TURİZMİN SESİ
1 Mayıs Cumartesi saat 22:00'de başlayan, Türk ve Fransız medyasının yakından takip ettiği sanatçı ünlü Fransız sanatçı Nathalie Cardone'un Çiçeğin Kenti Bayındır'daki konseri, özgürlük ve barış mesajları eşliğinde coşkuyla sona erdi.
Festival Alanındaki Stantları Dolaştı
Nathalie Cardone, akşam verdiği konser öncesi tüm stantları adeta koşarak dolaştı. Programında böyle bir aktiviteye yer olmadığı halde, kendi isteğiyle ve sempatik tavırlarıyla çevresine gülücükler dağıtan Cardone, yöresel yiyeceklerin tadına baktı, çevredeki halkla şakalaştı. Sahne provaları için stada dönerken küçük bir kaza geçirerek ayağını burkan ünlü sanatçı, bu aksaklıktan dolayı programında hız kesmedi.
Nathalie Cardoe'un Mükemmel Sahne Gösterisi
Kübalı sanatçı Carlos Puebla'nın 1965'te Ernesto Che Guevara'nın veda mektubundan sonra ona atfederek yazdığı dünyaca ünlü Hasta Siempre şarkısıyla konserine başlayan Nathalie Cardone, konser sırasında sahneden inerek izleyenlere el uzattı. Sanatçı Hasan Yıldırım'ı sahneye davet ederek, onunla birlikte Haberin Var Mı? türküsüne eşlik etti. İkili, birlikte gerçekleştirdikleri ve ilerideki gerçekleştirecekleri kültürel projeler hakkında kısa açıklamalarda bulundu. Nathalie Cardone, sahnede güzel sesi kadar, hareketli ve sempatik tavırlarıyla da göz doldurdu. Ayrıca konser sonrası, sahne arkasındaki platformda kendisini görmeye gelen hayranlarıyla resim çektirdi ve özel fotoğrafını imzalayarak dağıttı. Bayındır'dan ayrılmadan önce, öğretmen evinde Belediye Başkanı Mehmet Kertiş'le bir araya gelip çorba içerek uzun süre sohbet etti.
Cardone, Hacı Oldu
Katolik Cardone, Efes'teki Meryem Ana Evi'ne gitti. Nathalie Cardone, dinlerin evrensel ve ortak noktalar olduğunu iddia eden bir sanatçı olarak, daha önce İstanbul'da saçını kapatarak girdiği Sultan Ahmet Camii ziyaretinde Allah'a dua ettiğinde olduğu gibi, yanında medyayı istemedi.
Sokak Müzisyenlerine Cardone Eli
Cardone, festival alanındaki gördüğü 3 kişilik sokak müzisyenlerini yanına aldı. Destek olarak, Mayıs sonu Haziran başı gibi Avrupa parlamentosunda gerçekleştirecekleri Kültürlerarası El Projesindeki konser kadrosuna, bu üç genci de katmayı düşünüyor.
Gazze'ye Giden Gemileri Uğurlayacak
Fransız sanatçı, bugün (2 Mayıs Pazar günü sabah saat 8.00'de) İstanbul'a döndü. Nathalie Cardone, sağ-sol ile ilgili kendisine fazlaca yöneltilen neden? sorularından şaşkın. Çünkü ona göre sanatçı, evrensel bir dilden konuşmakta. Türkiye'ye belli bir parti için gelmediğini, amacının kültür elçiliği ve sanatını icra etmek olduğunu özelikle vurguladı. Konser sonrası yaptığı basın açıklamasında, Filistin'de yaşanan sıkıntılara dikkat çeken ve konuşmalarını gözyaşları içinde sürdüren Cardone, Gazze'deki mağdur bir sürü insanın acısını dile getirmek ve onların düşüncelerine ses olabilmek için bugün saat 16:00'da, İHH (İnsani Yardım Vakfı) tarafından organize edilen Eminönü Sarayburnu'ndan kalkacak 8 yardım gemisine destek amacıyla sembolik bir açılış yapacak.
Çiçek= Özgürlük ve Sevgi
1 Mayıs'la ilgili düşünceleri sorulan Fransız sanatçı, dünyada yaşanan kargaşaya da vurgu yapmak istiyor. 1 Mayıs'taki çatışma içinde geçen olayları üzüntüyle karşılıyor. Çiçek= özgürlük ve sevgi sloganını belirtiyor. Aslında sanatçının devrimci isyankâr bilinen kişiliği altında, sıcacık bir kalbi var. Şarkılarını ve desteklerini, özellikle savunmasızlarla ilgili olarak, kadın ve çocuklara atfediyor. Haklı olduğu halde garibanlığından ezilen tüm kişilerin yanında bulunmak istiyor.
Halklar Arasında Duvar Değil, Köprü Olun
Nathalie Cardone, konser sonrası gözyaşları içinde açıklamalarda bulundu. Şüphesiz bu sözler, kalpleri fethedecek.
İşte o sözler: Filistin halkına yapılan eziyetten sonra uzun zaman geçti, fakat yardım ulaştırılamadı. Benim kalbim Fransa'da çok kırık, çünkü insanlar çok duyarsız. Halk arasında da çok az bir yardım ve destek olduğunu görüyorum. Gazze halkının açlık ve sefaletten kırıldığını dehşetle izliyorum. En büyük hayalim, Gazze şehrinde sanatımı icra etmek ve onların sesi olmaktır. Gazze'de sıkışıp kalmış ve oradan çıkmayan Dalida isimli bir gazeteci arkadaşım var. Ona sordum. Dalida ne yapabilirim? Benim şu an yapabildiğim şey, sadece sesimle dikkat çekmek ve yardıma gidenlere destek olmak. Filistin'e yardım ulaştırmak isteyen gemiyi uğurlayacağım. Elimden gelen başka bir şey yok. Bir gün inanıyorum ki, dünya bu yaptıklarından dolayı özür dileyecek. Bu sözlerimi İsrail halkından birilerinin de desteklediğini biliyorum. Bizler rahat bir şekilde evimizde yatarken, Filistin halkı acı çekiyor. Başbakanınız Recep Tayyip Erdoğan, cesur bir şekilde milletin sesini duyurmak istedi ve duyurdu.
Cesaretli bir şekilde orada ONE MINUTE dedi ve ekledi. Sizin yaptığınız bir zulümdür ve bunu desteklemiyorum. Şimon Peres, bunu bildiği halde vahşete devam ediyor. Bunu yüz ifadesinde dahi görüyorum. Nasıl oluyor da 1945'teki savaşların izlerini görmeye devam ediyoruz. Bir halk bombalar altında kalıyor.
Çaresiz kalmış bir halkın neden olduğunu bildiği halde, kim eziyet çeken bir halka yardım etmek istemez ki? Onların çektiği sıkıntıyı hissediyor ve anlıyorum. Yahudiler ve İsrailliler bu eziyeti çekmiş bir halk olarak nasıl bu eziyeti başkasına yaşatabilir. Perez, Size roket atsalar siz ne yapardınız diye soruyor. Halkını savunmak terörist demek mi? Müslüman olmak terörist olmaya yeterli mi? Tamamen bilgisiz insanlar olduğunu düşünüyorum. Bir medeniyet ve tarih, yok edilmektedir. Nasıl olur da yeni bir asır böyle başlayabilir. Herkesin dünyaya aşkını tanıtma şekli değişiktir. Halkalar arasında duvar olacağımıza, halklar arsında köprü oluşturmamız gerekiyor. Benim kalbim, oradaki anaların ağlamalarından çok sızlıyor ve etkileniyorum. Dalida'nın bana gönderdiği görüntüleri görünce hiçbir şey düşünemiyorum. Dalida onları bana siyah beyaz gönderdi. Bana dedi ki, eğer bu resimleri renkli gönderirsem, kendine gelemezsin.