TURİZMİN SESİ
Ramazan, aç ve yoksul olanın halinden anlama ayı olması dolayısıyla israftan özellikle kaçınmak gerekiyor. Farklı kaynaklara göre, günde 6 milyona yakın miktarda ekmeğin israf edildiği tahmin ediliyor. Ekmek israfı çoğunlukla ihmal ve bilgisizlikten kaynaklanıyor. Lesaffre Türkiye Baking Center ve İnovasyon Direktörü Kerem Çetin, ekmek israfını en aza indirmek için yapılması gerekenleri açıklıyor.
Sofralarımızın temel besin maddesi olan ekmek, karbonhidrat ve protein kaynağı olarak beslenmede çok önemli bir yerde bulunuyor. Ortalama günlük enerjimizin yüzde 44’ünü sadece ekmek ile karşılıyoruz. Türkiye, dünyada en çok ekmek tüketen ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de yıllık kişi başına 112 kilogram ekmek tüketildiği öngörülüyor ve bu rakam Avrupa ülkelerinin 3 katına denk geliyor. Ancak tüm bu yüksek tüketime karşın israfta maalesef rakamlar çok yüksek. Türkiye’de her gün yaklaşık 123 milyon ekmek üretildiği açıklanıyor, her gün israf edilen ekmek sayısının ise yaklaşık 6 milyon olduğu varsayılıyor. Bir diğer deyişle, Türkiye’de her gün üretilen ekmeğin neredeyse yüzde 5’inin israf edildiği tahmin ediliyor.
Ekmeğin israf edilmesindeki en önemli faktörlerden birinin bayatlaması olduğunu söyleyen Lesaffre Türkiye Baking Center ve İnovasyon Direktörü Kerem Çetin, ekmek israfının önüne geçmenin ilk yolunun ekmeğin doğru saklanması olduğuna dikkat çekiyor. Evlere ihtiyaçtan fazla ekmek alındığında, ekmeklerin kilitli buzdolabı poşetlerinde dondurucuda saklanması gerektiğinin altını çizen Çetin, ekmek israfını en aza indirmek için fırıncılara ve son tüketicilere önerilerde bulunuyor:
1)Fırınlarda üretim talebe göre planlanıp, raf ömrü uzun kaliteli ekmek ve pide üretilebilir. Ekşi maya, ekmeğin geç bayatlamasını sağlayacağından kullanılabilir. Ayrıca ekmek fırında veya satış yerlerinde uygun koşullarda muhafaza edilmelidir. Üretim ve paketleme alanlarında hijyen kurallarına ne kadar çok dikkat edersek, ekmeğin küflenmesini bir o kadar geciktireceğimizi de unutmayalım. İlave olarak, pakete girecek olan ekmeklerin yeterince soğudundan emin olduktan sonra paketlemeliyiz. Aksi takdirde paket içerisinde nemlenme olması ekmeğin küflenmesini hızlandıracaktır.
2)Bayatlayan ekmekler, galeta unu, kurutulmuş ekmek içi gibi başka gıdalar olarak değerlendirilebilir.
3)Orta derecede bayatlamış ekmek ve pide ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilir. Bu da sosyal dayanışmamızı güçlendirir. Özellikle son yıllarda koronavirüs salgını nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşayan vatandaşlar için bazı kentlerdeki fırınlarda başlatılan "askıda ekmek" kampanyasıyla askıya bırakılan ekmekler, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz olarak veriliyor. Bu kampanya tüm fırınlarda başlatılabilir.
4)Tazeliğini korumak için ekmeğin pişirilmesi ile satışı arasındaki süre en aza indirilebilir.
5)Ekmek ve pide ihtiyaç kadar alınabilir. Sofralara tüketilecek kadar ve ince dilimler halinde konulabilir.
6)Gün içinde tüketilecek ekmek ve pide; kapaklı ekmek kutusu, gıda dolabı veya poşet içinde serin, karanlık ve kuru ortamda saklanabilir ve açıkta bırakmamaya özen gösterilebilir.
7)Sıcak havalarda küflenmeyi önlemek için ekmeğin buzdolabında saklanması tercih edilebilir.
8)Kurumuş ekmekler; fırında, ekmek kızartma makinesinde veya kaynamakta olan tencerenin üzerindeki süzgece yerleştirilerek tüketime uygun hale getirilebilir.
9)Çeşitli nedenlerle ekmeğin içerdiği suyun buharlaşarak saklandığı poşet içerisinde birikmesi küflenmeyi hızlandırabilir. Bu durumda ekmeğin saklandığı poşet değiştirilebilir ya da ekmek temiz bir kâğıt havluya sarılarak saklanabilir.
10)Ekmeğin muhafaza edildiği kutunun veya gıda dolabının düzenli olarak temizliği yapılabilir.