TURİZMİN SESİ
Tatillerini bayram süreleriyle sınırlı yapabilenlerin yazlığa gidenlerle sık tatile çıkanlardan daha fazla güneş altında geçirdiği bir gerçek. Bir an önce bronzlaşmak adına saatlerce güneş altında yatanları, bronzluğu hızlandırmaya çalışanları ise ciltleri açısından kötü günler bekliyor. Dermatoloji Uzmanı Ömür Tekeli; bayramda tatilinden sorunlu bir ciltle dönmemek için önerilerde bulundu.
“Sivilceli ciltler güneşe çıkmamalı, makyaj su bazlı olmalı ve çok az yapılmalı, havuç ve bebe yağı cildi tıkar, dikkatli kullanmalı, klor cildi inceltir mümkünse denize girilmeli, güneşte sadece koruyucu yeter, ama her bölgeye 1 tatlı kaşığı kullanmalı, saçlara ise keratin ve saf zeytinyağlı bakım yapılmalı”
1) Güneş sivilcelere iyi gelmez! Sadece cildi kuruttuğu için size azaldığı izlenimini verir, cilt kuruluk sinyali aldığından harekete geçer ve sonuçta cildin yağ üretimi arttığından sivilcelerde de artış görülme olasılığı artar. Ayrıca sivilce izleri güneş altında kalıcı lekelere dönüşürler. Yani sivilcesi olanlar güneşe çıkarken iki kere düşünmeli!
2) Akneye eğilimli, yağlı cildi olanlar mümkünse makyaj yapmamalı. Sıcak havalarda terleme ve cildin doğal nemlendirme mekanizmaları aktiflendiği için yağlanma da daha fazla hissedilir. Bu nedenle ciltte, güneşten ve terden kaynaklanan isilikler oluşabilir. Makyaj malzemeleri de cildin kolayca tepki vereceği bir diğer unsurdur. Eğer her gün makyaj yapmak şartsa, su bazlı makyaj ürünlerin tercih edilmesi önerilir. Oilfree BB kremler özellikle de 30 SPF üzeri özellikte olanları tek ürün olarak kullanıp tazeleyebilirler.
3) Havuza değil denize girmeye çalışın. Deniz suyunun ve güneş'in bazı cilt hastalıklarına da faydası var. Ancak havuz suyunun etkileri olumsuzdur; kuruluğu artırır. Çünkü klorlu havuz suyuna girmekle birlikte derinin koruma mekanizmaları azalır. Bu nedenle deriyi çok sık yıkamamak gerekir.
4) Popüler bronzlaşma ya da cilt bakım yağları sivilce ve kistlere neden olabilir, kullanmayın! Havuç yağı ve bebe yağları tıkayıcı özellikleri yüksek ürünlerdir ve sivilce oluşumunu provoke ederler. Bu tarz Yağlı ürünler göz çevresinde de küçük kistlerin oluşumuna sebep olur.
5) Güneş koruyucunun altına illa ki nemlendirici sürmeniz gerekmez. Ancak doğru miktarda ve içerikte ürün kullandığınızdan emin olmalısınız. Özellikle nemlendirici etkisi daha yoğun olan bir güneş kremini kullandığınızda hem güneşten korunmuş hem de cildinizi nemlendirmiş olursunuz. Gündüz saatlerinde güneş koruyucu sürersiniz, akşam saatlerinde de normal bir su bazlı hafif üreli nemlendirici kullanabilirsiniz. Güneş kremi seçerken en az 30 koruma faktörlü olması gerekir. Krem sürerken uygun miktar, kişinin avuç içi kadar ya da bir tatlı kaşığı ölçüsündedir. Yani bir tatlı kaşığı kolunuza, bir tatlı kaşığı bacağınıza gibi… Böyle hesapladığınızda yaklaşık 100 ml’lik bir tüp, güneş koruyucusu sürmeniz gerekir. Kullandığınız koruyucunun kozmetik ürün olmamasına dikkat edin! Yani ürünlerinizi eczanelerden alın.
6) Gölge ve kıyafetler sizi güneşten korumaz. Gölgede de ultraviyole ışığı alırsınız. Gölge sizi yüzde dört civarında korur. Kıyafetlerin ise etkisi olmaz. Kıyafet ancak birkaç katsa koruyucudur. Yoksa tek kat gömleğin sizi koruma kalkanı sekiz faktörlü bir koruyucu kadardır. Yani gölgede ve giysilerin altında da güneş lekelerine açıksınız, güneş koruyucunuzu ihmal etmeyin!
7) Saçlarınız en çok yazın yıpranır. Fön, radikal renk değişikliği gibi uygulamaları mümkünse bahar ayları ve kışın yapın. Fön yerine örgülerle çekil verin. Keratinli bakımları ve saf zeytinyağı ile yapılan bakımları ihmal etmeyin.