Dünden Bugüne Hafız Mustafa 1864

157 Yıllık tatlıcı Hacı İsmail Hakkızade Hafız Mustafa ve 150 yıllık marka Tarihi Isparta Palas Oteli hakkındaki tüm merak edilenleri 1864’te Kurulan Markanın Sahibi Hacı Avni Ongurlar anlattı

TURİZMİN SESİ


Türkiye’nin en eski markalarından olan, ilk akide şekeri üreticisi, poğaçanın mucidi, 157 Yıllık tatlıcı Hacı İsmail Hakkızade Hafız Mustafa ve 150 yıllık marka Tarihi Isparta Palas Oteli hakkındaki tüm merak edilenleri 1864’te Kurulan Markanın Sahibi Hacı Avni Ongurlar anlattı.

 

Avni Ongurlar Kimdir? Hafız Mustafa’nın en çok satılan ürünleri nelerdir? Lokum nasıl yapılır? Kandil Simidi Nasıl yapılır? Yurtdışına paketleme nasıl yapılır? Birçok sorunun cevabını Hafız Mustafa’nın Sahibi Avni Ongurlar verdi...

Gerçekleştirmiş olduğumuz keyifli röportajımızı siz okurlarımız için yayınlıyoruz.

 

İkram Müessesinin Sahibi Allah Celle Celalühü(CC)’dür. İkramımız bol olduğu için Allah da işlerimizde bereket veriyor.

HAFIZ MUSTAFA’NIN EMANETÇİSİYİZ

1)Sizi Tanıyanlar Bilir Ama Tanımayanlar İçin Kısaca Kendinizden Bahseder Misiniz? Avni Ongurlar Kimdir?

1954 Eskişehir doğumluyum. Anne, baba ve dedem Makedonyalı Karamanoğullarındandır. Eskişehir’de ilkokul, lise ve yüksekokulu bitirdikten sonra İstanbul’a geldim. İstanbul’da ticaret hayatına başladım. Daha öncesinde de futbolcuydum. Aynı zamanda tekstil üzerine dedelerimden kalma bir işim vardı, tekstil işi yapıyordum. Tekstil işinde başarılı olduk. Daha sonra İstanbul’a geldim.  İstanbul’da ticaret hayatına başladım. Tekstil ile uğraştım fakat daha sonra 2007 yılında Hafız Mustafa’yı devraldım ve Hafız Mustafa’nın emanetçisiyiz.

NEREDE BUNUN SAHİBİ DEDİKLERİ ZAMAN MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ...

Biz burada emanetçisiyiz. Elhamdülillah Hafız Mustafa’yı en güzel şekilde temsil ediyorum. Bir kültür olarak, bir turizme faydamız, katkımız olarak hizmet veriyoruz. Başarılı olmak için de elimizden gelen bütün gayreti gece gündüz çalışarak gösteriyoruz. İlk başladığım zaman bir dükkân ile başladım, Eminönü Bahçekapı’da 1864 yılında İsmail Hakkı Efendi’nin kurduğu bir saatçi dükkânı. Aşağısında da akide şekeri yaparmış. Agopyan Hanı ilk yapıldığı zaman 1864 yılında yapılmış. 1864 yılından beri Hafız Mustafa Agopyan Han’ın altında ticaretini devam ettiriyor ve Ticaret Odası’nda da Hafız Mustafa’nın kaydı var. Ayrıca 11 tane de yurtdışından 1930-1946 yılları arasında alınmış 11 tane madalyamız var. Bu madalyalar devraldığımız gibi. Tarihi araştırırlarsa aldığımız madalyaların önemini daha hassas bir şekilde öğrenmiş olurlar.

İLK İŞE BAŞLADIĞIMDA HAFIZ MUSTAFA’NIN SADECE İSMİ VE TARİHİ VARDI. BİZ AHİLİK USULÜ İLE GELDİK VE İŞİMİZİ DEVAM ETTİRİYORUZ

2)İlk Akide Şekeri Üreticisi ve Poğaçanın Mucidi Olarak Bilinen Bir Markasınız. Markanız Şu Anda Hangi Ürünleri Çıkarıyor, Ürün Gruplarınız Nelerdir?

İlk işe başladığım zaman Hafız Mustafa’nın işi çok iyi değildi,  işin ehlinde değildi. Yalnız isim ve tarih kalmıştı. Ben devraldıktan sonra düzeltmeler yaptık, bu işin erbabı olarak değil, esasında Hafız değilim ama işimin Hafızı olmak istiyorum diyerek yola çıktım. Hafızların ve Hafız Mustafa’nın himmetiyle bize bir yer verildi, ahilik usulüyle geldik işimizi devam ettiriyoruz. Burada beceri çok önemli.

İLK AKİDE ŞEKERİ ÜRETİCİSİYİZ

Akide şekerinin yapılışı daha önceden Osmanlı zamanında Osmanlı padişahlarının tatlı olarak, kültür olarak yaptığı bir şekerdir. Akide şekeri içinde 41 çeşit baharatı olan şekerlerde vardır. Biz şu an bu akide şekerinin 41 çeşit içinde besin değeri olan lokumlar uyguluyoruz.

LOKUMLARIMIZDA GLİKOZ KULLANMIYORUZ

Lokum yapıyoruz ve baharatların bütün çeşitlerini Osmanlı usulü ile koyuyoruz. Mesir macununun yapıldığı şekilde lokum yapıyoruz ve o lokumda kültür olarak, turizm olarak turistlerin öne çıkardığı bir lokumumuz var. Lokumlarımız da organik madde kullanıyoruz glikoz kullanmıyoruz.

BİZİM EN BÜYÜK ÖZELLİĞİMİZ GÜNLÜK YAPIYORUZ

Herkes nasıl yapıyorsun, çok satılıyor diye soruyor. Bizim en büyük özelliğimiz günlük yapıyoruz. Birinci kalite fıstık kullanıyoruz. Lokumlarımızın içindeki suya zemzem katıyoruz. Organik ürünler kullanıyoruz

3)Geçmişten Günümüze Lokumlarınızın Reçetesi Hep Aynı Kalabildi Mi? Hâlihazırda Kaç Çeşit Lokum Üretebiliyorsunuz?

60’ın üzerinde lokum çeşidimiz var, aynı kalmadı. Çünkü biz müşterinin ağız tadına bakıyoruz, ona göre lokum reçetesi yapıyoruz. Reçete devam ediyor ama reçete de bizim ustamızın verdiği elden ustamız diyor ki bize glikoz kullanma, biz glikoz kullanmıyoruz.

Ne kullanıyoruz?

Şeker kullanıyoruz.

Hangi şeker?  

Konya şekeri.

Glikoz ucuz bir malzeme, glikoz kullanan da var. Ama biz bunu tercih etmiyoruz. Ustamızın çizdiği şekilde, temiz ama üzerine sevgimizi de koyuyoruz. Sevgiyi koyduğun zaman kendim nasıl yiyorsam, torunum, çocuğum nasıl yiyorsa, aynı şekilde müşteriye de ikram ediyoruz. Yanılma yok, kendim yanılmıyorsam, müşteriyi de yanıltmıyorum. Her sattığımız malın ikramını yaparız, ikramını alan müşteri bunun tadını aldığı zaman ilk önce bakar, sonra zaten tadına baktı mı almadan duramaz.

Turistlerden bahsedeyim bunun turizme de büyük hizmeti var. Hepimiz bu şekilde turizmi algılasak, hepimiz turizme bu şekilde hizmet etsek, hepimiz vatanı çok seviyoruz, Milliyetçiğim ben diyen insanlar bu şekilde hizmet etseler herkes çok başarılı olur.

DÜNYANIN HER KÖŞESİNE BAKLAVA VE LOKUM SATIYORUZ

Müşteri bizi neden seçiyor?

Günlük yapıyoruz, organik yapıyoruz, müşteriyi yanıltmıyoruz. Müşteri yanılmadığı zaman markanın en güzel reklamı bu şekilde oluyor. Dünyanın her köşesine baklava ve lokum satıyoruz. Elhamdülillah kendimize göre başarılıyız.

ÜRÜNLERİMİZİ YURTDIŞINA 2 GÜNDE ULAŞTIRIYORUZ

Amerika’nın birçok eyaletine iki günde lokumlarımızı teslim ediyoruz. Yurtdışına da gönderimler gerçekleştiriyoruz ve özel paketleme sistemimizle zarar görmeden müşteriye ulaştırıyoruz. Ürünü hem sağlıklı hem de en iyi şekilde kargoluyoruz. Pakete koyduğumuz gibi müşterimize teslim etmiş oluyoruz.

SENEDE 40-50 MİLYON İNSANA HİZMET VERİYORUZ

4)Hafız Mustafa’nın Turizm Ekonomisine Yıllık Katkısı Ne Kadar? Kaç Mağazanız Var?

Eskiden bir dükkân ile başladım, dükkânımız Eminönü Bahçekapı’daydı. Daha sonra Sirkeci’yi açtık,  sonra Taksim’i açtık,  Sultanahmet’te Türk Edebiyat Vakfı’nın aşağısında hizmet veriyoruz. Şu anda 14 dükkânımız oldu. Biz elimizdeki imkânlar dâhilinde senede 40-50 milyon insana hizmet veriyoruz 13 tane İstanbul’da, 1 tane Dubai’de şubemiz mevcut. Allah kısmet ederse bir tane de Londra’da Hafız Mustafa’nın şubesini açacağız.

5)Kaç Kişiye İstihdam Sağlıyorsunuz?

850-900 KİŞİ ARASINDA ÇALIŞAN EMEKÇİLERİMİZ VAR, YAZ AYLARINDA 1200-1300 KİŞİYİ BULUYOR

Ben başladığım zaman 6 kişiyle başladım, devraldığım zaman 6 tane tezgâhtarım vardı. Onlarla başladım, 2 tane de Ustam vardı. Tabi hepsini yeniledik, hepsi bizim işimizin bereketli olduğunu görünce kendilerine çeki düzen verdiler, düzelmeye başladık. Şu anda resmi bilgilere göre 850-900 kişi arasında çalışan arkadaşımız, emekçilerimiz var, yaz aylarında 1200-1300 kişiyi buluyor.

ÇALIŞAN MEMNUN, BİZ MEMNUNUZ

Çalışanların hepsinin mutlu olduğuna inanıyorum. Çünkü helalden para kazanıyorlar, yalanımız yok, hilemiz yok. Bir müşteriyi veya bir insanı kandıralım diye bir muhabbetimiz yok. Elhamdülillah çalışan memnun, biz memnunuz.  Allah gayretimizi artırsın, sağlık afiyet versin, başarılı olalım. Türk turizmine hizmet vermemiz lazım. Türkiye’nin en büyük geliri turizm ama turizmde herkes kendi gözünün gördüğü şekilde bakıyor,  o şekilde bakmamamız lazım. Benim dükkânlarımın, kapımın önü temizdir, yıkarım, dilenci bulundurmam, kapkaççı gelmez, hırsızlık olmaz, müşteri memnundur. Bunlara dikkat ederseniz başarı kaçınılmazdır…

HAKİKİ HAFIZ MUSTAFA’YIZ

6)Ürün Gamınızda Kaç Çeşit Ürün Var Sizde Bir Makaron, Bir Tiramisu Gibi Tatlı Mevcut Değil. Neden? Biraz Bilgi Verir Misiniz?

Evet mevcut değil. Biz işe başladığımızdan bu yana biz dükkânımızda Coca-Cola satmadık. Hakiki Hafız Mustafa’yız. Öyle isme Hafız yazıp, Hacı yazıp, kandırmaca yok.

NİNELERİMİZİN REÇETESİNDEN LİMONATA YAPIYORUZ

Bizim sattığımız ürünler Türk ve Osmanlı kültürüne uygun. Biz de şıra var. Şıra Üzüm’ün suyu demek, çok güzel de satarız. Limonatamız var, evde annelerimizin, ninelerimizin yaptığı tattan. Limonatada hiçbir şekilde glikoz kullanmayız, pudra tozu ile yaparız.

ÇAYDA ÇOK BAŞARILIYIZ

Çayımız güzeldir, özel bir çay yaparız. Bir sene boyunca testler yaptık. Müşterilerimizden de bilgi aldık, çok güzel bir çay yakaladık, çayda da çok başarılıyız.

DÜKKÂNLARIMIZDA TONLA ÇAY VE KAHVE SATARIZ. KAHVEDE İDDİALIYIZ

Kahvede Arabica kahve satarız.

ARABİCA KAHVE NE DEMEK?

Kolombiya’da yüksek tepelerde yetişen kahvenin ithalatını yapıyoruz ve o kahvenin pişirmesini yapan ithalatçımız var. En güzel şekilde müşteriye sunuyoruz.

ÇOĞU İŞLETME DAMLA SAKIZININ AROMASINI KOYAR, KOKLADIĞINIZ ZAMAN DAMLA SAKIZI ZANNEDERSİNİZ. FISTIĞIN ESANSINI KULLANIR, KOKLADIĞINIZ ZAMAN FISTIK ZANNEDERSİNİZ…

Mesela biz de sakızlı kahve var. Sakızlı kahvenin içerisindeki sakız hakiki sakızdır. Damla Sakızı pahalıdır fakat biz onu kullanırız. Sakızlı kahveyi içtiğiniz zaman fark edersiniz. Çoğu işletme damla sakızının aromasını koyar, kokladığınız zaman Damla sakızı zannedersiniz. Çoğu kişi fıstığın esansını kullanır, kokladığınız zaman fıstık zannedersiniz. Ne kadar çok fıstık kullanmış dersiniz, hâlbuki o fıstık esansın kokusudur. Biz birinci kalite fıstık kullanıyoruz

KANDİL SİMİDİ BİZE USTAMIZDAN MİRAS HER GÜN KANDİL OLMADIĞI İÇİN KANDİL SİMİDİNİ “YOK” SATARIZ

7)KANDİL SİMİDİNİZİN LEZZETİ NEREDEN GELİYOR?

Kandil simidinin lezzeti de Osmanlı’dan kalma.  Çok eski tarihi olan bir simit. Bu simidin içinde özel malzeme ve hakkaniyetli malzeme kullanırsan güzel oluyor. Günlük yapıyoruz. Kandil simidini yapanlar senelik yaparlar. 2-3 senelik kandil simidi yersiniz. Benim gramajım bellidir, 320 gramdır. Karşılaştırdığınızda başka yerin 200 gr.dır, içine mahlep koymazlar. Bizim kandil simitlerimizde mahlep vardır, yaparken bütün binayı kokusu sarar ve mamulü yumuşatır. Mahlep pahalı bir maddedir, 1000 TL’nin üzerindedir ama biz kullanırız ve tat verir, taze yiyen insan bilir. Her gün kandil olmadığı için kandil simidini yok satarız. Kandil simidi bize ustamızdan miras olduğu için kandil simidine dikkat ederiz, satılmasını arzu ederiz. Kandil simidi ve poğaçada hiç hile yapmayız. Poğaçamızda maya kullanmayız ve insan sağlığına uygun olduğu için çoğu kimse alışverişini bizden yapar.

KANDİLLE İLGİSİ OLMAYAN İNSAN BİLE BİZİM KANDİL SİMİDİMİZİ TERCİH EDER. SUSAMI ORİJİNAL YERLİ SUSAMDIR

8)Ne Kadar Kandil Simidi Üretiyorsunuz? Kandil Simidini Üretmek Meşakkatli Midir? Ne Kadar Sürede Yapıyorsunuz?

Biz 3-4 gün önceden hazırlıklara başlıyoruz. Dükkânımıza “Kandiliniz Mübarek Olsun” yazısını asarız, malımızı dükkâna indiririz. Müşteri onun bilincindedir. Kandille ilgisi olmayan insan bile bizim kandil simidimizi tercih eder, çünkü %100 kandil simididir ve yerken midenizi rahatsız etmez, hiçbir rahatsızlık duymazsınız. Çünkü güzel yapıyoruz. Susamı orijinal yerli susamdır, “Nazilli Susamı” dır. Müşteriyi yanıltmadan en güzel şekilde müşterimize, milletimize hizmet etmek için gayret ediyoruz.

9)Dükkânlarınızda En Çok Hangi Ürününüz Satılıyor? En Çok Tercih Edilen Ürününüz Nedir?

ÂLÂ TRİLEÇE’NİN MUCİDİ EREN ONGURLAR

Pandemiden önce bizim mağazalarımızda 500 küsür tane mamulümüz çıkıyordu ve günlüktür. Mesela 25-30 çeşit muhallebimiz vardır. Trileçemiz var. “Âlâ Trileçe” diye bir tatlımız var. Bunun mucidi oğlum Eren Ongurlar’dır. Onu çok satarız, özel sosu vardır, hiç katkı maddesi yoktur, %100 manda ve inek sütünden yaparız.

ÇOĞU İŞLETME TATLILARDA SÜTE BENZER MAMUL KULLANIYORLAR

Bazı yerlere gidiyorum. Trileçe nasıl yapıyorsunuz diye soruyorum.

Süt kullanıyor musunuz diyorum.

Süt kullanmıyorum ama süte benzer bir mamul kullanıyorum diyorlar.

Hâlbuki süt kullanılması lazım, parada kazanıyoruz. Allah bereketini versin onun için bazı mamullerimizi taze satmak açısından pandemi dolayısıyla eksilttik. Dünyanın her yerine satış yapıyoruz. Online satışımız da var. Amerika’ya 2 günde mal gönderiyoruz. Neresi olursa olsun, İngiltere, Fransa, İspanya ve Belçika’ya ürünü akşam kargoya veriyoruz, öğlen adreslerinde oluyor.

EN ÇOK SATILAN ÜRÜNLERİMİZ BAKLAVA VE LOKUMUMUZ

Uygun fiyata günlük gönderiyoruz. Baklavayı yiyen müşterimiz bakıyor, %100 taze ve sağlıklı, güzel hizmetlerimiz oluyor. En çok sattığımız mamuller baklava, lokum, çay, kahve ve muhallebi çeşitlerimiz de iddialıyız. Baya da başarılı olduğumuza inanıyorum.

BEN ÇOK MÜCADELE VERDİM

10)Hafız Mustafa Markası İle İlgili Gelecekteki Hedefleriniz Nelerdir?

Hafız Mustafa’nın ismine yakışır şekilde ilk başlayan benim, çok mücadele verdim. Bu mücadeleyi bir sene anlatsam bitmez. Bu mücadelede destekleyenin yok. Ben turizme hizmet ediyorum. Çoğu kişi demiştir ki sana turizmdeki başarından dolayı “Turizm Berat Belgesi” vereceğiz demişti. Ben kimseden bir belge ya da bir övgü beklemiyorum. Sizi met etmenin sahibi Allah Celle Celalühu’dür. Yani beni biri met etse ne olacak ben yaptığım ürünlerden, müşterinin bize gelen samimi yorumlarından etkileniyorum.

YABANCILAR TATLI YEMENİN ŞİFRESİNİ ÇÖZMÜŞLER

Mesela geçen hafta Dubai’deydim. Türkiye’de bir aile bir porsiyon tatlı söyler, karı koca birlikte yer. Orada öyle değil. Dubai’de bir Fransız çift bir porsiyon kendine bir porsiyon eşine söyleyerek, yanında dondurma ve kaymak da yiyor. Yani bunun şifresini, nasıl yendiğini öğrenmişler. Biz burada kilo yapıyor, aman şeker dokunuyor diyoruz, kıstıkça başımıza bir şeyler geliyor. Ama orada insanlar demek ki sporu da düzgün bir şekilde yapıyor, sağlığına dikkat ediyor, organik bir şekilde besleniyor ve bir sıkıntı yok. Oturduğu zaman 1 kg baklava yiyenini gördüm. Biz Türk kültürümüzü, yemek kültürümüzü, tatlı kültürümüzü yabancılara en güzel şekilde lanse ediyoruz ve bunda da başarılı olacağımıza inanıyoruz. Bu yalnız benimle yani Hafız Mustafa ile olmaz, elbirliğiyle olur.

ÇOK ÇOK BAŞARILI OLMAK İSTİYORSAN EGOLARI BİR KÖŞEYE BIRAKACAKSIN

Ben de hesabıma kitabıma bakıyorum, para kazanmak mecburiyetindeyim, aybaşı çabuk geliyor, çalışanlarımız var. Tabi hepimiz bu geminin içerisindeyiz, iyi işler yapmak lazım, kafaları düzeltmek lazım. Egoları aşağıya indirmek lazım. Eğer iyi bir tatlıcı olmak istiyorsan, iyi bir esnaf olmak istiyorsan, turizme hizmet etmek istiyorsan, çok çok başarılı olmak istiyorsan egoları bir köşeye bırakacaksın.

200 YILLIK GAYRİMÜSLİMLERDEN KALMA BİR OTEL

11)150 Yıllık Tarihi Isparta Palas Otel İle de Otelcilik Sektöründesiniz. Neden Otelcilik? Yeni Otel Projeleriniz Var Mı?

Sirkeci’deki dükkânın öbür köşesinde Sirkeci Isparta Palas diye bir otel vardı. Bunun sahipleri Ispartalıydı. Bu otel belki 200 yıllık gayrimüslimlerden kalma bir otel.  Ispartalı aileye kalmış hatta bizim edindiğimiz bilgilere göre içinde 50 yıllık bir kiracı vardı. Saman yataklar varmış burada, bu saman yataklarda insanlar kalırmış. 24 odası vardı. Fakat sahipleri bize satmak istedi, geldiler gittiler. Ben de o zaman Dernek Başkanıydım. Ben otelle uğraşmam, otel günahı bol bir iş, gelene nüfus kâğıdı soruyoruz, evli olmayan çifti almıyoruz. Bu işlerde titiziz tatlı da bir yere gelmişim benim yapıma ve çocuklarımın yapısına göre otelcilik bize göre bir şey değil. Sahipleri geldi gitti, yaşça bizden büyük abilerdi. Bu oteli almamızı istediler. Müze yaparsın dediler, ben burayı müze yapmaya kıyamam güzel yer dedim.

TAPUDA “HAFIZ MUSTAFA” YAZISINI GÖRÜNCE ALDIM

En sonunda bir gün tapularıyla geldiler, tapuyu açtılar tapuda babalarının ismi Hafız Mustafa. “Hafız Mustafa” yazısını görünce tut elimi tut elini pazarlık ettik, aldık. Sonra tadilatını yaptık.

MÜBAREK BİR ZAT KALDIĞI İÇİN BURAYA SAHİP ÇIKTIK

Bunun en ilginç yanı almamdaki sebeplerin en başındaki neden Bediüzzaman Hazretleri zamanında bu otelde kalırmış ve anılarında da Isparta Palas diye ismi geçiyor. Yani mübarek bir zat kaldığı için biz de buraya sahip çıktık. Elini ayağını düzelttik,  çok şık bir yer oldu. Aşağısında bir dükkân var başka bir tatlıcıya, çikolatacıya kiraya verdik, devam ettiriyoruz.

OTEL İŞİNDE İDDİALI DEĞİLİM

Otel işinde iddialı değilim herkes işini yapmalı. Ben lokum işinde, tatlı işinde başarılı olmuşum. Turizm de otel işinde başarılı olan, bunun hesabını yapan kişilerde otel işini yapsınlar istiyorum ve destekliyorum da. Ne kadar otelci ve turizmci varsa da Tarihi Yarımada’da hepsini destekliyorum. Ben bir şey oldum oturayım orada, odamız güzel, sıcak diye ego yaparsan dünyada herkes beni tanıyor diye egoya kapılırsan başarı en aşağıda olur.

Kendimi başarılı atfetmem imkân dâhilinde, sağlık sıhhat çerçevesinde en güzel şekilde hem turizme, hem vatanıma, memleketime hizmet etme gayreti içerisindeyim.

12)Son Olarak Eklemek İstediğiniz Bir Şey Var Mı?

Sizin gibi dijital medyaya emek verenlere bizim gibi kimselerin destek vermesi lazım. Hizmet eden emekçilerin hepsine selam ve saygı duyuyorum.

 


WEB MEDYA - Turizmin Sesi tarafından üretilen, //www.turizminsesi.com/ sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin sitemizin yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz kullanım yapılamaz. Aksi taktirde ADA Hukuk Bürosu yetkilidir.