Erdoğan Demir -Turizmin Sesi / Trakya Bölge Koordinatörü
Bu yarış süresince yaşadıklarımı sörf camiasıyla paylaşmak istiyorum;
Yarışın yapıldığı Erikli kasabası Keşan Belediyesine bağlı geniş, uçsuz
bucaksız denilebilecek uzunlukta kumsalları temiz bir denizi olan bir tatil
kasabası. Keşan Belediyesi bu bölgenin sörf için olan potansiyelini görmüş
olacak ki, bu yarışa inanılmaz bütçeler ve ciddiyetle hazırlanmış.
18 Temmuz sabaha karşı 03:00 te uzun bir yolculuktan sonra Neslihan'la
birlikte Erikli'ye vardığımızda Belediye Başkan yardımcısı dahil 5 kişilik
kıdemli bir görevli grubu bizi karşılamak üzere otelde bekliyordu. Kısa bir
tanışmadan sonra istirahate çekildik.
Bu arada Alaçatı'dan kalkan kamyonlamalzemelerimizin geldiğini ve görevliler tarafından, bu organizasyon içinözel olarak inşaa edilmiş, üstü kapalı sörf muhafaza yerine yerleştirildiğinin bilgisini aldım.
Bu ilk görüşme sırasında Alaçatı'dan Bora ve benim dışımda başka bir sörfçünün gelme ihtimalinin azaldığını belirtmeye çalışsam da hiç kimse buna pek inanmak istemedi ve biz yatmaya gittikten sonra da bir süre daha belki başka gelen olabilir ümidiyle beklemeye devam etmişler.
Ertesi sabah sahile indiğimde hakem odası, basın odası, yönetim odası
yanyana ve faal durumdaydılar. Çanakkale boğazından yarış için getirtilen
40 mt lik Sahil Güvenlik botu ve yine Sahil Güvenliğe ait olan uçak bizi
şaşırttı.
Bunun yanı sıra 5 kişilik sağlık ekibi, güvenlik görevlileri görevlerinin başındaydılar. Bizi en çok şaşırtan ise 12 ila 20 yaş arasında 30 kadar gençten oluşan destek kadrosuydu. Sonradan öğrendik ki bu gençlerin hepsi sörf yarışmasını desteklemek için gönüllü olarak başvurmuşlar.
Zaten daha sonra kasaba içinde dolaşırken bir kaç yerde ''Windsörf Gönüllü Kayıt Merkezi'' tabelaları dikkatimizi çekti. Bu kadar ilginin nasıl oluştuğunu sorduğumuzda belediyenin yarıştan önce 1 hafta boyunca halka windsörf konulu barkovizyon gösterileri sunduğunu öğrendik.
18 Temmuz öğlen vakti özellikle Alaçatı ve İstanbul'dan geliyorum
diyenlerin hiçbirinin gelmeyeceği belli olunca organizatörlerde bir
şaşkınlık ve hayal kırıklığı net bir şekilde hissedilmeye başladı. Rüzgarın
ilk gün yeterince kuvvetli esmemesi de morallerin biraz bozulmasına sebep
oldu.
Buna rağmen yarışa gelip kaydını yaptırmış toplam 11 sporcunun
etrafında gerek gönüllü gençler gerekse daha kıdemli organizasyon ekibi bir
pervane gibi dönmeye devam ettiler.
Günde ortalama elimize en az 10 kere yarım litrelik su tutuşturuldu, özel olarak hazırlanmış sporcu kafeteryası neredeyse tüm gün servis vermeye devam etti, yerel medya her adımda sporcuları fotoğrafladı, biz talep etmesek bile yelken ve board larımız sık sık yıkandı, sörf muhafaza yerinde gece gündüz en az 2 görevli güvenlik amacıyla bekledi.
İkinci gün rüzgarın biraz artmasıyla moraller yükseldi,
heyecan arttı. Önce 7 knot rüzgarla bir fun race yapıldı, bunu akabinde 9
knot'ı bulan hakemler 3 dakika bayrağını kaldırdılar. Zaman zaman kayışa
geçemesek te, bol bol pompa yapmak zorunda kalsak da 500'ü aşkın seyirci ve bir düzineden fazla medya mensubu önünde 4 yarış yapıldı.
Akşam 18:00 gibi bu yarışların tamamlanmasıyla hedefe ulaşılmış ve Erikli
halkı ilk defa bir Windsurf yarışı seyretmişti. Seyreden gençlerin ve
çocukların içinden birçoğu sörf öğrenme isteği ve heyecanı duymuşlar ve
bunu ifade etmişlerdi.
Neslihan ilk yarış yapıldığı sırada kıdemli organizatörlerden iki tanesinin
yarışı filme çekerken bir yandan da sevinç gözyaşlarını tutamadıklarına
şahit olmuş.
Keşke bu yarış daha güclü bir rüzgar ve daha yüksek bir katılımcı sayısıyla
gercekleşebilseydi. Ancak sınırlı bir katılımcı ve alt limitlerde bir
rüzgara rağmen çok başarılı bir organizasyona katılabilmiş olmaktan
mutluyum. Tek üzüntüm bu ilgi ve misapirperverligi diğer yarışcı
arkadaşlarımla paylaşamamış olmam.
Sevgiler
Aydın Gözen-ALAÇATI