TURİZMİN SESİ-ERDOĞAN DEMİR
İşte İşçimen’in açıklamaları;
Biliyorsunuz Dünya Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı, dünyada özel düzenlenmiş plajlara mavi bayrak ödülü veriyor.
MAVİ BAYRAK ÇOK ÖNEMLİ
Bu yıl Türkiye’de 154 noktaya daha mavi bayrak ödülü verildi. Bunlardan 1 tanesi de Erikli Plajı oldu.Şu anda Erikli Turizm Geliştirme Kooperatifi’nin çabaları sayesinde mavi bayrak da bayağı yol kat ettik.Bu mavi bayrak Türkiye’deki 397.ödül Erikli Plajına ait. Mavi Bayrak konusunda Toplam 44 ülke arasında İspanya ve Yunanistan’dan sonra 3.sıradayız.Mavi bayraklı plajın tabi bölgeye kazandırılması çok mükemmel bir olay.Lakin koruması bir o kadar da zor.
Mavi bayraklı plaja sahipseniz, artık bölgeniz yavaş yavaş markalaşma yönünde bir adım atıyor demektir.Bununla beraber mavi bayrak nedir diye sorar çoğu kişi.Mavi bayrak 1.si ilk önce kendi suyunuzun düzgün çıkması.Yani su kriterlerinizi sağlığa ve doğaya çok uygun olması lazım.Plajınızın temizliği, düzeni çok mükemmel olmalı, ayrıca halk plajlarının güvenlik sistemleri cankurtaran sistemleri plaj tamamen organize edildikten sonra plaj arkası hizmetlerin de yani plaja bağlı arterlerinde bu plaja uygun hale getirilmesi, hep bunlar bir mavi bayrağın kriterleri içersinde olan şeyler.
Şu anda Turizm Geliştirme Kooperatifimiz en son engelli vatandaşlarımız için platform yapıyor sahile rahat gidebilmeleri için o da mavi bayrağı almamızdaki en büyük etkenlerden bir tanesi. Mavi bayrak özellikle Saros Körfezi için çok mükemmel bir adım oldu.Bir anda Dünya Çevre Eğitim Vakfı’nın dikkatini çekti.Bu bizim için turizm sezonunun biraz daha hareketli olmasını sağlayacak.Bu mavi bayrağı biraz daha iyi dillendireceğiz.Dillendirirken de tabi bölgeye ve sahillere çevremize sahip çıkacağız.Bunun dışında 2014 yılıyla ilgili bir beklentimiz olacak.2014 yılı ve özellikle 2015 yılı artık 2014 yılını bir başlangıç sayıyoruz.Ramazan yaz başına geldikçe otomatikman faal turizm sezonu iki bayram arası neredeyse 3 aya çıkacak neredeyse.Bu bölgenin 3 ay full bir sezon geçirmesi demek özellikle Keşan ve buna bağlı olarak Edirne ekonomisinde turizme çok önemli bir katkı katma değer sağlayacaktır. Bu sene sahillerimiz biraz daha derli toplu olacak.Biraz daha kaliteye önem veriyoruz.Özellikle biz tesisler kalitede bir çıta yükseltmeye başladık.Buna evleri de dahil etmek istiyoruz.Tahmin ediyorum bu yıl aracı dediğimiz kesim ortadan kalkarsa, bu aracılar en büyük şikayetimizdi yıllarca.Bu aracılar eğer bölgemizde düzen içine alınırsa tahmin ediyoruz çok güzel çok hayırlı bir sezon geçireceğiz.Takriben Kurban Bayramının bitimiyle de tahminen sezonu bitireceğiz.
DÜNYANIN İLK TARİHİ SU ALTI MÜZESİ TURİZMİ 12 AYA ÇIKARMAYA YARDIMCI OLACAK
Dünyanın ilk Su Altı Tarih Müzesini de anlatmaktan gurur duyuyoruz.Bölgede ilk kez böyle bir müzeyi yapıyoruz.Biliyorsunuz Saros Yapay Resif Projemiz var.Bu projeyle ilgili valilikten güzel bir destek aldık. Sayın valimiz bu projeye geminin getirilmesi ile ilgili 25 bin TL bir destek sağladı. Belediyemiz bu projenin en büyük destekçisi.Gemi Samsun’dan geldikten sonra, bu bölgede özellikle alternatif turizm olarak bu bölgeyi destekleyen dalış turizmi tahmin ediyorum 8 aya kadar çıkacak.Hatta periyodik dönemlerde kışın da devam ettiğini düşünürsek bu artık 12 ay yavaş yavaş buradaki tesislerin az da olsa açık olması ve ayakta olmasını sağlayacak.Turizmi biz artık yavaş yavaş 6 ay üzerine çıkarmaya başlıyoruz galiba öyle gözüküyor bölge olarak.
BÖLGEMİZDE EVLER DAHİL 50 BİN YATAK KAPASİTESİ VAR
Edirne’nin Saros Sahilleri biliyorsunuz toplam 71 km uzunluğunda.Bu sahiller içersinde Enez’den başlayarak Sazlıdere ‘de biten bir sınırımız var.Bu sınırımız içersinde 1 tane Enez’de, 3 tane de Erikli’de olmak üzere 4 tane Turizm Bakanlığı’na bağlı tesis , bunun dışında İstanbul Üniversitesi’nin büyük bir dinlenme kampı Enez’de,Yine Enez’de Trakya Üniversitesi’nin bir kampı var.Bunun dışında DSİ’den alınan Saros Beach Hotel var.Orası 500 yataklı büyük bir hotel ama bakanlığa bağlı değil.Enez’de bakanlığa bağlı olmayan 4 otel var ayrıca.Erikli’ye geldiğimizde Turizm Bakanlığı’na bağlı 3 Tesisin dışında belediye bağlı 2 hotel daha bulunmaktadır.Ayrıca 3 tane değişik Apartlar bulunmaktadır.Yaklaşık olarak topladığımızda sadece tesis olarak baktığımızda 1500 civarında bir yatak kapasitesi var.Destekçi olarak ev pansiyonculuğunu da düşünürsek aşağı yukarı bölgemizde bir 50 bin yatak kapasitesi var.Enez’den Sazlıdere’ye kadar.Bölgeye acilen kaliteli standardı yüksek tesisler gerekli.Bölgede ne kadar tesis fazlalaşması olursa sezon o kadar verimli geçer.Artı sezon uzar artı hizmet kalitesinde çok tatlı bir rekabirlik olur.
MAVİ BAYRAK SEÇİM İÇİN ETKEN OLUR
Mavi bayrağı almış olmamızda kesinlikle tesislerin artmasında bir etken olur.Mavi bayraklı plajlarda insanlar biraz daha özellikle gidecekleri yerlerde mavi bayrağı arar oldular.Biliyorsunuz sosyal medya artık dünyada en çok kullanılan bir araç.Bu yüzden ben bile Güneye bir tatile gitmeye kalksam ilk önce mavi bayraklı bir plaj olmasına bakıyorum.Mavi bayrak tatil için bir öncelik olmaya başladı.Tahmin ediyorum bölgemizin mavi bayrak alması da bu şekilde bir hareketliliği sağlayacak.
SEZONDA 550-600 BİN TURİST GELİYOR
Bölgeye gelen turist sayısını vermek biraz afaki olur.Çünkü neden afaki olur evde kalan turistlerle ilgili elimizde bir veri yok.Evlerde kalan yabancı turistlerde oluyor,Makedon,Hırvat,Sırp,Boşnak,Almanı var İngilizi var.Bunların tam sayısını bilemiyoruz.Hotellerde kalanları verme şansımız var.Hotel düzeyinde yabancı kalan sayısı çok fazla değil az.1 yıl içersinde Erikli’ye gelen yabancı turist sayısı 1000’i geçmez.Yerli turiste geldiğimizde biliyorsunuz en büyük potansiyel büyük bir metropol olan İstanbul bizim için.Bizim pazarımızı iyi seçmemiz lazım bu aralar turizmciler olarak.Sezon boyunca sadece bölgemize gelen kişi sayısı 550 bin ila 600 bin arasıdır.Tabi bölgeden bahsederken Enez’den Sazlıdere’yi kast ediyorum.
MASTER PLANLARI ARTIK BELLİ OLMALI
Bölgenin temel sorunu şu.İlk sorun bölgenin 1/ 25000 bin ölçekli master planlarının daha belli olmamasıdır.Eğer bölgede 1/ 25 binlik master planlar belli olsa idi yatırımcılar yatırımlarını nerelere yapacağını bilebilselerdi çok daha güzel olurdu.Takriben 2006 yılında Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi ilan edildikten sonra nerede ise 8 sene geçti.Biz bu 8 sene içersinde master planlarının belli olacağını düşünüyorduk.Ama her araştırmamızda master planlarının Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında gidip geldiğini gördük her ne hikmetse. O yüzden master planlar bizim çok büyük engelimiz.Ama tabi iş geciktikçe bölge yatırımcısı sanki biraz saf dışı bırakılıyormuş gibi bir izlenime kapılmaya başladık.8 sene az bir zaman değil.Master planlar bu güne kadar çıkmalıydı diye düşünüyorum.Çıkmıyorsa da ayrıca bölge yatırımcısını kollamak gerekiyor diye düşünüyorum.Ama tahmin ediyorum bu şekilde kollamak biraz olmuyor.Çünkü bu 1/25 binlik master planlar çıkmadıkça hep uzaktan buraya talipler artıyor.
SU SORUNUMUZ VAR
2.bir sorunumuz bölgede özelikle kullanma suyu sorunumuz.Şu aşamada altyapıda özellikle Erikli için konuşuyorum.Biyolojik arıtmamız var.Enez’de de biyolojik arıtma yapılıyor.Erikli Sahili’nin bir su sorunu var.Bu su sorununu da normalde DSİ Mecidiye Göletini 1.5 metre yükselterek ekstra toplamayla çözdü.Lakin İller Bankası burasının nüfusunun yatırım yapmaya elverişli olmadığı kanaatine vararak bu yatırımı durdurdu.Özellikle kuş uçuşu baktığınızda Mecidiye Barajı’ndan 3,5-4 kilometrelik bir mesafeyle gelebilecek bir suyumuz var.Tabi bunun için önce bir arıtma tesisi yapmak lazım.Biz buranın altyapısını buranın insanı olarak yaptık.Buranın altyapısını,yolunu elektriğini devlet getirmedi.Buranın altyapısını da kanalizasyonunu,biyolojik arıtmasını , yolunu, PTT’sini elektriğini bu bölgenin insanı kendi cebinden karşılayarak yaptı.Devletin bu bölge insanına madalya vermesi lazım.Altyapıda yük olmadığı için sadece istediğimiz bir su için yardımcı olunması .Bunu da artık devletin veya birimlerin kurumların bunu buradaki insanlara çok görmemesi lazım.
TURİZMİ TAŞOCAĞI İLE İÇ İÇE YAŞIYORUZ
Suyun dışında yollarımızda bir sıkıntımız var. Yollarımızdaki sıkıntı ne, turizm ve taşocağı iç içe yaşıyoruz. Tabi taş ocağı da lazım. Onu da biliyoruz. Bu yol için taş lazım. Ama nasıl alternatif bir yol bulunabilir. B ence bunu kurumlar tartışarak bulabilir diye düşünüyorum. Biz daha önce Mecidiye,Mercan Çamlıca hattını önermiştik.Eski orman yolunu.Kamyonlar o yol üzerinden çalışsın istedik.Buradaki yol da yazın tahmini üzerinde bir trafik akışı var.Tabi bu risk taşıyor kamyonlarla beraber.Akşamları saat 19.00’dan sonra yol kamyonlara kapanıyordu umarım bu yıl da aynı uygulama devam edecek.
ARACILAR KÖTÜ İZLENİM YARATILMASINA NEDEN OLUYOR
Bunların dışında da çok fazla bir sıkıntımız yok artık.Bir de aracı kesim var.Ev sahibinden evi 100 TL’ye kiralayıp gelen insanlara 200-250 TL’ye kiralayan aracı kesimi ortadan kaldırmak lazım. Bu bölge reklamını çok ters yönde etkilemeye başladı.İnsanlar Erikli’mi Allah kahretsin bir daha sakın bana Erikli’nin ismini söylemeyin deme noktasına geldiler.Tabi bu genelde ev pansiyonculuğunda yaşanan bir şey.Nerdeyse hotellerin üzerinde fiyatlar çıkıyor.Biz de fiyatlarımızı güneye göre biraz yüksek tutuyoruz ama biz 2 ay 3 ay çalışan işletmeleriz.Bunun yanında 24 saat hizmet veriyoruz.
MÜCAVİR ALAN SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Bölge Keşan Belediyesi’nin mücavir alanı , biliyorsunuz kanuna göre belediyeler encümen kararı ile mücavir alanlarına hizmet getirebilir veya getirmeyebilir de.Ama siz buradan emlak vergisi çöp vergisi alıyorsanız.Mutlaka onun karşılığında bir hizmet getirmelisiniz ki zaten.Keşan Belediyesi de bunu yapıyor.Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok.Bazen burada yapılacak işler için yetki karmaşası oluyor.Belediye diyor ki bazen benim mücavir alanım ama benim yetkim de değil.Valililiğe soruyoruz diyor ki belediyenin yetkisinde.Erikli Sahili Turizm Geliştirme Kooepatifi diyor ki hayır benim.Yani böyle bir yetki karmaşası var Erikli Sahilinde.Tahmin ediyorum yeni kanunlar değişecek .Özellikle mahalli idareler kanununda bir değişiklik olacak önümüzdeki dönem içersinde.Bizlerde Valiliğe birkaç dilekçe yazmıştık.En azından yaz dönemlerinde İller Bankası’ndan gelen katlı paylarının mücavir alanı olan belediyelere arttırılması ile ilgili.Diyelim Keşan’ın 70 bin nüfusu var.İller Bankası’dan 70 bin kişiye göre bir para geliyor.Ama Keşan’ın yazın nüfusu oluyor 300 bin.Bu bölge sayesinde bu nüfusa ulaşılınca belediyede haklı 70 bin kişiye göre gelen payla 300 Bin kişiye hizmeti götürmek çok zor.Bence Haziran,Temmuz,Ağustos ve Eylül olmak üzere 4 ay bile İller Bankası’ndan yaz nüfusuna göre pay gelse o zaman belediyenin bu tarafa vereceği hizmet çok daha artar ve iyi olur.Bu sorun mücavir alanı olan bir çok sahil belediyelerini kapsamakta.Çamlıca ve Mecidiye Belediyesi kapatıldı.Tamam Özel İdareye geçti ama bir destek istendiği zaman bu destek olacak belediye yine Keşan Belediyesi olacak.Keşan’ın sorumluluk alanı da artıyor böylece.
GEMİYİ 15 HAZİRANDA BATIRACAĞIZ
Saros Yapay Resif Projesi’nde kullanacağımız ve batıracağımız gemiyi 15 Haziran’a kadar batıracağız.Geminin sökümü tamamlandı.10-15 günlük bir çekme süresi ile Samsun’dan Saros Körfezi’ne gelecek.Bu gemiyi buraya getirme maliyeti de 55 bin TL gibi bir rakam.
DALIŞ TURİZMİ CAN DAMIRIMIZA
Dalış Turizmi bölgede 1985-1986’larda çok iyi bir ivme kazanmıştı.1998-1999’lara geldiğimizde bir azalma oldu.Lakin o dönemde bu bölgede dalış tekneleri yoktu.Biz bir tekneyi aldık dalış teknesine çevirdik.Tekrar bu bölgede bir hareketlenme başladı.2004-2005 yılları arasında yaklaşık olarak bir sezonda 7-8 bin dalıcıya kadar çıktık.8-9 bin dalıcıyı da gördüğümüz oldu yaz döneminde.Yapay Resif Projesini bitirdiğimizdeki beklentimiz ise 1 Nisan-1 Kasım olarak kabul ettiğimiz dalış sezonunda 25-35 bin arasında dalıcıya ulaşmayı hedefliyoruz.Eğer bu rakama ulaşabiliyorsak bilin ki artık Saros’da alternatif turizm başlamıştır.12 ay bu alternatif turizm sürecektir demektir.
TURLAR DÜZENLEYECEĞİZ
Bu yıl değişik aktiviteler düzenlemek istiyoruz. Bölgede daha sürdürülebilir bir turizmi sağlamak açısından haftanın 1günü Gelibolu Milli Parklar Turu düzenlemek istiyoruz.Bir gün Edirne’yi düşünüyoruz.Yani gelen misafirler 2 gün içersinde kalıp gitmesin.En azından bunun kalış süresini arttırarak bölge ekonomisine destek sağlamak hem de Edirne’nin iç ve tarihi turizmine katkıda bulunmak için böyle bir yapılanmamız var.1-2 turizm firması ile görüşüyoruz Erikli-Yayla kalkışlı Edirne’de hem bir ciğer yedirmek hem bir Selimiye’yi ve Edirne’nin diğer tarihi mekanlarını gezdirmek gibi günlük turlar da düşünüyoruz.Tahmin ediyorum bu da bölgeye bayağı bir hareket sağlayacaktır.
Bir şey söyleyeceğim.Belki bu söyleyeceklerime Edirne’deki Turizmci arkadaşlar kızacaklar ama Edirne’deki tarihin %10’u bizim Keşan’da olsun biz çok çok farklı yerlerde olurduk.Edirne’deki tarihin bu % 10’u Keşan ve bölgemizde olacak , maalesef Edirne’deki turizmci arkadaşlarımız Edirne’deki tarihi ve kültür turizminin organizasyonunu yapamıyorlar bir türlü.Bizde bu tarihi veriler olsa Keşan’ı Saros’u turizm anlamında çok farklı yerlere taşırız.
BÖLGEMİZİN ŞİRİNCESİNİ YARATACAĞIZ
Mesela bir projemiz var. Belki çok yakında kendi bölgemizde bir Şirince yaratacağız.Bunun çalışmalarını yaklaşık 6 aydır yapıyoruz.Bu tabi gizli yürütülen bir proje ayrıntılarını ilerleyen zamanda açıklayacağız.Öyle bir yer ve coğrafya etüt ettik ki nerdeyse Şirince ile birebir benzerlik taşıyor.Bu uzun vadeli bir proje.5 -10 senelik bir proje.Lakin 5-10 sene sonra şöyle bir şey söyleyebilirim ki bunu övünerek de söyleyebilirim.Keşan’daki turizme 15-20 milyon TL gibi katkı yapabilecek bir proje.İstanbul’dan çıkan Ege’ye giden turizm firmaları da bizim Şirince’mize uğrayacaklar.Bu proje kapsamında halk Kentsel Dönüşüm şeklinde yerleşim dışına alınıp yine o yaşadıkları evler pansiyona çevrilebilir.Bu da o aileye projeye sahip çıktıkları takdirde kaloriferli bir eve sahip olacak.Pansiyonu olacak,bu projeyle aile başına 6-7 bin TL arası bir girdi yaratılacağını hesap ediyoruz.Bu büyük bir girdidir.Bu bölgede tarih yoksa biz bu bölgede tarihi kendimiz yaratırız.
EMİTT ESKİ ÖNEMİNİ YİTİRDİ
EMİTT Fuarı eski gücünü kaybetti.Gelen firmalara veya bölgelere baktığımızda fuarcılık kamu kurumlarının veya ajansların yapacağı bir şey değildir.Fuarcılık özel sektörün işidir.Eğer siz bu fuarı kamu ağırlıklı yaparsanız olmaz. EMİTT bu yüzden özelliğini kaybetti.İlk gittiğimiz yıllarda fuar müthişti.9-10 bin ziyaretçiyi bulduğumuz dönemler oldu.O hareketli dönemlerin eserini yaşıyor Erikli şu anda. 2014’te gittiğimde ben hayal kırıklığına uğradım.Tamamen bir panayır formatına dönen bir fuar , panayır formatına dönmesi de tamamen bu kalkınma ajanslarının fuarlara girmesidir.Turizm sektöründe bırakacaksınız özel sektör girecek.Özel sektörün oluşturduğu konsorsiyumlar girecek.Kamunun turizm sektöründe şöyle yeri var sadece.Konya bir tarihtir, Bursa bir tarihtir ne bileyim Edirne bir tarihtir.Bu fuarda mutlaka illeri tanıtabilirsin.Bazı salonları illere ayırabilirsin.Valilikler katılabilir ama valilik sadece görsel tanıtımını yapar.Onun dışında pazarlamayı özel sektör yapmalı.Ama özel sektör pazarlamayı yapamıyor enden fuarda ajansı gerisinde kalıyor.Rahat hareket edemiyor.Bizler satış yapabilmek için rahat hareket etmek zorundayız.Şimdi burası biraz daha hareketlendiğin de belki biz buradan 2-3 hotel olarak fuara katılacağız.Kalkınma Ajansı’nda bir müracaatımız var projemiz bulunuyor.tanıtım dosyası projesi.KTSO’nun bu projesi onaylanırsa biz fuarları beklemeyeceğiz kendi tanıtımımızı kendimiz yapacağız. Bir dorse de çekicinin arkasında marka değerimiz olan satır et pişirme ünitesi,İpsala Pirincini pişirme ünitesi,Saros Mataryellerinin tanıtıldığı ve müzik,görselliğin içersinde olduğu bir dorse alacağız ve gittiğimiz yerde standımız otomatik olarak açılıyor.Tanıtım standını kendiniz kuruyorsunuz ve tanıtımınızı yapıyorsunuz.Bu yüzden biz fuarları beklemeyeceğiz bir gün gideceğiz Çorlu Orioan’a Saros Günleri yapacağız.Birgün gideceğiz İstanbul Bakırköy’e Hürriyet Meydanı’na Saros Günleri yağacağız.Çeşitli noktalara giderek Saros’u ve bölgemizi tanıtacağız.EMİTT eski verimliliğini yitirmiştir.Tamamen panayırcılığa dönmüştür.Eğer kalkınma ajansları fuardan ellerini çekerlerse belki hareketlilik belki bir kalite gelebilir.Ama uzun yıllar artık EMİTT’in çok hareketli olacağını düşünmüyorum.