TURİZMİN SESİ
TÜRSAB ve Edirne Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Edirne 9/8 Festivali ve Edirne Tanıtım Gezisi, Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜRSAB Heyeti, seyahat acentaları ve basın mensuplarının katılımı ile gerçekleşti.Edirne 9/8 Festivali ve Edirne Tanıtım Gezisi kapsamında konukları Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan karşıladı.
Ardından Edirne Belediyesi Meclis Salonu’nda Edirne hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirildi. Edirne Belediye Binası’nda Atatürk Odası ziyaretinin ardından Selimiye Kent Meydanı sunumuyla devam eden etkinlikte, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın anlatımıyla Edirne Kent Müzesi gezildi. Edirne 9/8 Festival açılış korteji sonrası gala yemeği düzenlendi. Gala yemeğinde, Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya açılış konuşmaları gerçekleştirdi.
“TURİZM ŞEHRİ EDİRNE’NİN MARKALARINA İHTİYACI VAR”
Açılış konuşmalarında öncelikle Edirne’nin markalaşmasının altını çizen Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık: “Aynı zamanda Edirne bir turizm şehri. Turizm şehri içinde hep birlikte nasıl daha iyi adımlar atılabilir, bu turizm şehri konusunda nasıl daha da iyi markalar yaratılabilir, bunların arayışı içindeyiz. Bu kapsamda bu çalışmayı da çok kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Tabii turizm denilince akla markalar geliyor, şehrin markalarına ihtiyacı var, şehrin tanıtılmasında markaların olması gerekiyor. Bu şehrin markaları ne diye düşündüğümüz zaman birinci olarak doğası geliyor. Edirne‘nin birinci markası doğasıdır, ikinci markası ise tarihidir.
Burası biliyorsunuz tarihi başkent; Osmanlı devletine payitahtlık yapmış, padişahlar burada tahta çıkmış, buradan devleti yönetmiş hatta ve hatta İstanbul’un fethi buradan planlanmış. Üçüncü markamız sahip olduğumuz tescilli tarihi varlıklar. Edirne’de bin 500’ün üzerinde sahip olduğumuz kültürel tarihi varlığımız mevcut. Neredeyse bir açık hava müzesinde geziyormuş havasına kapılıyorsunuz. Dördüncü ve bence en önemli markalarımızdan bir tanesi de sahip olduğumuz kültürel ya da folklorik değerler” ifadeleriyle Edirne’nin turizm markalarının altını çizdi.Düzenlenen gala yemeğinde Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’da bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Recep Gürkan konuşmasında turist sayısının turizm açısından önemini vurguladı.
“TURİST SAYISINI ORTA VADEDE 5 UZUN VADEDE 10 MİLYONA ÇIKARACAĞIZ”
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne’den güzel duygularla ve olumlu sonuçlarla ayrılacaksınız. Sizlerden isteğimiz 2014’te koyduğumuz bir hedef vardı, demiştik ki Edirne’de turist sayısını orta vadede 5 uzun vadede 10 milyona çıkaracağız. Bunu sizlerle beraber başardık, aslında sizler başardınız. Edirne’yi birkaç yıl içerisinde 10 milyon turist hedefine taşımak istiyoruz“diyerek Edirne’nin turizm hedefini açıkladı.
“TÜRSAB İLE BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”
Edirne turizmini TÜRSAB ve seyahat acentaları ile canlanacağının altını çizen Gürkan; ”Bu anlamda da TÜRSAB’ın başta çok değerli Başkanı Sn. Firuz Bağlıkaya, Yönetim Kurulu Üyeleri ve tüm acentalarla birlikte başaracağımızdan hiç kuşkumuz yok. Sizinle yürümek, mücadele etmek bu noktaya bu şekilde somut sonuçlar çıkarmak gerçekten çok keyif verici. Birlikte yürüdüğümüz bu yolun daha uzun yıllar sürmesini diliyorum. Sizlerle beraber her noktada her platformda beraber olmaya devam etmek istiyoruz, iyi ki varsınız. İyi ki TÜRSAB var, iyi ki bu ülkenin turizmcileri var, iyi ki bu ülkenin turizm emekçileri var. Hepiniz sağ olun, var olun. Edirne’ye tekrar hoş geldiniz diyorum“ ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı. TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya TÜRSAB ve Edirne Belediyesi iş birliğinde düzenlenen gala yemeğinde açılış konuşması yaptı. TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya Edirne’nin turizm açısından her çeşit değerinin olduğunu vurguladı.
“EDİRNE AVRUPA’YA AÇILAN KAPI”
Edirne’nin Avrupa’ya açılan kapılarından dolayı turizm için önemini vurgulayan Firuz B. Bağlıkaya, “Edirne Avrupa’ya açılan kapı olmanın yanı sıra turizmin çok boyutlu yaşandığı bir kent. Biz turizm denildiğinde aklına sadece altın yumurtlayan tavuk benzetmesi gelen anlayıştan gerçekten çok çektik. Turizm kavramını her yönüyle Incoming, İç Turizm ve Outgoing’i de içine alacak şekilde bütüncül anlamak ve ele almak zorundayız. Turizme sadece “Döviz getiren sektör” olarak bakmak, iç turizmin önemini göz ardı edenlerin, vatandaşlarının yurtdışına gitmelerini teşvik etmeyen, desteklemeyenlerin bakış açısıdır. Turizme sadece “Döviz Kazandırma” özelliği ile kısıtlı kalan bu dar bakış, turizmi bir bölgeye ve bir türe sıkıştırma tehlikesini maalesef beraberinde getiriyor. Gelişmiş dediğimiz ülkelerde turizm denilince öncelikle o ülke vatandaşının bu faaliyetteki rolü, katılımı akla geliyor. Bu yüzden çok turist alan ülkeler aynı zamanda iç turizm hareketi çok yüksek olan ülkelerdir. Turizmi sadece Antalya ve birkaç şehrimize yurt dışından gelen turistlerle ölçmek sadece bu alana yatırım yapmayı, sadece bu alana destek vermeyi, tanıtım deyince bu illeri öne çıkarmayı da beraberinde getiriyor” diye konuştu.
“TURİZM DENİLİNCE AKLA SADECE ANTALYA GELİYOR”
Turizmin ülkemizdeki alternatif turizm çeşitliliğini vurgulayan Başkan Bağlıkaya: “Balansı bozuk, tek yönü güçlü bir yapılanma sonuçta sektörü krizlerde güçsüz, savunmasız, alternatifsiz halde bırakıyor. Turizm deyince sadece Antalya’ya inen uçakları saymaya başlıyoruz. Turizmin döviz getiren özelliği elbette önemli, ülke cari açığını turizmden elde edilen gelirlerle kapatıyoruz, bunu hepimiz biliyoruz. Bunun önemsiz olduğunu kimse söyleyemez. Ancak turizm bundan ibaret değil. Turizm sosyal bir olgu. Aynı zamanda barışı, kardeşliği, birbirini tanımayı, anlamayı, kültürel zenginliğin paylaşımını da içeren ve belki de bu yönüyle ekonomisinden bile daha önemli bir olgu. Kaldı ki sadece ekonomisini ele aldığımızda dahi iç turizm hareketini Incoming hareketinden daha önemsiz göremeyiz. İç turizm ülkemizin refahının bölgelere yayılması, milli gelirin adil dağılımı içinde çok önemlidir. Bunları turizme bakmakla yükümlü olan mercilerin hatırlaması, planlamada bir köşeye atmaması içinde sık sık tekrar ediyoruz, hatırlatıyoruz” diyerek değişen tatil anlayışının altını çizdi.
“TÜRSAB OLARAK TEK MERKEZLİ TANITIMA KARŞI ÇIKIYORUZ”
Edirne’nin hem yurt dışı hem de yurt içinde tanıtılması için TÜRSAB olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, “TÜRSAB olarak biz bu yerel dinamikleri göz önüne almayan, bugüne kadar yapılanları yok sayan yerel unsurların içinde olmadığı tek merkezli tanıtım yaklaşımına ilk günden beri itirazlarımızı, eleştirilerimizi ve önerilerimizi dile getirerek karşı çıkıyoruz. Yapısında, yönetiminde kısaca oluşumundaki hataları düzeltilmesi mümkündür, vakit kaybetmeden de yapılmalıdır. Edirne’de benzeri destinasyonların bu kaynaktan hak ettiği payı alması gerektiğini söylemekte ayrıca bizim görevimiz. Her şeye rağmen Edirne Belediyesi’nin vizyoner bir yaklaşımla turizm alanında attığı adımları çok önemli ve değerli buluyoruz. Bu perspektiften hareketle 2022 Edirne yılı etkinliklerinin, Edirne’nin ekonomisinde ve sosyal hayatında turizmin hak ettiği yeri almasını sağlayacağına yürekten inanıyorum. Turizmin 50 yıllık kurumu TÜRSAB, turizm için çalışan her şehrin olduğu gibi Edirne’nin de turizm planlaması, tanıtımı ve pazarlamasında da üzerine düşenleri yapmaya, bilgi birikimini Edirne’nin hizmetine sunmaya hazırdır. Biz Edirne’nin hem yurt dışında hem yurt içinde tanıtımı ve turizmi açısından hak ettiği ilgiyi görebilmesi için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” diyerek Edirne Tanıtım Gezisi’nin, Edirne turizminin gelişimine katkı sağlayacağını ifade etti. Edirne Tanıtım Gezisi’nin ikinci gününde, Kırkpınar Yağlı Güreşleri Gösterisi ve Saray içi gezisinden sonra Yeni Saray Ören Yeri, Sultan 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi gezildi. Öğle yemeğinin ardından 9/8 Festivali katılımı sonrası Kent Ormanı’nda yarışmalar düzenlendi ve Karaağaç Tarihi Tren Garı gezildi.
DARBUKALAR ÇALINDI, ALANDAKİ HERKES RİTME UYDU EDİRNE 9/8 FESTİVALİNİN BİRİNCİSİ BÜYÜK BİR COŞKUYLA YAPILDI
Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde bir konuşma gerçekleştiren Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Tarihi hakkında birçok rivayet olmasına karşın en bilineni Orhan Gazi zamanında yaşanan bir olaya dayanıyor. Orhan Gazi zamanında Batı Trakya'ya düzenlenen bir sefer dönüşünde öncü birlikler mola verir. 40 akıncı mola verdikleri yerde güreş tutuşur. Saatlerce süren güreşlerde Ali ve Selim adlı iki kardeş bir türlü yenişemez. Daha sonra bir Hıdırellez gününde aynı iki kardeş yeniden güreş tutuşurlar ama tüm gece boyu yenişemezler. En sonunda solukları kesilerek orada can verirler ve aynı yere gömülürler. Yıllar oraya tekrar gittiklerinde arkadaşları, mezarlarından 40 pınar fışkırdığını görür. Daha sonra bu iki kardeşin anısına o yöreye Kırkpınar denmeye başlanır. Edirne 10 milyon turist ağırlamak için kolları sıvadı. 5 milyon turist gelecek dedim, inanmadılar, geldi. Şimdi 10 milyon turisti TÜRSAB acentalarıyla birlikte Edirne'de ağırlayacağız diyorum” ifadelerini kullanarak Edirne’nin turizm hedefini ve Edirne Kırkpınar Güreşleri’nin tarihini anlattı.
“TURİSTLER İÇİN GÜREŞ DÜZENLEYECEĞİZ”
Belediye Başkanı Recep Gürkan “Kırkpınar modernizasyonu gerçekleştikten sonra hafta sonları gelen turistler için bir güreş düzenleyeceğiz. Buradaki çim değil, çayır. Bu çayır diz boyuna gelince güreşler başlayacak. Normalde bir ay kala bu alana girmeyiz ama sizler için bu alana giriyoruz. En son 2400 yüz pehlivan katıldı. 14 boy pehlivan var. Bir üst derece çıkmak için dereceler var öyle çıkıyorsunuz.
Yağlı güreş sporu ile ilgilenen Kırkpınar'da 80 civarında Belediye üye. Antalya Kumluca ve Elmalı da dereceye girmişler ki bir üst dereceye katılabilsinler. Kırkpınar baş pehlivanı için gerçek altın kemer yaptırıyoruz. 3 defa üst üste baş pehlivan olan güreşçimize ‘pehlivan altın kemeri’ veriyoruz. Biz yeni bir altın kemer yaptırıyoruz. 3 kez Kırkpınar ağalığı yapan kişiye ‘ağalık kemeri’ veriyoruz. Kel Aliço 27 yıl Kırkpınar ağalığı yapmış, karşısına Koca Yusuf çıkıyor ikisi de birbirini yenemiyor. Kel Aliço kıspetine vuruyor ve Koca Yusuf’a Kırkpınar ağalığını o veriyor. Kırmızı mum bir davettir. Kırkpınar'da çeşitli boylarda mum dileriz ve davet ederiz. Kırkpınar'da bir gelenek de yeme içmedir. Kuzu çevirmedir” diyerek Edirne’nin turizm açısından planlamalarından söz etti.
Edirne Tanıtım Gezisi’nin üçüncü gününde ise Sveti Konstantin- Elena Bulgar Kilisesi ile başlayan gezide, Selimiye Cami, Kaleiçi ve Büyük Sinagog ziyaret edildi. Edirne Belediyesi Türk Kültürü El Sanatları Üretim ve Geliştirme Merkezi’nde öğle yemeği yenildikten sonra B2B görüşmeleri kapsamında TÜRSAB ve Edirne Turizm İşletmeleri “Edirne’yi Keşfet” buluşmasını gerçekleştirdi.