TURİZMİN SESİ- HANDE KURT
Kıbrıs ile ilgili Londra'da yaptığım açıklamaların içerisinden cımbızla seçerek bazı anlamlar çıkarmaya çalışan özellikle Kıbrıs'taki bazı Rum sempatizanlarının varlığı beni üzdü. Sözlerimi anlamak istemeyenlere ya da yanlış anlayanlara açıklamalarımı heceleyerek bir daha okumaları tavsiyesinde bulunuyorum. Bizim tek amacımız Ada'da iki tarafın da üzerinde uzlaştığı bir çözümün ortaya çıkması ve AB Dönem Başkanlığını Temmuz ayında Birleşik Kıbrıs Devleti'nin üstlenmesidir.
Ancak bu konuda çözüme ulaşılmazsa bütün alternatifleri de değerlendirilmeye açığız. KKTC'nin Türkiye'ye bağlanması bu alternatiflerden biridir. Şu an Kıbrıs'ta yeni bir politikayı hayata geçirmiyoruz. Tek hedefimiz bir an evvel çözüme ulaşmaktır ama çözüme ulaşılamadığı takdirde kimse Türkiye'den KKTC'yi yalnız başına bırakmasını da beklemesin. KKTC içerisinde Türkiye'nin KKTC'yi yalnız bırakmasını isteyen siyasetçilerin, kalkıp anavatanlarının bir Bakanı üzerinden siyasi rant devşirme peşine düşme çabalarının Kıbrıs Türk halkı tarafından rağbet görmeyeceği ve Kıbrıs Türk halkının genel görüşünü yansıtmadığı kanaatindeyim.
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının başlıca amacı BM uhdesinde devam eden kapsamlı çözüm müzakerelerinin başarıyla tamamlanmasıdır ve bizim bu sürece desteğimiz her zamanki gibi tamdır. Ancak olası çözümsüzlük senaryolarında da kimse bizden çözümsüzlüğün faturasının KKTC'ye kesilmesine göz yummamızı beklemesin. Türkiye'siz KKTC, KKTC'siz Türkiye düşünülemez.