TURİZMİN SESİ
Yaşamak dedikleri bu olsa gerek onurlu veda ederek sessizce gittin… Turizm camiasının sevilen duayeni Fotoğrafçı Halil Tuncer Abisi hayata gözlerini yumdu. Zorlu ve çileli bir yol hikayesi ile tanıdım seni, yalanın, ihanetin ortasında dik durma sanatının bir oyuncusuydun. Senin için söylenecek en güzel şey Fototoğraf makinasıyla hayatı resmetmek, çektiği resimlerle anılarda yer etmek, onurlu, sabırlı vicdanlı bir adamdı demek olacak.
Sen bizleri bırakıp giderken asla yalnız değilsin. Çünkü arkanda bıraktığın izlerin, onlarca, binlerce anın var. O anıların her daim seni hatırlatacak. Çektiğin fotoğraflar gün batımına ayrı bir kızıllık, Türkiye Turizmi tanıtımına kattığın değer, çektiğin resimler ise, anılarda kalacak.
Halil Tuncer'in Vizörüne yansıyan karelerle Türkiye'nin turistik merkezlerinin fotoğraflarını 1970 yılından bu yana çektiğini anımsatarak,bu süre içinde tam 25 Turizm Bakanı gördüm. Yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül aldım. Ama gelip geçen bakanların hiç birinden ödül alamadım diye sitem ederdi. Birde unutmadan fotoğraf çekiyorsun makinada film var mı? diye de espiri yapanları da duydum. Bıraktığın anılarla gidiyorsun mekanın cennet olsun.
Son zamanlarda Ottoman Hotel Imperial Hotel Genel Müdürü Serdar Balta’nın misafiri olarak ağırlanıyordu. Çevresinde çok insan olmasına rağmen candan seven dostları vardı. Halil Tuncer yaklaşık 3 yıldan beri kanser tedavisi görüyordu. Bahçelievler ‘de özel bir hastanenin yoğun bakım servisinde tutuluyordu. Bahçelievler’de 16 Eylül sabahında hayata gözlerini yumdu. Halil Tuncer’in cenazesi, (17 Eylül Cuma günü) Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde toprağa verilecek.
IŞIKLAR İÇİNDE UYU HALİL ABİ
Turizminsesi ailesi olarak; Ülkemizin tanıtımına önemli katkılar sağlayan Duayen Fotoğrafçı Halil Tuncer Abimize Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.
Halil Tuncer Kimdir?
1939 yılında Amasya'da doğdu. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. İki kız, iki erkek dört kardeşi olan Tuncer'i subay olan amcası okuttu. Amcasının mesleği nedeniyle 1948'de İstanbul'da başlayan eğitim serüveni, Amasya, Diyarbakır, Sivas ve Kayseri'de devam etti.
Sivas'ta ortaokul öğrencisiyken fotoğrafla tanıştı. Eline geçen parayla 6- 9'luk Kodak makinesini alıp, okuldakilerin fotoğraflarını çekerek harçlığını çıkardı. İstanbul'da Kabataş Lisesi'nde okurken fotoğrafçılık yaparak kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. 1970'te Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) Türkiye'nin turistik merkezlerinin fotoğraflarını çekmeye başladı. 1971 yılında çektiği Nemrut, fotoğrafları ile tanınır hale geldi.
1993 yılında çektiği Nemrut fotoğrafı, Danimarka'da 69 ülkenin katıldığı Turizm Fotoğrafları Yarışmasında Tuncer'e dünya ikinciliği kazandırdı. Tuncer, 15 farklı ülkede fotoğraf sergisi açtı.