Yeşilay, “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” projesine Anadolu Efes’inspons orolması nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir yazı göndererek, işbirliğinin sonlandırılmasını istedi. Yazıda, Bakanlığın bir alkollü içecek türüyle özdeşleşmiş Efes markasıyla bir projede yer almasının gerek ilgili kanun uyarınca, gerekse etik olarak uygun olmadığı ifade edildi.Yeşilay’ın 1920 yılından beri ülke genelinde sürdürmekte olduğu alkol bağımlılığı ile mücadelesine zarar veren bu işbirliğini şiddetle kınadıklarını belirten Yeşilay Başkanı Prof. Dr. M.İhsan Karaman, “Alkol düzenlemesine ilişkin 6487 sayılı kanunun ilgili maddesine göre alkol markaları hiçbir etkinliğesponsor olamaz” dedi.Yasa hükmüne göre alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağını belirten Karaman, “Alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanlar, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek olamazlar” diye konuştu.
ALKOL MARKASI SPONSOR OLAMAZ!
Yeşilay GenelBaşkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, alkol markalarının her ne olursa olsun hiçbir etkinliğesponsor olamayacağını söyledi
TURİZMİN SESİ
“Temel amaçmarka değerini yükseltmek”
Prof. Dr. M. İhsan Karaman, sponsorluk her ne amaçla yapılırsa yapılsın, temel amacınınmarka değerini yükseltmek olduğunu söyledi. Sponsorlukların,firma ve markaların pazarlama ve iletişim hedeflerini gerçekleştirmek için yoğun olarak kullandıkları bir pazarlama şekline dönüştüğünü belirten Karaman, “Televizyon ve radyoda yayın yasağıyla karşılaşan sigara ve alkol firmaları,hedef kitlelerine hitap etmek amacıyla çeşitli sportif,kültürel ve sosyal alanlarda sponsorlukfaaliyetlerine ağırlık vermeye başladılar” dedi. Özellikle sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenen sponsorluk çalışmalarınınbasın ve sosyal medyada da gündeme gelerek nihai müşteri nezdinde kalıcı ve olumlu bir imaj oluşturduğunu ifade eden Karaman, şunları kaydetti: “Bu işbirliğinde de sponsor firmanın kültür/tarih gibi değerler üzerinden markaya imaj transferi sağladığını görüyoruz. Etik olmayan bir durum bu.Eğer biz bağımlılık yapan maddelerin zararlı olduğuna inanıyorsak, toplum olarak, medya olarak,kanun koyucu olarak bu maddeleri özendiren,sempatik kılan gizli reklamlarıengellemeliyiz.”