Prof Allard’a göre Avrupa devletleri ekonomik birlikteliklerinin devamı için bir şekilde ortak kararlar alıp aralarında bir destek mekanizması oluşturmalılar. The Economist Intelligence Unit için Ekonomi Araştırmaları yapan Prof. Gayle Allard, 26 Şubat Salı akşamı Ceylan Intercontinental Otel’de düzenlenen Master Class etkinliğinde iş dünyasının ve basının Avrupa ekonomileri üzerine sorularını yanıtladı. Son dönemde Avrupa ekonomilerindeki işsizlik ve sosyal devlet politikaları bağlamında çalışmalarıyla ses getiren Profesör, Avrupa devletlerinin çok ciddi ulusal problemleri olduğunu belirtti. Bu problemlerin ortak yönünün nüfusun yaşlanmasından kaynaklandığını dile getiren Allard, yaşlanan nüfusun erken emekliliği artırdığını bunun da çalışan nüfusun oranını azalttığını söyledi. Bu sarmala giren ekonomilerin sosyal politikalar konusunda reform yapmakta zorluk çektiğine işaret eden Profesöre göre, bu durum ulusal ekonomilerin problemlerini kısa vadede aşmalarını güçleştiriyor.
İyilerden kötülere bir transfer mekanizması şart
Demokratik sistemlerde siyasi iradelerin popülist yaklaşımlardan kendilerini yalıtmalarının zor olduğunu söyleyen Allard, para politikalarının da bu krizleri aşmanın önünde önemli bir engel olduğuna dikkati çekiyor: “İspanya ciddi bir resesyonda... Daha fazla ihracat yapması lazım ama maalesef devalüe edecek bir yerel parası yok. Zor durumdaki diğer Euro ekonomileri için de bu durum geçerli... Bir şekilde yapısal bir transfer mekanizması oluşturmazlarsa bu birlik toparlanamaz. Avrupa küçük bir grup, bir araya gelip bir karar verebilirler. Mesela bir vergi oluşturulabilir. Bu para iş, eğitim veya yoksulluk programlarına aktarılabilir. İyi olan ekonomilerden kötü olanlara kaynak aktaracak böyle bir transfer mekanizması yaratılabilir ve bu işe de yarayabilir.”
Borçlar silinebilir mi?
Sıkıntılı olan ekonomilerdeki borçları azaltmanın kısa vadede çözümünün zor olduğunu düşünen Profesör Allard, Avrupa’da tahvil piyasalarında zor günlerin daha çok yaşanabileceğini söylüyor. Belki bir noktada borcun silinmesi gibi yollara başvurulabileceğini dile getiren Allard, aksi taktirde İspanya veya İtalya’nın sadece kemer sıkarak çözüme kavuşmasına pek ihtimal vermediğini düşünüyor. “İspanya ekonomik darboğazı aşmak için çıktığı yolun yarısını aştı. Tabii bazı limitleri de var bu yolda. Mesela maaşlarda kesintiye gitmeniz zor. Ama üretkenliği artırabilirsiniz... Tüm bu çabaları olumlu sonuç verse de yapılanlar yeterli olmayabilir düzlüğe çıkmak için.”
Sosyal politikalar ve ekonomik toparlanma
Prof. Allard, Avrupa’da –başta Almanya ve Fransa olmak üzere- işsizliğin giderek arttığı bir dönemde refah devleti politikalarının istihdama etkisi üzerine yaptığı araştırmaları da programda paylaştı. Avrupa ülkelerindeki sosyal politikaların ve göçlerin; iş piyasasında verimlilik ve istihdamı nasıl etkilediğine yönelik tespitlerini aktaran Profesör, Avrupa ekonomilerin geleceği üzerine önemli noktalara işaret etti. OECD ülkelerindeki çalışanları koruyucu yasaların 1950’den bu yana hangi ülkede yeni istihdamı ve işsizliği nasıl etkilediğini izleyen bir gösterge geliştiren Prof. Allard, bu çalışmasıyla farklı ülkelerin önümüzdeki dönemki işsizlik oranlarına ışık tutacak bir projeksiyon sağlıyor.