FİRST LAYDİLER GAZZE İÇİN TOPLANDI

Emine Erdoğan, Nâzım Hikmet'in şiiri ile seslendi: Kapıları çalan benim, çocuklar öldürülmesin

TURİZMİN SESİ


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Gazze'de öldürülen çocuklar için gözyaşı döktü. Gazze'ye yardım için first ladyleri bir araya getiren Erdoğan, "Çocukların ölümü, masumiyetin ölümüdür, masumiyetin ölümü ise insanlığın çöküşüdür. Uluslararası toplumu bu insanlık dramına son vermek için daha aktif tutum takınmaya davet ediyorum" dedi.
''Gazze'ye destek için İstanbul buluşması" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde İstanbul'da yapıldı.

Beşiktaş'taki Four Seasons Otel'de gerçekleştirilen toplantıya Azerbaycan Parlemanto Başkan Yardımcısı Bahar Muradova, Katar Emirinin eşi Nasser Al-Missned, Libya Devlet Başkanı Kaddafi'nin kızı Dr. Aisha Muammer Al Kaddafi, Lübnan Cumhurbaşkanı eşi Wafa Sleiman, Pakistan Başbakanının eşi Begüm Fauiza YusufRıza Glanı, Pakistan Milletvekilleri Asma Arbab Alamgie ve Begum Nuzhat Sadık, Suriye Devlet Başkanı eşi Esma Esad, Suriye Devlet Bakanı Dr. Bashar Al Shaar, Suriye Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Dr. Diala Al Hajaref, Ürdün Kraliçesi Rania, Ürdün Planlama Bakanı Suhair Ali, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, AB İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış'ın eşi Beyhan Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın eşi Gülten Günay, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD'li eşi Anna Şimşek, Pakistan Milletvekili Asmai Arbab Alamgir, Pakistan Milletvekili Nuzhat Sadık, Sakıp Sabancı'nı eşi Türkan Sabancı, gelini Nebahat Koç Sabancı katıldı.


Toplantıda, Başbakan Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan'ın yanı sıra, sanatçılar Raghda, Julia Boutros, Sami Yusuf, Samer Basra, Suzan Najmeddin de hazır bulundu.


Gazetecilerin sorularını cevaplayan, Sami Yusuf, Filistin ve Gazze'de yaşananların tam bir soykırım olduğunu ifade etti. Yaşananların dinle ilgisi olmadığını savunan Yusuf, "Bu savaş politikacıların beceriksizliği yüzünden çıkmıştır. Yaşanlar tam bir soykırımdır. Tarih hükmün verecektir. Soykırıma mazur kalanlar için dua ediyorum" diye konuştu. Toplantıya katılan konuklara Arap Kefiyesi ve güvercin figürlü şal dağıtıldı.


Toplantı kapsamında ilk olarak sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile görüşen Emine Erdoğan, daha sonra yabancı konuklarla bir araya geldi. Sonrasında aile fotoğrafı çekildi.

EMİNE ERDOĞAN GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI


Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada duygusal anlar yaşadı. Gazze'de masum çocukların, bebeklerin öldürüldüğünü belirten Erdoğan, konuşmasının bir kısmında gözyaşlarına hakim olamadı. Erdoğan, Gazze'de büyük bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, "Uygulanan ambargo, Gazze'de insanların tek tek ölümüne sebep oluyordu.

Son saldırılarla birlikte teker teker ölümlerin yerini toplu ölümler aldı. Sadece 2 hafta içinde 800'e yakın insanın ağır silahlarla acımasızca insafsızca öldürülüşüne tanık olduk. Şahit olduğumuz manzarayı kelimelerle ifade etmek bile mümkün değil. En temel insan haklarından ve imkanlarından mahrum bırakılan, sivil ve masum insanların üzerine bu kez fosfor bombaları yağdırılıyor. Bu vahşet duyarsızlığın boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle kadın ve çocukların yaşadığı acıyı tarif etmek için kelimeler kifayetsiz kalıyor" dedi.

Herhangi bir siyasi anlayışın temsilcisi olarak değil, bir anne olarak konuştuğunu ve acısını dile getirdiğini ifade eden Emine Erdoğan, gözyaşları içinde, "Gazze'li çocuklar dünyanın tüm çocukları gibi, bizim çocuklarımız gibi süt istiyorlardı, ekmek istiyorlardı, oyun ve oyuncak istiyorlardı. O masum yavrular okula gitmek, parka gitmek istiyorlardı.

Ne hazindir ki oyun oynadıkları parklarda bisikletlerin üzerinde öldürüldüler, sığındıkları okullarda, camilerde yine öldürüldüler. Hastanelerde de ölüm
makinalarından kaçamadılar. Onlar için en güvenlikli yer annelerinin kucağı ve kundaklarıydı. Ancak ölüm annelerinin kucağında dahi buldu onları" diye konuştu.


Emine Erdoğan, çocukların bu çatışmaların hiçbir yerinde yer almadığını ve alamayacağını söyledi. Erdoğan, "Bu çatışmaların hiçbir tarafında yer almıyorlardı. Onlar büyüklerin neden çatıştıklarını, birbirlerine neden füze fırlattıklarını hiç anlamıyorlardı. Belki şu anda biz burada konuşurken, bir kadın bir masum çocuk daha bir bebek daha ölüyor. Çocukların ölümü, masumiyetin ölümüdür, masumiyetin ölümü ise insanlığın çöküşüdür.


Masumiyeti tanımayanlar, insani değerlerden, insanlıktan asla bahsedemezler. Çocukları, sivilleri öldürenler hiçbir gerekçenin, hiçbir bahanenin arkasına sığınamazlar, bu cinayetlerini haklı çıkaramazlar. Bizim çocuklarımız parklarda oyun oynarken düşünce yüreğimiz sızlıyor. Orada ağır silahlardan çıkan mermiyle bacağını kaybeden çocukların anneleri nasıl çırpınıyor, o minik yürekleri nasıl teskin ediyor acaba.

Bu vahşet sadece çocuk masumiyetine kastetmiyor. Sadece evrensel insani değerlere kast etmiyor. Aynı zamanda annelik şefkatine de kast ediyor. Gazze'de ölen sadece masum siviller değil. Gazze'de bütün bu insanlığın vicdan ve merhameti ölüyor. Burada ölenler Filistinli, burada ölenler Müslüman diyerek katliama kayıtsız kalanlar kendilerini ve vicdanlarını bir kez daha sorgulasınlar" dedi.

ERDOĞAN, SÖZLERİNİ NAZIM HİKMET'İN DİZELERİYLE TAMAMLADI

Tevrat, İncil ve Kuran'ı Kerim'den bölümler okuyan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazzelilerin de hayatı kutsaldır. Bizim buradaki çağrımız belli bir dine, mezhebe, belli bir ülkeye yönelik değildir. Bizim çağrımız tüm insanlığadır. Kayıp giden insanlığımızdır. Oradaki insanların acil olarak ilaca, giyeceğe ihtiyaçları var. Onlar için umut, hayat ışığı olabiliriz. Daha iyi yaşam koşullarını onlara sağlayabiliriz.

Bizler oraya sevgiyi, şefkati ve merhameti taşıyabiliriz. Bu sayede oradaki çaresiz insanların yüreklerindeki acıyı dindirebilir, onları bir parça da olsa teskin edebiliriz. Ellerimizi yüreklerimizi birleştirelim. İnsani yardım örgütlerini harekete geçirmek için ne gerekiyorsa yapalım. Uluslararası toplumu bu insanlık dramına son vermek için daha aktif tutum takınmaya davet ediyorum. BM Güvenlik Konseyi Gazze'de kalıcı bir ateşkes sağlanması için çağrıda bulundu. ABD'nin çekimser oyuna karşılık kabul edilen bu karara ve çağrıya olumlu karşılık verilmesini bekliyoruz.

Kabulü ön görülen İstanbul beyannamesinin de yapacağımız çağrılar ile barışa önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Gazzeli kadın ve çocuklar asla yalnız değilsiniz, asla kimsesiz değilsiniz. Bizler hep yanınızda olduk ve olmaya da devam edeceğiz." Konuşmasını Nazım Hikmet'in "Kapıları çalan benim, kapıları birer birer, gözünüze görünemem göze görünmez ölüler, saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu, bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk, çalıyorum kapınızı teyze, amca bir imza ver çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler" dizeleriyle tamamlayan Emine Erdoğan, daha sonra "İstanbul Çağrısı"nı okudu. Erdoğan, "Kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlıların da dahil olduğu can kayıplarını derin bir teessürle görmekteyiz ancak, insanlığın üstün gelmesi gerektiğine ve geleceğine inanıyoruz. Evler, okullar, ibadet yerleri ve hayati altyapı tesisleri bombaların hedefi olmuştur. İnsanlık, insan haklarının ve özellikle en temel insan hakkı olan yaşama hakkının alenen ihlal edilmesine son vermek için harekete geçmelidir.

Bizler barış ve insan hayatının kutsallığına önem veren anneler adına uluslar arası toplumdan, İsrail'in bu saldırıları durdurmasını ısrarla talep etmesini istiyoruz. İsrail, 8 Ocak 2009 tarihinde kabul edilen BM Güvenlik Konseyi'nin kararına uymalıdır. İsrail askeri güçleri, askerlerini derhal Gazze'den çekmelidir. Acil tıbbi yardım, gıda ve diğer temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için Gazze'ye geçiş noktaları açılmalıdır. Uluslararası kuruluşların Gazze'deki sivillerle erişimi sağlanmalıdır.

İsrail uluslararası hukukun ilgili kural ve ilkelerine riayet etmelidir. Bizler hayata geçireceğimiz somut eylemlerle çekilen insanlık acısını hafifletmek istiyoruz. Kısa bir süre içinde bu eylemlerin uygulanmasını koordine etmek üzere bir yönlendirme komitesini oluşturacağız" dedi. Emine Erdoğan'ın konuşmasının ardından konuklar, Katar Emiresi Şeyha Mozah himayelerinde hazırlanan sergiyi gezdi.