EFSANE BASKETBOL OYUNCUSU TÜRKİYE’DE

Basketbol dev adamı dev gibi eserlere imza atıyor, kitaplar yazıyor, toplumsal aktivist rolü üstleniyor, doğruluk adına dürüstlük insan hakları adına ne gerekiyorsa yapıyor

TURİZMİN SESİ-YILMAZ PARLAR


Çektiği belgeselde istenmeyen toplumsal yaraların örneklerini sıralarken yeni neslin tedbir alması ve eski utançlık veren dizi dizi insan idelojilerin tüm fotograflarını sergiliyor. 9 Mayıs 2011 tarihli Cinebonus Maçka sinemasında basına gösterilen Harlem Renaissance Takımın hikayesini konu alan kendi yapımı “ On The Shoulders of Giants” Belgeseli sonrası yaptığı basın toplantısında, Türkiye'ye 2 ci kez geldiğini belirterek özetle “ Türkiye'de ve Türk Basketbolseverlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. On The Shoulders of Giants isimli belgeselim, The Harlem Rens'e kadar uzanan Harlem Renaissance Big Five Basketbol takımın hikayesidir. 1939 yılında Amerikan Basketbol dünyası ırkcı ayrımcılıktan dolayı parçalanmış bir durumdaydı. Beyazların oynadığı takımlarla, siyahların oynadığı takımların karşılaşmaları yasaktı.The harlem Rens en iyi zenci takımıydı. Tüm ırkcılık ve ekonomik sayısız zorluklara rağmen mücadele ederek her takımı yenerek Şampiyon olurlar. Ülkenin en iyi takımı olurlar ( Sonraları karşılaştıkları Beyazların takımları dahil) Bu başarılar Amerika'da yaşayan tüm zencilere örnek olmuş, onların başarılarına ilham teşkil etmiştir. Kitlelere bunu anlatmak, paylaşmak istedim” dedi.

Abdul Jabbar Bu belgeselden sonra çeşitli konularda, değişik temalı belgesel yapımcıların tekliflerine somut cevabınız ne olacak? sorumuza “ 7 kitap yazdım elbette birliktelikte yapacağımız her türlü belgesele açığım” dedi. Basketbol ie ilgili geçmişte pişmanlık duyduklarınız varmı? sorumuza “ Bazı yenilgiler hariç, hiç pişmanlık duymadım.” Yapmak isteyip yapamadığınız projeniz varmı ? sorumuza “ Dedemlerin ve Babamın içinde olarak sürdürdüğü siyahların kurduğu aktivist klüp faaliyetlerini sürdüremedim.” Bende eksiklik olarak kaldı. Basının birbirinden farklı mükemmel, gerek NBA ile gerek genel basketbol ile ilgili gerek Harlem Renaissance ve Politik sorularına son derece somut cevaplar verdi.

NBA Türkiye direktörü Naci Cansun, böyle büyük bir projeye destek verdikleri için mutlu olduğunu söyledi. Renault NBA'nın sponsoru olurken “ MEGANEOMAN-I'M” sloganı ile Meganeoman Renault ile NBA nın büyük hedefleri birleştiren temalı, Suada'da yapılan törene, Kareem Abdul Jabbar ve Türk NBA efsanesi Mehmet Okur, sürpriz bir şekilde perde açılması ile ilk fabrika ürünü kırmızı Renault Meganeoman içinde sahneye geldiler.

Murat Murathanoglu'la yapılan söyleşmelerin arkasından Kareem Abdul Jabbar ve Mehmet Okur,birbirini markajlı pozisyonla, sahneye kurulan potaya basket şutu attılar. Jabbar'ın şutu basket olurken Okur'un şutu ah…lar sesleri arasında panyadan döndü.Dudaklarda tebessüm bırakan bu andan sonra, Arabanın kapısına ve koltuğa imza atma töreni geldi. Arabaya atılan imza sonrası giyilen MEGANEOMAN-I'M” formaya sıra geldi. Kareem Abdul Jabbar'ın formaya attığı imzasından sonra altına ismimizi yazmanın, yakaladığımız fırsatın keyfini yaşadık. NBA'nın maç öncesi ve devre arası Pon-Pon danscı kızlar “ Cavalier Girls” 'ın muhteşem dansını izledik. Atena Rock grubu sahnede yerini aldı. Basketbol milli marşımız haline gelen 12 Dev Adam birlikte söylendi. Konser, parti, kutlama devam etti.