DENİZ TÜFEKÇİ'DEN VAN UYARISI

Erciş ve Van depremlerinden kurtulan yaşlı ve çocukları ağır kış koşullarına teslim edip kaybetmeyelim

TURİZMİN SESİ-DENİZ TÜFEKÇİ


İSTANBUL- İşte fırsat; Erciş ve Van depremlerinin ardından görülüyor ki on binlerce insan ağır kış koşullarını çadırlarda, prefabrik barakalarda bir yaşamı göğüslemekle karşı karşıya kalacak, kimbilir yüzlerce yurttaşımız o şartlara uyum sağlayamamaktan,özellikle yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere hayatlarını belki de kaybetme riski ile yüzleşecektir.
Türkiye bildiğiniz gibi bir turizm cenneti,ve ülkenin güneyi oldukça ılıman bir iklimde, çoğu zaman ısıtma araçlarına bile gerek duymadan kışı geçirebilecek bir ortamdadır.başta Antalya olmak üzere güney ce güney batı bölgelerimizde yaklaşık 500bin civarında otel yatağı mevcut olup,bunların neredeyse %80'i kış döneminde yeterli konaklama talebi olmadığı için en az 6 ay kapalı bulunmaktadır.Tüm mağdurları konaklatabilecek yeterli bina,oda, tesis,yatak vardır.

Turistlere kış döneminde açık olan otellerin ise yatak başı günlük fiyatı 15-20 lira civarındadır.Bahsettiğim tesisler her türlü sosyal donanımı olan, 4-5 yıldızlı tesisler olup,daha düşük,2-3 yıldızlı oteller de asgari donanıma sahip ve daha da ucuzdurlar. Yaklaşık yüzbin civarında yurttaşımız bu iki deprem sonunda evsiz,barınaksız korunaksız kalmıştır.
Eğer başımızda depremzedelerin yanında olduğunu her türlü olanağı kullanacağını söylerken samimi olan bir hükümet, onun idaresinde bir sosyal devlet var ise yapılacak şey,Van ve Erciş depreminde yıkılan,oturulamaz durumda olan evlerin yerine TOKİ ve benzeri kuruluşlar eliyle yeni binalar yapmak, bu binaların inşaat sürelerini 4-5 ay ile sınırlayıp yaşanabilir hale bu süre içinde geçirmek,bu arada evlerinde barınma olanağı kalmamış yurttaşlarımızı iklim koşullarının uygun olduğu güney ve batı bölgelerimizdeki, kış aylarında atıl durumda kalan turistik tesislerimize yönlendirerek barınma olanağı sağlamak olmalıdır.

Bu tesislerde konaklayanların çadır koşullarından çok daha iyi koşullarda kalacağı kuşkusuzdur.Sosyal terapi,sağlık,eğitim gibi olanaklar da buraya geçici süre için yerleştirilecek yurttaşlarımıza sağlanabilir. Devletin uygun koşullarda yapacağı otel kiralaması sayesinde hem bu tesislerin yaşam ortamı bu konukları rahatlatacak,depremin üzerine başka acılar eklenmeyecek, hem de atıl durumdaki turistik tesislerimiz yeni bir kaynaktan beslenmiş olacak, personelini kış döneminde elinde tutabilecek, iş olanağı binlerce kişiye sağlanmış , bölge ekonomisine ayrıca bir katkı sağlanmış olacak, hatta iş tutar durumda olan yüzlerce deprem mağduruna bu tesislerde iş, bir çoğuna da meslek kursu verilebilir olacaktır.Tamamı yurt içinde kalacak bu yeni ekonomik devinim yine bu ülke insanına dönecektir.

Bir hükümet üyesinin ''isteyen misafirhanelerde konaklayabilir'' önerisinin hafifliğini gidereceğini düşündüğüm böyle bir girişimin tüm ulusa yararı vardır. Yapılması gereken şudur;uygun kamu kampları,atıl konaklama tesisler, turistik tesisler başta olmak üzere devletin ihtiyaç tespiti sonunda gereken sayıda tesis kiralanmalı, bu tesislerin içinde ve civarında eğitim ve sosyal yaşam koşulları oluşturulmalı, deprem mağdurları bu bölgelere taşınmalı, konaklama, yeme,içme, eğitim sağlık gereksinimlerini karşılayacak geçici oluşumlar bunun paralelinde kurulmalıdır. Bu yolla hem mağduriyetler giderilmiş,hem de turizm ekonomisinden yaralanan ,ancak kışları işsiz duran binlerce yurttaşımız, boş duran tesis ve kişiler ekonomik devinimin içine çekilebilir.
bu gibi konulara yeteri kadar kafa yormayan devletin ilgili organlarına sanırım muhalefet partileri de bu konuda öneriler geliştirip,iletmekte tereddüt etmez. Şimdi herkes için bir fırsat, değerlendirmek kuşkusuz devletin,onu yöneten hükümetin işi.