TURİZMİN SESİ
Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi’nde “İklim Krizi” başlıklı oturumda konuşan Haber Spikeri TV Program Yapımcı ve Sunucusu Cem Seymen, iklim krizi ve kuraklığın en çok etkilediği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve gıda üretiminin tehlikeye gireceğini belirterek, alınması gereken önlemleri anlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ, BİFAŞ ve EFOR Fuarcılık iş birliği, Siemens ana sponsorluğunda düzenlenen Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi, 9-11 Mayıs 2023 tarihleri arasında fuarizmir’de gerçekleştiriliyor. Kongrede, “İklim Krizi” başlıklı oturumda konuşan Cem Seymen, küresel iklim krizinin çok ama çok büyük bir tehlike olduğunu vurguladı. Seymen, “Küresel iklim felaketinin en büyük nedeni petrol ve tarım. Baktığımızda, tarımda, şirketler üretiyor, çünkü küçük aile işletmeleri üretmiyor. 20 yılda, 21 bin 626 köy okulu kapandı. Köyler boşaldı, okulların kapanması insanların orada yaşamaması, köyün terkedilmesi, tohum belleğinin silinmesi demek. Kışın eğer domates yiyorsak hata yapıyoruz. Şirketlerin ürettiği gıda ürünlerini alarak hata yapıyoruz. Biz sebep olduk. Bütün bu iklim krizinin sebebi insandır. Hatalı üretim ve hatalı tüketim. Tüketim ekonomisi, hem petrolü hem doğalgazı kullanan, daha fazla üretimi için de vahşi şekilde, önlenemez şekilde kullanan şirketleri destekliyoruz. Her yerde tüketim var, vah vah, tüh tüh diyoruz, ancak öncelikle kendimize bakmamız lazım” dedi.
Türkiye kadar küresel iklim krizinden etkilenecek ülke sayısının çok az olduğunu belirten Cem Seymen, “Pandemi yaşadık. Rusya dünyanın en büyük buğday üreticisi ve hemen ilk hafta buğday ihracatını yasakladı. Pandemi bize açlıkla sınanacağımız konusunda dehşet senaryosunu ortaya koydu. İklim krizi ve kuraklığın en çok etkilediği ülkelerden biri Türkiye. Kuraklığı şiddetli biçimde yaşıyoruz. Gıda üretimi tehlikeye girecek. Avrupa’nın toplamının 5 katı Kuraklık etkileri var. Göç meselesine bakınca, iklim göçleri çok önemli. İklim göçü demek daha fazla su ve gıda paylaşımı demek, çiftçinin daha fazla ilaç atması demek, ilaçların yeraltı sularına karışması demek. Tüm bunlara bakınca yerli üreticiyi desteklemek, atalık tohumlarımıza sahip çıkmak, yeni tarım politikaları geliştirmek, küresel iklim krizine karşı yapılacak en önemli şeyler. Tüm bu atılacak adımlar ve önlemlerle sera gazı salınımını azaltabiliriz, kendi ülkemizin geleceği ve kendi insanımız için” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çevre, tarım, temiz enerji ve geri dönüşüm noktalarında örnek olacak çalışmalara imza attığını belirten Seymen, “Böyle fuarlar ve kongreler, belediyelerin bu işleri üstlenmesi, temiz enerji ve temiz tarımın yeni teknolojiler ve geri dönüşümün bu kadar büyük bir konseptte sahiplenilmesi çok çok kritik. İzmir aynı zamanda bir tarım kenti, kırsalla kenti birleştiriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, her şeyden önce temiz gıdayı, gıdanın üretme biçimlerini, nasıl tüketim yapmamız gerektiğini planlayan bir İzmir vizyonu ortaya çıkardı, bu çok önemli bir şey. İzmir bir vizyon ve misyon kenti. İzmir deyince elbette tarih, doğal güzellikler hepsi geliyor akla. İzmir’in, temiz enerjinin ve geri dönüşümün Türkiye’deki temsilcisi olacağım ve dünyaya böyle çıkacağım demesi gerekiyor. İzmir deyince herkesin aklına gelecek vizyon ve kafalara sokmak isteyeceği en güzel ifade biçimi ve kimliği temiz enerji kenti olması” diye konuştu.