BİR DAĞ MASALI GÜRSU

Gürsu zirvesinde yıldızlarla ve dostlarla geçen güzel 2 günün ardından bir sonraki beraberlik ne zaman

TURİZMİN SESİ-DERYA DUYSAK


Bu hafta gerçekten inanılmaz bir hafta sonuydu bizler için sevgili organizatörlerimiz başta Cemal Akkuş ve Özcan Aydınlıoğlu'na ne kadar teşekkür etsek azdır.

Bu yüzden de bu haftaki yazımı onun anlatımıyla sizlere sunmak istedim. O kadar içten yazmış ki ellerine ve yüreğine sağlık Cemal Akkuş bundan iyisini ben anlatamazdım…

Herkese merhabalar. Uzun ve sıkıntılı bir süreçten sonra inanılmaz ferah ve rahatlamış biri olarak evime döndüm.

Kısa süre önce ani bir karar verip ilan ettiğimiz ve inanılmaz bir ilgiyle karşılaşan ancak yerimiz sınırlı olduğu için 50 kişi ile yapmak zorunda kaldığımız Bir hafta sonu masalı etkinliği Bursa Gürsu Yamaç Paraşütü Tesislerinde gerçekleşti.

Cumartesi sabah başlayan yolculuk keyfi ve arkasında tesislerde toplanmaya başlandığında bir masala dönüştü. Özel araçlarıyla gelen arkadaşların dışındakileri Bir minübüs ile Zeynep Aslan getirdiğinde şenlik başladı.

Öğle yemeği arkasından keyif çayları eşliğinde yapılan sohbet bölünür gibi değildi.

Bir aksaklık olmadan misafirler tamamlandı herkes kalacağı ahşap konaklara yerleşti, ev arkadaşları ile tanıştı.

Beklediğimizin aksine inanılmaz güzel hava, mevsim dışı bir yakıcılıkla bütünleşince göl gezimiz bir sonraki güne kaldı.

Ama güneşin batışı dağ zirvesinde seyretmek isteyenler yine de uzun bir yürüyüşü ihmal etmediler. Yamaç paraşütü için ilk gün ısınma hareketlerinden ibaret kaldı. Akşam yemeğinden sonra tanışma fazlına geçildiğinde dostlar birbirini tanıdı, kimin ne iş yaptığı öğrenildi, işbirliklerinin yolu açıldı.

Veeee kocaman bir kamp ateşi yakıldı. ışıklar söndürüldüğünde gökyüzünde sadece yıldızlar ve harika bir hilal vardı. Ve Pink Floyd un muhteşem müziği ile birlikte harika bir hava i fişek gösterisi başladı.

Neyzen Muharrem Dere ve ailesi sazları ellerine aldıklarında inanılmaz romantik bir gecenin ilk işaretleri başladı. O kadar güzel bir geceydi ki yaramaz köpeklerimiz Tarçın ve Balım bile büyük bir keyifle etkinliği takip etti.

Sonrasında kafe de şömine başında devam eden fasıl gecenin ikisine doğru fıkralarla devam etti. Herkesin sağ salim evlerine girip mışıl mışıl uyumaya başladıklarından emin olduğumda saat 03'tü. Ve herkes uyurken son kez zirvede yıldızlarla sohbet edip çadırıma çekildim:)

Sabah kahvaltısından sonra yaptığımız harika göl yürüyüşü masalı pekiştirdi. Ve tabi yamaç paraşütünün inanılmaz keyfi yaşandı. Burada ayrıntılardaki güzellikleri anlatmak mümkün değil.

Sadece şu kadarını söylemeleyim. Hiç kimse top bile oynamaya fırsat bulamadı. Bence siz en iyisi etkinliğe katılanlardan birine sorun ya da fotoğraflara bakın. Burada tek tek teşekkür etmek istiyorum katılanlara:



Sevgili Özcan Aydınlıoğlu: Sevgili Ağam, bir ay önce ATV ekibiyle alana çekime gittiğimizde bu etkinlik fikrini aklıma soktu ve yolculuk sırasında hep yanımda yer aldı. Piyasanın en erkek arabasıyla katılımcıları ordan oraya taşıdı, bilge konuşmaları ve dost gülümsemesiyle renk kattı. Ağam sen varolasın. Allah herkese senin gibi dost nasip etsin.

Zeynel Aslan; sevgili dost, kıymetli insan, yanımızda değilken bile gönül birliğini bozmayan, duruşundan taviz vermeyen, ilk kez tanıştığı insanlara bile yıllar yılı dost gibi tanıdık gelen adam, yetenekli insan iyi ki varsın. Her etkinlikte üzerine ne düştüyse yaptın.

Yolda kalanı topladın, korkanı teskin ettin, endişelenin yüreğini ferahlattın, en güzel sohbetlerin sıcak sarılması oldun. Ben sana ne diyeyim ki... Neyzenim, Mevlana ateşiyle yanan kandil, Şems ışığıyla aydınlatan erdemli insan sevgili Muharrem Dere ve ailesi bu ilkti, ama biliyor ve inanıyorum ki hep devam edecek birbirimize gülümsememiz. İlk ti Bir olduk:) Son ana kadar en büyük endişemdi gelememeniz.

Ama sabah 10 da biz terminaldeyiz dediğinde öyle mutlu oldum ki. Kuşanmışlar sırtlarına müzik aletlerini, yüreklerinde Şems ışığı, yüzlerinde Mevlana aydınlığı, örnek bir aile olarak Osmanlı ya katılan kadim bir boy gibi daldılar aramıza. Söylediler, mutlu ettiler, çaldılar alkışlattılar, anlattılar güldürdüler, hikayeleştirdiler hüzünlendirdiler.

Türkü kadar anlamlı, ney kadar asil, bağlama kadar sıcak kalın...
Sevgili Eşi, saygıdeğer insan Şengül hanım, çocukları M. Sina, A. Sadi ve sevgili kardeşi, şirin hanımefendi Muhterem iyi ki geldiniz. Allah mutluluğunuzu bozmasın.

Sevgili Seda Işık; sen ne güzel gülümsüyorsun, bu içtenliğini hiç kaybetme. Tamam biliyorum sevmediğine kusura bakma seni sevmedim diyecek kadar açık sözlüsün ama hiç tanımadan benimsediğin bir etkinlikte de kendince koşturdun, eksiklerimizi tamamladın, servis aracımızı ayarladın. Bir ara gelemeyeceksin diye endişe ettim ama neyse ki elmalı kekime kavuştum:) Yıldızlarına bizi ortak ettiğin için tsk ler. hep dost kal. Sana ihtiyacımız var. Gülümsemene, sıcaklığına, dostluğuna, açık sözlülüğüne ve zekana...

Emineeeeee, Sayın Erkan, seni tanımak ne güzel. Daha birbirimizi görmeden dostluğunu görmek ne muhteşem. Bana 10-11 kişi katılacağını söylediğinde inanmamıştım bile. Kendisi gelse iyi diyordum. Ama o tam 9 kişiyi organize etti ve sağ salim getirdi götürdü. Dostlarını dostumuz yaptı. Neşesini, desteğini eksik etmedi. Resimlere baktığınızda mutlu bir çift görürseniz büyük ihtimal Emine ve Bülent çiftidir:) Senin için yıldızlara göz kırpıyorum.

Emine'nin sözlüsü sevgili Bülent sessiz kalmayı tercih etti ama gülümsemeyi ihmal etmedi. Uyumlu ve her denileni yapan bir eş olacağa benziyor:) Bülent, bursa turnuva şampiyonunu tavlada yenmenin acısını çok fena çıkaracağım senden:)

Her etkinlikte harika dostlar tanırım. Ama bazıları vardır ki ortam gereği çok şey paylaşamazsınız, az bir zaman diliminde kalmıştır dile getirilen paylaşımlar, ama siz bilirsiniz altının kıymetini. Dilekkk, 24 ayardan daha büyük altın var mı sevgili öğretmenim.

Yüreği de saçları gibi altın renginde. Tam bir Balkan hanımefendisi olan Nebahat Erim'in kızı. Eeee ne demişler anasına bak kızını al:) Annecim ellerinden öpüyorum doyamadım gülümsemene. Üsküdar Cumhuriyet, öğretmeninizin kıymetini bilin.

Sarper daha etkinlik alanına girip girmiz ilk olarak burada kablosuz iletişim var mı diye sordu:) İyi ki yoktu. Yamaç paraşütü bile yaptı. Bir kaç gün kalsa doğaya bile alışacaktı:) Annesi Orkide hanım hala üzerine titriyor. Ama sanırım çok mutlu oldunuz. Biz de mutlu olduk sizi tanıdığımız için.

Uzun süre Müfit ve Cemile Dallı'nın evli olduğunu anlamadı konuklar:) Müfit bey öyle bir kaptırmıştı ki dansa, Cemile hanımın uyuduğunun bile farkına varmadı. Ve göl yolculuğu sırasında bize Fransızca şarkı söylemeyi de ihmal etmedi. Neşen eksik olmasın. Cemile ablaaaaaaaa hürmetler.

Sevgili Gökmen, Gökmen Küçüktaşdemir, ne iyi ettin de geldin sevgili İzmir temsilcimiz. Kim demiş İzmir in kızları güzel diye. Aslan gibi yakışıklı delikanlıları da var:) İlk gördüğümde kanım ısındı zaten Gökmen sana, ama ne yalan söyleyeyim sabah çadırımdan çıktığımda seni kimseler kalkmadan gün doğumunda kitap okurken görünce son noktayı koydum. Eeee editörlük kolay değil. İnanılmaz beyefendiliğin, eksik olmayan gülümsemen ve nezaketin için teşekkürler tekrar tekrar, Kulakların çınladı mı:)

Aydan Kanbay, senin meslek kısmına niye grafiker yazdım hala anlamadım ama, çektiğin fotoğraflar bu mesleğe yatkın olduğunu gösteriyor bilesin:) O kadar güzel gözleri var ki Aydan'ın tesisimiz 7000 yıldızlı idi 7001 oldu:) gökyüzü kadar mavi, yamaç paraşütü kadar heyecan verici... Sen mi Hanife ye uydun sessizleştin, Hanife mi senin yanında sus pus oldu.

Hanife Diktaş; senin soyadını dikbaş yazmıştım ama çok da yanlış sayılmazmış:) Yürüyüş müzikleri açıp, sırtında çantası dağ tırmanmaya başladı mı gözü hiçbir şey görmüyor. Dimdik yürüyor, cevap bile vermiyor. Kim ördü surları senin etrafına, bilirim o kaleler içinde ne cenkler görülür, ne zaferler kazanılır da tarih yazmaz. Şişe için tşk ler:)


Derya Duysak, ilk evet diyenlerdendi ama en son kesinleştirdi katılımını:) Katılmak için taaa aksamdan çıktı Ankara'dan yola. Bir de şirin mi şirin bir dostunu, Fatma Ateş i yanına alarak. Fatma hanım önceleri tereddütlü idi etrafa bakarken, nereye geldiğini anlayamamıştı. Ama Pazar günü ışıl ışıldı gözleri. Bir önceki günün aydınlığı vurmuştu yüzüne. Sevgili Derya bilgi birikiminin üzerine koyduğun en önemli şeyi sen biliyorsun: İçtenliğin... Hep gel, hep gül, hep bil...

Yediğimiz yemeklerin mimarı, organizasyonda bir ara kopma noktasına gelen problemlerde tutkal görevi görmüş sevgili arkadaşımız Nevin Yılmaz, beni Kayserili sanmış hep:) Ne güzel sesin var senin öyle. Göl yolculuğunda da, gere dönüş yolunda da bizi şarkısız bırakmadı. Ev arkadaşlarıyla harika bir dostluk kurdu. Siz artık ayrılmazsınız da::)

Millet bir tane Cemal Akkuş'a zor dayanırken bir ikinci Cemal - Akkuş daha çıktı meydana. Bursa dan Cemal Kozan ve İstanbuldan sevgili Taha Akkuş sizi tanımak güzeldi. Sevgili Adem Akan Gözübüyük kardeşim ikisini bir araya getirmiş karşıma rakip çıkarmış:) şaka bir yana ağırbaşlılığınız ve enerjiniz için tşk ler. Beni yanıltmadınız.. Centilmenliği elden bırakmayıp dağ yürüyüşlerinde arkadan toparlayarak geldiğiniz için sağolun. Çektiğiniz sanatsal fotolar dikkatimden kaçmadı bilesiniz.

Ceyda Ekinay, günübirlik gelecekti aslında yer yok diye ama son anda boşalan yeri kaptı:) Yatak yer olmasa bile yıldızları yorgan yapar üstüne gene gitmezdi bir yere. Bol bol fotoğraf çekti, objektiflere gülümsedi. Bir de hastayım diye uyuttu bizi, dağ keçisi kadar çevik, çekirge kadar sevimli. Hep sağlıklı ve mutlu kalın inşallah.

Etkinlik hakkında tüm soru soranların sorularının tamamının iki katı kadar soru sordu bana Gülnihal Çolakoğlu:) Ama böylece eksiksiz geldi. Randevu yerini bile eliyle koymuş gibi buldu. Salvo Romi ile birlikte gülümseyip durdular. Çok uyudu az yürüdüler ama mutlu gittiler. Gülnihal özcan beyin arabasının tekerindeki sıkıntı araya sıkışan taş yüzündenmiş:) Vapura yetiştiniz değil mi? Sen bana bakma sevgili Gülnihal, sorularından asla sıkılmadım bilesin, tam tersine her mesajda gülümsedim:)

Hakan Kahraman; tiyatrocu, sinema oyuncusu, organizatör veeee dans hocası. Benim dans hocam. Bana kıvırmayı bile öğretti. Ama bence iyi etmedin. Ayrıca bursa müşterilerimize sarkma kardeşim:) Yani portföye el atma. Nedir ya kurtulamayacak mıyız istanbul firmalarından:) Sanırım yeterince dinlenmişsindir. Artık adam gibi organize olursun:)

Özlemmmm nasıl katlanıyorsun sen bu adama ya:) Özlem Hoş, gerçekten çok hoş insan:) Renk analizinin kağıdını kaybetme. İlerde Cemal demişti dersin. Bundan sonra bizi ihmal etme. Bak gördüğün gibi harika etkinlikler organize edebiliyoruz. Daha iyisi varsa söyle::)

Sevdiye Sevinç, bak sakın bir daha su şırıltısı geliyor diye, sifon tamir etmeye kalkma:) Türk ordusu üzüm bağlarından geçerken dayanamayıp yediği üzüm salkımlarının yerine çil çil paralar asmış:) Gene de ordudan atılmaktan kurtulamamış:) Ben baktım sifonun yerinde para falan görmedim:) Canım benim neşeni hiç kaybetme. Malum etraftaki insanların enerjiye ihtiyacı var.

Etkinlik başladığında tek endişelendiğim an, Semra Der ve beraberindeki güzel insanların gelmeyişi ve telefonlarına ulaşamayışım olmuştu. Neyse ki sadece geçici bir kapsama alanı sorunuymuş:) Beş kişilik eve yedi kişi sığdılar. Balım ve Tarçın a gerekli konforu sağlayabildik mi bilmiyorum. Ama sakın bir daha onlara havai fişek gösterisi izletmeyin korkuyorlar:) Bu arada herkes minik köpeklerin horlayışını konuşuyor haberiniz olsun:) Bahar Bayrak Deniz ve Çağatay deniz iyi ki geldiniz.

Çok fazla konuşamadık kusura bakmayın ne olur. Figen Ekmekçi öğretmenim sizinle de çok vakit geçiremedik. Hele Merve Der'i hiç tanıyamadım halbuki pırıl pırıl duruyordu. Allah hep başarılı etsin seni eğitimin boyunca. Selma Deniz, o zevkli iki günü geçirinceye kadar çok sessiz bir insandı::) Ama siz bir de onu etkinlikten ayrılırken görecektiniz. Ne şarkılara eşlik etti:) Yeminli mütercimim benim, kız ben senin yeminine nasıl güveneceğim:)

Sevgili Buse, bakmayın siz onun soyadının Zehir olduğuna:) O çok tatlı. Bir anda ortalığı birbirine kattı ve kafeyi dans pisti haline getirdi. Ayrıca bizden sonra başladığı dağ yolculuğunu bizden önce bitirdi:) Orda da Ağğğğbiiii demeyi ihmal etmedi. Bir ara global kriz nakkında bir buçuk saat konferans verdi bana ama hatırladığını sanmıyorum:)

Sevgili Tonguç Altan, işin zor gerçekten:) seni en iyi ben anladım:) Umarım mutlu olmuşsundur. Artık sen de bizdensin:) Bir şirin ingilizce okutmanız vardı: Özge:) heralde en genç en şirin öğretmen o olsa gerek. Ayrıca tırmanabiliyor da::) Ama gülümsemek çok yakışıyor.

Başak Aslan. İki burcun adını taşımak yürek ister bilesin:) Kıpır kıpır bir güzel kız işte. Resimlerde bir dağ ceylanı görürseniz ihtimal ki odur::) Eski etkinliklerimizin ev sahibesi, istanbul hanımefendisi sevgili Hasret Sarıgül bizi burda da yalnız bırakmadı sağolsun. Pazar sabahı göremedim ama::)

Bir ara Tunca Arman ve Nuri Şekerciler i mi gördüm ne. Neredeler sahi onlar:) Elif Sözeri, Ecem Koç, Buse Destan size de tsk ler ama niye bilmiyorum:) Bu arada tesis yöneticileri Nejla hanım ve Erkan ve ve diğer çalışanlar hepinize tşk ler. çok iyiydiniz. elinizden geleni yaptınız bizi iyi ağırlamak için.

İşte bir hafta sonumuz Bir Masal Dağı Gürsu da böyle geçti. Yüreğine sağlık Cemal Bey öyle güzel anlattınız ki belki anlatacak daha çok maceramız oldu; yeri geldi dağda kaybolduk, dostlarımızdan ayrıldık bulduğumuz ilk kulübe de mola verdik Safiye teyzemiz yaptığı mantar köftelerinden yedik. Ve anladık ki her nerede olursa olsun dostluklar ve yeni ilişkiler her yerde vardı. Mutluluk buydu. Gürsu'dan ayrılmadan önce herkesin tek sorduğu “Cemal Bey bundan sonra nerdeyiz”



En yakın zamanda tekrar buluşmak dileğiyle… iyi ki tanıştık dostlar