Aşçılar Derneği 1. Uluslararası Kahramanmaraş Dondurma Festivali’ne Katıldı

Aşçılar Derneği 1. Uluslararası Kahramanmaraş Dondurma ve Kültür Sanat Festivali kapsamında 24 Eylül Pazar günü gerçekleştirilen VI. Yemek Yarışmasına jüri olarak katıldı

TURİZMİN SESİ


Bekir Develi’nin sunumu ve Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Özdemir’in jüri başkanlığında gerçekleştirilen yarışmada; Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Necat Çuhadar, Şenol Özbay, Fatih Açıkça; program yapımcısı, yemek yazarı ve gurme Maria Ekmekçioğlu; Kanyon ve Emaar, Suvla RestaurantExecutive Chef Ersin Avşar, Güler Osmanlı Mutfağı İşletmecisi ve gurme Ali Güler, Hilton İstanbul Kozyatağı Executive Chef Yener Özden, L’assietteles Ottoman Executive Chef Ayvaz Akbacak, Kitchenette Koordinatör Executive Chef Mehmet Uzunöz, sunucu ve yemek yazarı Executive Chef Özlem Mekik, Pınar Executive Chef Elif Çıtak, Sofra Catering Executive Chef Battal Yıldırım, İşletmeci  İbrahim Halil Kör ve Cumba Künefe Executive Chef Coşkun Yaycı jüri olarak görev aldı. 

Kahramanmaraşlı ev hanımlarının yoğun ilgi gösterdiği yarışmada “Çorba”, “Pilav”, “Etli Yemek” ve “Tatlı” olmak üzere 4 kategoride yüzden fazla yemek türü değerlendirildi. Aşçılar Derneği’nin etkinlik kapsamında düzenlediği Kahramanmaraş Gurme ve Kültür Turunda ise Dulkadiroğlu Belediyesi Mutfak Müzesi, Kocabaş Konağı, Kahramanmaraş Tarihi Demirciler Çarşısı, Katiphan, Nemrut Dağı ve Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi gezildi. 

7 bin yıllık şehir: Maraj
Bugünkü adıyla Maraş, 7 bin yıl öncesine kadar uzanan oldukça köklü bir tarihe sahiptir. Şehir, yaklaşık 3 bin yıldan bu yana Maraş adıyla bilinmektedir. Maraş’ın adıyla ilgili en eski ve en önemli yazılı kaynaklar Asur yazılı metinleridir. M.Ö. 8. yüzyıl sonlarına kadar hüküm süren kralların her yıl Anadolu'ya yaptıkları askeri seferlerden söz edilen yıllıklarda , “Gurgum Krallığı” ve bu krallığın başkenti “Markas” veya “Markasi”den söz edilmektedir. Özellikle II. Sargon döneminden kalma “Boğazköy” yazıtlarında “Maraş” adı geçmektedir. Maraş adının Hititlerden geldiğini doğrulayan Asur kaynaklarında da şehrin adı “Markaji” şeklindedir. Tarihçi Herodot, Maraş şehrini Hitit komutanlarından “Maraj” adlı bir askerin kurmasından dolayı şehre Maraj adı verildiğini belirtmektedir. Şehrin adı,

Hititlerden kalan yazıtlarda “Maraj” ve “Markasi”dir.
M.S. I. yüzyılda Roma İmparatorluğu bölgeyi ele geçirince Maraş'ın adı “Germanicia” olmuştur. Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde bu adla anılan şehir Müslümanlar tarafından fethedilince ilk şekli ile kullanılmaya başlandı. Osmanlılar döneminde ise şehrin adı bölgede Dulkadiroğulları Beyliği'nin kurulmasından dolayı “Zülkadir”şeklinde de ifade edilmektedir.

İstiklal Madalyalı Şehir: Kahramanmaraş
Kurtuluş Savaşı Destanı içerisinde Maraş’ın oldukça özel bir durumu vardır. Maraş'ın Kurtuluş Savaşında şehir halkı ile birlikte direniş göstermesi ve çevre vilayetlerinde yardımına koşması büyük takdir toplar. Kurtuluş Savaşı sonrasında Maraş'a bir yazı gönderilerek, Milli Mücadeleye katılanların listesi istenir. Şehrin ileri gelen yöneticileri toplanır ve bir durum tespiti yapar. Sonunda Ankara’ya “Maraş ta Milli Mücadeleye katılmayan tek fert bile yoktur.” cevabı verilir. Bunun üzerine 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal Madalyası'nın Maraş’ta fertlere değil, şehir halkına verilmesi kararlaştırır ve Maraş’ı Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilir. Maraş şehri yine Milli Mücadeledeki fedakârlığından ötürü TBBM tarafından 7 Şubat 1973 tarihinde “Kahramanlık” payesiyle de ödüllendirilir. Kahramanmaraşlı 1925 yılından beri her yıl Kurtuluş günü olan 12 Şubat Bayramında İstiklal Madalyasını Şanlı Bayrağına törenle takarak kutlamaktadır. 

Türkiye’nin kırmızı biber tarlası
Kahramanmaraş üç ayrı coğrafi bölgenin -Akdeniz Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi- birbirine en çok yaklaştığı alanda yer alır. Coğrafi konumu ve diğer faktörlerinde etkisi ile üç farklı iklim tipi arasında Akdeniz iklimine daha yakın bir iklim özelliği gösterir. Doğal güzellikler bakımından çok zengin olan Kahramanmaraş, su kaynaklarının bol olması, ormanlık alanların geniş yer tutması, iklim yapısının insan yaşantısına uygun olması, şehri bir barajlar şehri konumuna taşımaktadır. Verimli ovalarında başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, pirinç, çavdar, mahlut, nohut, fasulye, şekerpancarı ve pamuktur. Üzümü ve üzüm bağlarıyla ünlü olan şehirde çilek, elma, kayısı, armut, zeytin, dut, antepfıstığı, fındık, yerfıstığı ve çamfıstığı yetişir. Bununla birlikte kırmızı biberi ile meşhur olan şehir, Türkiye’nin biber tarlası ve çeltik deposudur. 

Gastronomi medeniyetin bir parçasıdır.” 
Tüm bu özellikleriyle bir medeniyetler şehri olduğunu kanıtlayan Kahramanmaraş, gastronomisinin tanınması yolunda hızla ilerliyor. Her yıl Aşçılar Derneği’nin iş birliğiyle düzenlenen “Yemek Yarışması” dernek başkanı Fikret Özdemir’in katkılarıyla uluslararası boyuta taşınmasının yanı sıra, gurme elçiliğini de beraberinde getiriyor. Kahramanmaraşlı bir şef olan Fikret Özdemir, Türkiye’nin yöresel ürün ve gastronomi mirasına büyük önem ve değer veriyor. Kahramanmaraş başta olmak üzere Anadolu’da pek çok şehirdeki festival ve etkinliklere katılan Aşçılar Derneği, ulusal ve uluslararası arenada yöresel üreticileri desteklemeye devam ediyor. 
Bu bağlamda 24 Eylül Pazar günü 1. Uluslararası Kahramanmaraş Dondurma ve Kültür Sanat Festivalini kapsamında Kültür Park’ta düzenlenen IV. Geleneksel Yemek Yarışmasında jürilik görevini üstlenen Aşçılar Derneği, Kahramanmaraşlı ev hanımlarının özgün reçete ve yerel ürünlerle pişirdikleri yöresel yemekleri değerlendirdi. Kahramanmaraş’ın Gastronomi Elçisi olan Fikret Özdemir değerlendirme yaparken çok zorlandıklarını belirterek, ev hanımlarının çok başarılı olduklarını ve birinci, ikinci ve üçüncü olarak bir değerlendirmede bulunsalar da, aslında tüm yemeklerin birinci olduğunu söyledi. 

Yemek Yarışmasının ödül töreninde bir konuşma yapan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise Kahramanmaraş mutfağının tam anlamıyla bir gastronomi kenti olduğunu belirttiği konuşmasında; “Kahramanmaraş’ta unlu mamullerden et ve sebze karşımı tüm yemeklere kadar pek çok tür mevcuttur. Şehrimizin ovasında dereotunun her çeşidi ve türlü sebzeler yetişmektedir. Bunlar Kahramanmaraş gastronomisini güçlendirmektedir. Bizler de tüm bu değerlerimizi Türkiye’ye tanıtmak amacıyla geçen yıldan bu yana Aşçılar Derneği Başkanımız Fikret Özdemir’le birlikte yemek yarışmaları ve gurme turları düzenliyoruz. Gastronomi medeniyetin bir parçasıdır. Bizlere ne kadar güçlü bir medeniyetin mirasçısı olduğumuzu yine gastronomimiz göstermektedir. Gastronomi yönünden Kahramanmaraş için çok büyük bir algı oluşturacağız,”dedi.

VI. Yemek Yarışmasında jüriler 100’den fazla yemek arasında değerlendirmede bulundu. Yarışmada dereceye giren 1’incilerine tam altın, ikincilere yarım altın ve üçüncülere çeyrek altın ödülleri verildi. Aynı zamanda yarışmacılara çeşitli hediyeler ve katılım belgeleri takdim edildi.

Jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonunda dereceye giren yarışmacılar şöyle:
 Çorba
1. Sema Yenisolak- Paça
2. Hanim Helvacı - Tarhana
3. Zeliha İspir - Tirşik
Pilav
1. Güllü  Kahveci - Kestaneli Pilav
2. Melike Tepebaşı - Tas Pilavı
3. Ayşegül Kocabaş- Acem Pilavı
Etli Yemek
1. Ferdane Taş - Bamya
2. Saadet Uzun - Patlıcan Kebabı
3. Nuran Kalaylar - Mimbar
Tatlı
1. Zeynep Sezal -  Kıvrım Tatlısı
2. Safa Kısakürek - Kırma Tatlısı
3. Hatice Kaya - Bastık Kavurması