasında siluete, çevresine ve zemine uygunluğun ön planda tutulan Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn, dış mimarisiyle de çevresine ayak uyduruyor.
Fark edilmiyorsak başarmışız demektir!
Otelin yatırımcısı Amplio Emlak Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, “Projelendirme yapılırken de inşaata başlarken de istediğimiz şey, bu alanda çevreyle uyumlu olmaktı. İstanbul’un ve Haliç’in tarihi dokusuna zarar vermeden, hem zemine hem de çevreye uyumlu bir yapı inşa etmek istedik. Görünmüyor olmak kimisine göre hoş bir durum olmayabilir belki ama biz bu durumdan çok memnunuz, demek ki başarmışız.” diyerek sözlerine devam ediyor.“Bize göre, ekonomide önemli bir yer tutan, turizmin merkezleri olan otellerin tasarımı, bulunduğu yerin kimliğini yansıtması, huzuru simgelemesi gerekiyor.” Otelin en büyük avantajlarından birinin lokasyonu sebebiyle ulaşım olduğunu belirten Babaoğlu, yabancı turistlerin tercihlerinde hem lokasyonun hem de tarihi yarımadanın cazibesinin etkisi olduğunu söylüyor.
Karadan, Denizden ve Havadan Ulaşım İmkanı ile Trafiği de Görünmez Yaptık...
İstanbul’da en fazla ulaşım seçeneğinin otellerinin bulunduğu alanda yer aldığını söyleyen Babaoğlu, karadan, denizden ve havadan ulaşım imkanlarıyla konuklarının her yerden gelebilme şansı olduğunu dile getiriyor. “TEM ve E-5 yollarına, tünellere yakın mesafede olmamız İstanbul trafiğini de görünmez yapabilmemizi sağlıyor. Ayrıca, istediğimizde deniz taksi kullanarak havalimanına en yakın noktaya, Boğaz’daki gece hayatına ya da karşı yakadaki toplantıya geçebiliyoruz. Geçtiğimiz ay faaliyete geçen SeaBird ile Alaçatı’ya, Bodrum’a en rahat şekilde uçabiliyoruz.”
Dış Cephe de Çevreci
Dünyanın en büyük çevre ödüllerinden birisi olan ve Amerika’dan sonra ilk kez Türkiye’den bir otelin kazandığı LEED Gold sertifikasının sahibi olan otelin dış cephesi de tasarrufa odaklı. Babaoğlu, otelin dış cephesinin güneş ışığıyla temizlendiğini, yeni projelerindeki hedefin ise elektrik üreten dış cephe olduğunu belirtti.