ALTİD Başkanı Burhan Sili turizmde 2020’den önce tam anlamıyla toparlanma olmayacak

Alanya Belediyesi ve Alanya Turizm Tanıtma Vakfı’nın öncülüğünde, Alanyalı acentelerle kahvaltılı buluşma toplantısı gerçekleşti

TURİZMİN SESİ


ALTİD Başkanı Burhan Sili turizmde 2020’den önce tam anlamıyla bir toparlanma olmayacağını söyledi.Alanya Belediyesi ve Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya’ya turist getiren incoming acente temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.Sezon değerlendirmesi, 2018 hedeflerinin ve atılması gereken adımların istişare edildiği toplantıya Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Alanya Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) Başkanı Suat Çavuşoğlu, ALTAV Başkan Yardımcısı Mehmet Dahaoğlu, Letonya Fahri Konsolosu Nurkan Şaşmaz ve acente temsilcileri katıldı.

“2017 turist sayısı anlamında sevindirdi”
Toplantıda konuşan Alanya Belediyesi ve ALTAV Başkanı Adem Murat Yücel, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl Türkiye turizminde yaşanan büyük sıkıntıların ardından 2017 turizm sezonu gelen kişi sayısı anlamında sevindiriciydi. 2016’da Antalya ve Gazipaşa - Alanya Havalimanları’nda 6 buçuk milyon yolcu sayısında kalmışken; 2017 Ekim ayı itibariyle 10 milyon yolcu sayısına ulaşmış durumdayız. Bu yükseliş aynı oranda Alanyamıza da sirayet ediyor. Alanya yatak kapasitesi bakımından Türkiye’nin yüzde 10 – 12 kadarını oluşturuyor. Antalya’nın ise yüzde 30 kapasitesine sahip bir bölgeyiz. Buna bağlı olarak da Alanya’ya bu oranlarda misafir alıyoruz. Alanya’nın Antalya ve diğer bölgelere nazaran bir avantajı da Doğu Avrupa ve İskandinavya gibi bölgelerden yoğun talep alıyor olması. Bu durum doluluk oranlarımıza da olumlu şekilde yansıyor.

“2018 daha iyi geçecek”
Tur operatörleri ve acenteler ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde Rusya ve Rusça konuşulan ülkeler olarak değerlendirdiğimiz bölgelerden 2017 turist sayısının altına düşmeyeceği yönünde bilgiler alıyoruz. Orta Avrupa hariç Avrupa pazarında da İngiltere ve Doğu Avrupa pazarlarında yine artışlar olacağını görüyoruz. Bu bilgiler hem turist sayısı hem de karlılık anlamında 2017’nin altına düşmeyeceğimiz anlamına geliyor. Yani olağan dışı bir durum söz konusu olmazsa daha iyi bir 2018 yılı geçireceğiz. Orta Avrupa, İngiltere, Kuzey Avrupa, Doğu Avrupa, Rusya ve İran pazarlarından beklentilerimiz mevcut. Bugün Hükümet’in de özellikle üzerinde durduğu pazar çeşitlemesi, kaynak pazarların arttırılması ve ürün arttırılması noktasında da beklentilerimiz ve çalışmalarımız var. Tabi ki bunlar bugünden yarına kısa vadede olacak işler değil. Örneğin Çin, Hindistan ve Arap pazarlarının sahil kesimine yoğun talepleri söz konusu değil. Fakat tabi ki bu pazarlardan gelecek misafirlerin oluşturduğu sinerji, bölgemizin yararına olacaktır. Türkiye’nin 2023 turizm planlamasında 50 milyon turist ve 50 milyar dolar gelir hedefleri var.

“Turizm sektörünün talepleri var”
Kasım ayı başında Ankara’da 3. Turizm Şurası yapıldı. Türkiye turizmiyle alakalı bakanlıkların ve mercilerin yapması gerekenlerle ilgili raporlar sunuldu. Türkiye turizminin destinasyon yasasından birlik yasasına, turizmde istihdam edilecek personelin eğitiminden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı ilgilendiren yasanın mesleğe dönük oluşturulabilmesi gibi birçok konularda talepler söz konusu ve bunların bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Yatak arzının fazla olmasıyla alakalı olarak problemlerimiz var ve hala da devam ediyor. Yatırımlar geçmişe nazaran ciddi oranda azalmış seviyede. Bir yandan yeni yatırımların alternatif turizm çeşitliliklerine yönelik olması önemli… Diğer yandan tanıtım da çok önemli fakat yerinde tanıtım çok daha önemli. Buraya gelen herhangi bir turistin olumsuz olaylar yaşaması neticesinde bize yarattığı negatif etki çok daha büyük oluyor. Bu anlamda tüm kesimler turiste olan yaklaşımlarında çok daha duyarlı olmak durumundalar. Turistin çarşıda ve sokakta kendini güvende hissetmesi hepimiz için değerli. Bu konuda biz belediye olarak bugüne değin olduğu gibi gerekli önlemleri almaya devam edeceğiz.

“Kalite anlayışı korunmalı”
Şehir hayatı ve halkla birlikte iç içe turizm olgusu özelliğine sahip bir tatil destinasyonu olarak Alanya’da bu süreçte şehir içinde öncelikle topyekûn kalite anlayışının korunması, rekabetin, misafir memnuniyeti ve kalite yönünde gelişiminin devam ettirilmesi, alternatif turizm olanaklarının güçlendirilmesi ve tanıtılması, misafir profili ve eğilimleri, pazar dinamikleri, yatırımların verimliliği, yeni ürünlerin yeri ve kompozisyonu, kalifiye personelin yetiştirilmesi, tedarikçilerin katılımı gibi alanlarda devamlılığın sağlanmasının öncelikli ve entegreli tutulması gerekliliğine inanıyoruz.”

“Almanya kazanılmaya çalışılıyor”
Sorunların 2015 yılında başladığını söyleyen ve genel değerlendirmelerde bulunan ALTİD Başkanı Burhan Sili de şunları kaydetti: “Antalya’ya inen 3 buçuk milyon Rus turistin 2 milyon 800 binlere gerilemesiyle birlikte karlılıklarımızda azalma olmuştu. 2016 yılı ise zaten turizm açısından konuşulacak bir yıl değil. Özellikle Rus turistin neredeyse hiç gelmemiş olması ve Avrupa pazarı için konaklama işletmecilerinin yapmış olduğu indirimlerle birlikte zarar ettiğimiz bir yıl oldu. Buna paralel kredi ve vergi ötelemeleriyle ilgili destekler aldık. Gazipaşa - Alanya Havalimanı’nda yolcu sayısı anlamında ciddi bir artış var. Fakat bu artış gelirlerimize tam olarak yansımadı. Siz acente temsilcilerinin de ifade ettiği gibi aldığımız duyumlarda özellikle Doğu Avrupa pazarı, İngiltere az da olsa İskandinavya pazarında artışlar söz konusu. Rusya ve Rus dili konuşulan ülkelerde 2017 rakamlarının altına inmeyeceği yönünde öngörümüz var. Almanya’da ise yeniden bir hareketlilik söz konusu… TUI ve Thomas Cook üst düzey yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerde bu yönde bilgiler alıyoruz. Sonuç olarak bir ticaret yapılıyor ve onlar da Türkiye’de operasyonlarını arttırma isteğindeler. Almanya pazarında bir anormallik olmazsa 2016 senesi rakamları yakalanmaya çalışılıyor.

“Maliyetler azaltılmalı”
2020’den önce tam anlamıyla bir toparlanma söz konusu olmayacak. Bir yandan da sadece deniz, kum, güneş turizmi değil alternatif turizm alanlarında da çalışmalar yapılmalı. Hükümet ve biz turizmciler bu anlamda çalışıyoruz. Sağlık, spor ve kültür turizmi başı çeken alternatif turizm alanlarımız olarak göze çarpıyor. Hem Türkiye’nin turizm kalitesini arttırması ve ürününü çok daha uzun süre pazarlayabilmesi ve de kişi başına turizmden elde ettiği geliri arttırabilmesi anlamında bu ürünler son derece önemli. Bu bağlamda biz de Alanya bölgesi konaklama sektörü olarak pozisyon almak durumundayız. Yatırımlarımızı bu anlamda değerlendirmeliyiz. Karlılığı azalmış olan sahil turizmi dünya genelindeki sıkıntılarla beraber sürdürülüyor. Maliyetlerimizi azaltma noktasında hizmet kalitesinden ödün vermeden uygulamalara yönelmeliyiz.

“Acenteler ucuza değil kaliteye yönelmeli”
Acenteler konaklama tesislerinden aldıkları fiyatta dikkatli olmalılar. Ucuzluk beklerken düşük kaliteyle karşılaşmamalılar. Bu işin bir maliyeti var. Her işletmenin gerçeği var ve bu gerçek ışığında inandırıcı olmayan bir fiyatla karşılaşırsanız buna itibar etmeyin. Gelen misafirlerin olumsuzluklarla karşılaşabileceği bir hizmet için fiyat alınmamalı. Acentecilerimizin bu konuya hassasiyet göstermesi turizm için büyük önem taşımaktadır. Kontrat ve bölge müdürlerinin bu anlamda sorumlulukları olduğunu düşünüyorum.

“Ön rezervasyonlar yüzde 25 arttı”
TÜRSAB Alanya BYK Başkanı Çavuşoğlu ise şöyle konuştu: Türkiye turizmi dünyanın olmazsa olmazları arasında yerini uzun süredir alıyor. Türkiye genelinde 1 milyon 600 bin turistik yatak kapasitesine sahibiz. Fakat Portekiz, İspanya, Hırvatistan, Bulgaristan gibi ülkeler fiyatlarını yüzde 40 - 50 arttırdılar. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum sonucunda tur operatörleri turistleri bu ülkelere kaydırmışlardı fakat son dönemde yaşanan olumlu gelişmeler tur operatörlerinin yeniden Türkiye’ye yönelmesine sebep oldu. Ön rezervasyonlar kasım ayı itibariyle geçen yılın yüzde 25 üzerinde seyrediyor.”