TURİZMİN SESİ
Kazı ekibi Başkanı Doç. Dr. Nurettin Arslan, Assos Antik Kenti'nin yaklaşık 165 metre yükseklikteki bir kayalık üzerine kurulduğunu söyledi.
Arslan, kentin 500 metre batısında Tuzla Deresi'nin bulunmasının suya olan önemi azaltmadığını vurguladı. Arslan, söz konusu derenin suyunu kent halkının kullanma imkanı olmadığını ifade ederek, "O yüzden Assos halkının, özellikle yağmur sularını en iyi şekilde biriktirip, içme ya da diğer ihtiyaçlarını giderme yoluna gittiklerini görmekteyiz" dedi.
Kentte, özellikle stoa (üstü kapalı, sütunlu galeri) ve agoradaki (halkın toplandığı alan) yapılarda su sarnıçlarının haznelerinin daha büyük olduğunu anlatan Arslan, "Hatta akropole çıktığımız zaman iki tane devası sarnıcı hala görebiliriz. Kentin sokaklarının zeminin kaya olması nedeniyle, yağmur sularının bir damlası bile boşa akıtılmamak için iyi bir su kanalizasyon sistemi yapılmış . Bu sistem, sarnıçlara ya da su depolarına yönlendirilmiş" diye konuştu.
Arslan, sarnıçların bir çoğunun ana kayanın kesilip oluşturulduğunu, akropoldeki sarnıçların derinliklerinin yaklaşık 12 metreyi bulduğuna işaret ederek, şehir içindekilerin ise bir armut gibi içe gittikçe genişlediğini, bunun da su kullanımını kolaylaştırırken, sarnıcın yıkılmasını önlediğini kaydetti. Antik kent sınırları içinde yer alan ve hala gözlemlenebilen su kanallarının oldukça iyi işlendiğine dikkati çeken Arslan, cadde ya da sokakların bir çoğunda özellikle yağmur sularının toplanabilmesi için su yolları yapıldığını, bu sistem sayesinde akan suyun yapılara zarar vermediğini, doğrudan su sarnıçlarına akıp, depolandığını sözlerine ekledi.