TURİZMİN SESİ
Mersin'de karaya çıkarılan gırgır ve trollerini bakıma alan balıkçılardan kimi "ekmek teknelerini" boyayarak yeni görünüm kazandırıyor, kimi ise eksiklerini gideriyor. Geçen sezon, başta motorin fiyatlarındaki artış nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşayan ve bu nedenle tekne ve trollerini satışa çıkaran balıkçılar, yeni sezondan da pek umutlu değil. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Eylül'de gırgırlarla, 15 Eylül'de ise trollerle ava çıkmaya hazırlanan balıkçılar, avın başladığı tarihlerin Akdeniz için sıcaklığın oldukça yüksek seyrettiği tarihler olduğunu, bu nedenle sezon başlarında avladıkları balıkların, tüketiciye sunulana kadar bozulduğunu ifade ediyorlar.
Balıkçılar, av tarihinin yeniden gözden geçirilmesini isterken, bilim adamları ise, erken tarihlerde yapılan avcılığın su altı faunasının sü rekliliği konusunda tehlike oluşturacağını belirtiyor. Mersin Balıkçılar Pazarı Derneği Başkanı Faruk Polat, her yıl av sezonunun ilk açıldığı günlerde sık ıntı yaşadıklarını söyledi. Balıkların ağa takılmasından itibaren tezgaha çıkma süresinin 4-5 saati bulduğunu dile getiren Polat, "1 Eylül'de ava çıktığımızda tahminlere göre hava sıcaklığı 35 derecenin üzerinde seyretmeye devam edecek. Bu sıcaklıkta açıkta bekleyen balık da doğal olarak bozulacak. Dolayısıyla avımızın bir kısmı tezgaha değil, çöpe gidecek" dedi.
Bu nedenle av sezonunun 1 ay ertelenmesini istediklerini dile getiren Polat, söz konusu sorundan gırgır avcısının daha fazla etkileneceğini vurguladı. Polat, şunları kaydetti: "Gırgır esnafı zaten kıt kanaat geçinen bir kesim. Onun dışı nda maddi gücü olsa bile buzdolabı gibi bir üniteyi oluşturacak gırgırında yer yok. Trolcüler ise, geçen sezondan büyük darbe yiyip tüm varlıklarını kaybettiler. O nedenle trolcülerin de önemli bir kısmı, böyle bir masraf yapacak imkana sahip değil. Bu nedenle yetkililerimizin sesimizi duyarak, yardım ellerini uzatmalarını istiyoruz."
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bedii Cicik de, Türkiye'deki av yasaklarının tek tip bir özelliğe sahip olduğunu belirterek, "Oysa, 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde her denizin farklı özellikleri bulunuyor. O nedenle bir tek kararla işlerin yürütülmesi pek sağlıkl ı sonuç vermiyor" dedi. Bu farklılıkların ayırt edilmesinde Karadeniz ve Akdeniz'in önemli bir örnek teşkil ettiğini dile getiren Cicik, şöyle devam etti: "Mesela Karadeniz'in deniz suyu, Akdeniz'e oranla daha soğuk. Bu nedenle ikisine aynı anda av yasağı getirmemiz pek doğru olmaz. O nedenle av yasağının düzenlenmesine ilişkin denizlerimizin farklılıklarını yansıtan özel bir ç alışma şart.
Bu çalışma yapılırken, denizlerin özelliklerinden, su altı faunasın ın durumuna, bölge balıkçılarının sosyal yaşantısından ekonomik durumlarına kadar her konu araştırılmalı." Av sezonunun geciktirilmesi durumunda tezgaha çıkan balığın daha gelişmiş bir hal alacağını ifade eden Cicik, "Bu sayede ise sofraya gelen balıklar, daha gelişmiş ve iri olacak. Ağları dolduran balık, avcısını sevindirirken, fiyatların da aşağı inmesini sağlayacak" diye konuştu.