Davut Günaydın, Kasım ayında yapılacak TÜRSAB Genel Kurul seçimleri için başkanlığını açıkladı

Tigris Turizmin sahibi Davut Günaydın, adaylığını açıkladığı toplantıda seçilmesi halinde yapacağı çalışmalar hakkında bilgiler verdi

TURİZMİN SESİ


Başaran Ulusoy döneminin yönetim kurulu üyesi ve Tigris Turizmin sahibi Davut Günaydın, Kasım ayında yapılacak Genel Kurul’da yönetim kurulu için adaylığını açıkladı. Günaydın, adaylığını açıkladığı toplantıda seçilmesi halinde yapacağı çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Uzun yıllardır turizm sektörünün içinde olduğunu otelcilikten rehberliğe kadar sektörün her aşamasında bulunduğunu belirten Günaydın, " En son geldiğim nokta seyahat acentacılığıdır. Bugün ben ve arkadaşlarım tüm sorunların çözümü için çatı örgütümüzün yönetimi için adayız. Gücümüzü sizden alıyoruz. En doğru yolu göstereceğinizi umut ediyorum." diye konuştu.

Birlik ve beraberlik vurgusu
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Günaydın, seyahat acentalarına TÜRSAB'a ihtiyacı olanları değil TÜRSAB'ın ihtiyacı olanları seçmeleri tavsiyesinde bulundu. Günaydın, " TÜRSAB’ın kimlik kartına ihtiyacı olanları değil, içi hizmet aşkıyla yananları seçin. Acentalar hizmet ve birlik bekliyor. Acentalar birbirini sevsin, genel kurullarımız çocuklarımızla gidebileceğimiz iftiraların atılmadığı şenlik havasında gerçekleşsin" dedi. Ötekileştirme yapmamanın öncelikli hedeflerinden biri olduğunu ifade eden Günaydın, " Oy versin vermesin herkesi kucaklayacağız. Birbirimize iftira atmayalım belden aşağı vurmayalım." diye konuştu.

Masadan kalkmamız lazım
Yeni TÜRSAB yasasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Günaydın, TBMM'ye sevk edilmeyi bekleyen yasada otellerin transfer yapabilmesinin önünü açan madde dururken hemen o masadan kalkılmaması gerektiğini vurguladı. Günaydın, " Sizden aldığımız güvenle yolumuza devam edeceğiz. Bu konuyla alakalı devletin tüm kurumlarıyla temasta bulunacağız." ifadelerini kullandı.

Gerekirse Bakanlıkların önünde kamp kuracağız
TÜRSAB'ın kanunla kurulmuş yarı resmi bir kurum olduğunu ifade eden Günaydın, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla TÜRSAB arasında iletişim eksiklikleri olduğunu savundu. Günaydın, şöyle konuştu: " Bakanlık Ankara’da merkezimiz İstanbul’da. Bakanlıkla aramızda iletişim eksiklikleri var. Bunun nedeni de lobi faaliyetleridir. Bunun içinde duayen meslektaşlarımızla çok ciddi lobi yapabiliriz. Bakanlıklara ve belediyelere gidip lobi yapacağız. Bize imkan verirseniz yönetim kurulu toplantılarını İstanbul’da değil, sorunları çözene kadar Ankara’da yapacağız. Gerekirse bakanlıkların önünde kamp kuracağız. Ama ayrı ayrı kurmayacağız. Bu sorunların tek sebebi ayrılmamızdı. Birlik içinde hareket ettik. Birlikte hareket edemediğimiz için bu golleri yiyoruz. Bunun için ajansa gerek yok, duayenlerimizle bunu yapabiliriz."

TÜRSAB'ın itibarını geri getireceğiz
"Bizden hiçbir kötü kelime duymayacaksınız. Bir Allah'tan korkuyor bir de size mahcup olmaktan korkuyoruz. İnşallah mahcup olmayız. Acentaların sorunlarını çözmek için yola çıkıyoruz. Manifesto niteliğinde bir takım bilgiler vereceğiz. Birinci maddemiz TÜRSAB'ın itibarı ve saygınlığını başta devlet makamlarında olmak üzere en üst seviyeye getirmek olacak. Bugüne kadar Genel kurullar sancılı oldu ve birliğimizin itibarından götürdü. Bu itibarın geri getirilmesi için el ele verip birlik olmak zorundayız. O yüzden logomuzda da gördüğünüz gibi tek yürek diyoruz. TÜRSAB'ın en önde olması için hep birlikte çalışacağız. Geçmişteki söylemler maalesef kutuplaşmalara neden oldu ve daha vahimi TÜRSAB'a olan güveni azalttı."

Kuralları önce kendimiz uygulayacağız
Diğer bir konu haksız rekabet. Sektörün disipline edilmesi gerekiyor. Hangi kuruma gittiysek bizim disiplinsizliğimizden bahsediliyor. Önce bu kuralları kendimiz uygulayacağız. Bunun için kapsamlı çalışmaya gerek yok, daha önceki yönetimlerin yaptığı bize örnek olacak. Kişi başı turizm gelirimiz 650 -700 dolar bandındayken hala fiyat rekabeti yapıyoruz. Bunun için tarafları masaya oturtup çözüm bulmamız gerekiyor.

Uçak bileti sorununa neşter vuracağız
Anadoluyu dolaşıp meslektaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz. Bunlardan en önemlisi de uçak bileti komisyonları. Haksız rekabetin en yoğun olduğu alanlardan biri de uçak biletleri. Üst bayi alt bayiden ucuza satıp haksız rekabet yaratıyor. Bunun için komisyon kurup çalışmalar yapacağız. İnternet üzerinden satılan bilet fiyatlarının eşitlenmesini istiyoruz. Servis bedellerinin TEFE, TÜFE'ye endekslenip her yıl artmasını sağlayacağız.

Transferde engelleri kaldıracağız
Bir diğer önemli konu transfer. Münhasır hizmetlerimizden transferi maalesef yapamıyoruz. Bir sürü belge isteniyor. Bir çok kurumun önümüze koyduğu engeller var. Bunlar için çalışmalar yapmamız lazım. Bu konuda bilgi birikimimiz var. Bunları otoriteye anlatıp aşmayı hedefliyoruz. Hac ve umreyle ilgili sorunlarımız var. 800'ün üzerinde üyemiz hac umre turizmi yapıyor. Bunlarla ilgili ciddi araştırmalar yapıp otoritelerin karşısına öyle çıkmak lazım.

Acentalar rehber kadar para kazanamıyor
Diğer önemli konu turist rehberliği. Yıllardır canımız yanıyor. Ben yıllarca Japonca rehberlik de yaptım. Rehber sayımız yetersiz. Günlük 2 bin lira yevmiye isteyen rehberler var. Kimsenin hakkında gözümüz yok ama kanunlarla verilen haklarımızda da kimsenin gözü olmasın. Bunun mücadelesini veriyoruz. Turizm faaliyetinde tüm yük acentaların üzerinde. Fakat acentalar bir rehber kadar para kazanamıyor. Rehber sorunlarının çözülmesi gerekiyor.

Müze bileti sorununun çözülmesi gerekiyor
Müzelerin en büyük müşterisi turistlerdir. Turistleri de seyahat acentaları getiriyor. Kim tarafından işletirse işletilsin acentalarımız fiyat kotasyonlarını yapmışken fiyat artırmaya kimsenin hakkı yok. Müze bileti ilk çıktığında indirim oranı yüzde 50 civarındaydı. Şimdiki oran yüzde 20’ye kadar düştü. Özel veya devlet tarafından işletilebilir, bilet olayının öncelikli olarak çözülmesi gerekiyor.

Acentaların destek alması için ciddi çalışmalar yapacağız
Acentalar olarak bütün sorumluluk bizde. Davul boynumuzda tokmak başkasının elinde. Bu kadar gelir getiriyor vergi veriyoruz ama hiçbir destek alamıyoruz. Türk turizmine hizmet eden herkese saygımız var. Birçok STK devletten destek alırken, acentaların destek alamaması, üzerinde konuşmamız ve mücadelesini vermemiz gereken bir sorun. İncoming gelirlerimizin ihracattan sayılması için de çok ciddi çalışmalar yapacağız.

Bireysel sorunlar değil sektörel sorunlar önceliğimiz olacak
12 binin üzerinde üyesi olan dünyanın en büyük örgütlerinden biriyiz. TÜRSAB imkanları ve vizyonuyla üyelerine yol gösterici olmalıdır. Üyelerimizin mevcut işlerinin yanında gelir artırıcı alternatif işlerle artırmalıdır. Ana hedef turizmi 12 aya yaymak sadece bizim değil tüm turizmin paydaşlarının ana görevi olmalı. TÜRSAB bir şikayet mercii değil çözüm mercii olmalı.Bizim için öncelikli sektörel problemler olacak. Şirketsel sorunlarla bireysel sorunlarla uğraşmayacağız. Teknolojiyi kullanacağız. Ulaşılamıyor denilen TÜRSAB'ta çözüm odaklı bir CRM modeli geliştireceğiz.

Kaçak turların önüne geçeceğiz
Herkes kaçak faaliyetlerden muzdarip. Her bölgede çok ciddi şikayetler alıyoruz. Ciddi çalışmalar yapılıyor ama bir türlü istediğimiz sonucu alamıyoruz. Üyelerimizin canını yakan kaçak faaliyetler bir hırsızlıktır ve buna engel olmamız lazım. Belediyeler, dernekler, kamu kurumları defalarca genelge gitmesine rağmen kaçak tur yapıyor. Biz kamu kurumlarının sosyal faaliyetlerine karşı değiliz, ama seyahat acentası kullansınlar. Okullarda öğretmenler kaçak tur düzenliyor. Sizden aldığımız güçle bunların da önüne geçeceğiz."