AL Danışmanlık Franchise Veriyor

Psikolojik Danışman, AL Danışmanlık’ın İK ve İletişim Uzmanı ve Yazar Ayşen LAÇİNEL ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik

TURİZMİN SESİ - Ayşula ÖZGEN


HEM EĞİTİMCİ KİMLİĞİMLE HEM DANIŞMAN KİMLİĞİMLE ŞİRKETLERİN VE KİŞİLERİN EN GÜÇLÜ YANLARINI GÖREREK ONLARA AYNA OLUP, EN GÜÇLÜ YANLARINI ÖNE ÇIKARMALARINI SAĞLIYORUM

 

Ayşen LAÇİNEL Kimdir?

İnsan kaynakları iletişim ve psikolojik danışmanlık alanlarında; ulusal, yerel ve global şirketlere danışmanlık projeleri üreten yöneticilere liderlik, kişisel gelişim ve pozitif iletişim yönünde eğitimler veren Koçluk ve Mentorluklar yapan bir isim Ayşen LAÇİNEL.

Dolayısıyla iş dünyasında pek çok yönetici ile proje ortaklıkları yapmaktayım. AL Danışmanlık ekibimle birlikte, hem eğitimci kimliğimle hem Danışman kimliğimle şirketlerin ve kişilerin en güçlü yanlarını görerek onlara ayna olup, en güçlü yanlarını öne çıkarmalarını sağlayan çalışmaları yürütmekteyim.

YÖNETİCİLERİN KOÇLUK YAKLAŞIMI GERÇEKTEN ŞİRKETE VE KİŞİLERE DEĞER KATAR

İnsan Kaynakları Yönetiminde Koçlukların Bir Önemi Var Mı?

Elbette şimdi İnsan Kaynakları Yönetimi dediğimiz zaman insan kaynaklarının dağılımında her bireyin kendi yetenekleri, eğitimi ve donanımı doğrultusunda görevlendirildiği büyük bir organizasyon şeması ve bu kişilerin birlikte nasıl iş yapacağı akla gelir. Bu iş yapış sürecinde de aslında yöneticiler sadece tebliğ etmezler sadece iş istemezler, zaman zaman koçluk da yapmaları gerekir.

Koçluk yaklaşımı kişilerin kendilerinin fark edildiğini bilmelerini, kendilerine değer verildiğini görmelerini ve onların da yaratıcılığını hayata geçirmelerini sağlar. İşte bu yüzden yöneticilerin koçluk yaklaşımı gerçekten şirkete ve kişilere değer katar.

İYİ BİR İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI İŞTE İYİ BİR AİLE YÖNETİMİ GİBİDİR

İnsan Kaynakları Her Şirket İçin Önemli Midir? 
İnsan Kaynakları Yönetiminin Amacı Nedir?

İnsan kaynakları her şirket için önemli. Çünkü şöyle bakın İnsan Kaynaklarının etkin yönetiminden bahsedecek olursak, tam bir aile gibi düşünmeli. Nasıl ki ailede babanın rolü, ayrı annenin rolü ayrı, çocukların rolü ayrı, hatta yaşıyorlarsa büyükanne, büyük babanın da rolü ayrı. Dolayısıyla şirketlerdeki insan kaynakları yapılanmasında Yönetim Kurulu, İcra Kurulu, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ve Uzmanlar; o eğitimleri, deneyimleri, yetenekleri ve hayalleri doğrultusunda görev almışlarsa ve her birinin görev tanımlarının hepsi, birbirlerinin de görev tanımlarından haberdarlarsa ve bundan mutabıklarsa Neyi Nasıl, Neyi Kimlerle, Ne Süreçte yapacakları da kurallarla tanımlanmış ve öğretilmişse, buna uygun iş yapabiliyorlarsa, kendilerinin en iyi hallerini hayata geçiriyorlar demektir. Böyle olduğu zaman tıpkı bir ailedeki gibi birlik olur, beraberlik olur, dayanışma olur. İyi günde, kötü günde herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapar. Aslında İyi bir insan kaynakları planlaması işte iyi bir aile yönetimi gibidir.

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE ÖDÜLLENDİRME SİSTEMLERİ, MOTİVASYON YAKLAŞIMLARI HİÇ DE O KADAR MALİYETLİ DEĞİL

Yöneticiler ve Çalışanlar Nasıl Motive Edilir ve Bu Motivasyon Nasıl Yukarı Çekilir?

Hepimiz için kolay olmayan dönemler. Önce pandemiyi yaşadık hep birlikte “Evde Kal Türkiye” dedik ve hepimiz evdeydik. Ondan sonra asrın felaketi depremi Türkiye yaşadı, hala herkesin kendi yaşadığı bölge ile ilgili maalesef korkuları var. Bir de tabii hepimizin sorumlulukları var; ayakta kalmak, ayakta tutmak, hayatta olmak ve herkesin hayatta kalmalarını sağlamak istiyoruz. Dolayısıyla bu kadar riskli bir dönemde hepimizin fark edilmeye, sevilmeye, yaptıklarımızın görülmesine ve birbirimize destek olunduğunu bilmeye, destek vermeye ve destek görmeye ihtiyacı var. İşte bu anlamda şirketlerdeki yönetim yaklaşımlarında iyi iş yapanın, gayret edenin de fark edileceği sistemler kurmak gerekiyor ve inanın bana şirketlerde insan kaynakları yönetiminde ödüllendirme sistemleri, motivasyon yaklaşımları hiç de o kadar maliyetli değil. Seni gördüm, seni fark ettim, yaptığın benim için değerli, çabanın farkındayım, teşekkür ederim diyecek olan sistemlerle biz insan kaynaklarının yönetilmesi taraftarıyız. Bu anlamda ödüllendirme sistemlerini ve ödüllendirme süreçlerini de hazırlıyoruz. Aynı performans sistemleri gibi bu herkesin ihtiyacı.

BENİM PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK TEZ KONUM “BAŞARILI LİDERLERDE DUYGUSAL ZEKÂ VE OTANTİK LİDERLİĞİN ÖNEMİYDİ”

Başarılı Liderlerin Ortak Özellikleri Nelerdir?

Şimdiye kadar hep şöyle deniyordu zaman yönetimi ve planlama, karizmatiklik, analitik zekâ, sayılara hâkim olma gibi özellikler…

Elbette bunlar özellikler, benim psikolojik danışmanlık tez konum “Başarılı Liderlerde Duygusal Zekâ ve Otantik Liderliğin Önemiydi.” İşte bu anlamda hele de böylesi çalkantılı bir dönemde hele de böylesi hesaplanamayan alternatiflerin gerçeğimiz olduğu bir süreçte gerçekler liderlerin, patronun, patronajın ve kilit pozisyonların otantik zekâya ve duygusal zekâya sahip olması da en çok aranan özelliklerden. 

SÖYLEDİĞİNİ YAPAN, YAPABİLECEĞİNİN SÖZÜNÜ VEREN, KRİZLERİ SANKİ DOĞAL HALİMİZMİŞ GİBİ BİR TAKIMI YÖNETEN KİŞİLERDEN BAHSEDİYORUZ  

Otantik zekâ nedir diyecek olursak; söylediğini yapan, yapabileceğinin sözünü veren, krizleri sanki doğal halimizmiş gibi yöneten ve krizleri yönettikçe de nasıl yönetildiğini sisteme entegre eden, kişileri motive eden, insanlara ilham veren ve tamamen duygusal bağ kurarak, sadakatle oluşturulan bir takımı yöneten kişilerden bahsediyoruz bu otantik liderlik. Hele de bu dönemde en çok aranan özellik…

İNSAN AKLINA GELDİĞİ GİBİ KONUŞMAZ, AKLINA GELDİĞİ GİBİ DAVRANMAZ, HEMEN DE MAİLLERE CEVAP YAZMAZ. BİR DAKİKA DER, BİR DURUP ANLAYAYIM, SONRA FARK EDEYİM VE DİYEYİM Kİ ASLINDA BEN NE İSTİYORUM? 

Duygusal zekâya gelince, kişinin duygularını fark etmesi, başkalarının duygularını anlaması ve ortak değerlerle duyguları en etkin, en pozitif yaşam becerileri ile yönetebilmesi demektir. Düşünsenize duyguların fark edilmesi, neyi, niye, ne zaman, nasıl söyleyeceğini de belirler insanın. Bu anlamda insan aklına geldiği gibi konuşmaz, aklına geldiği gibi davranmaz, hemen de maillere cevap yazmaz. Bir dakika der, bir durup anlayayım, sonra fark edeyim ve diyeyim ki aslında ben ne istiyorum? İşte amacına göre tepkiler vermek ve bu seçimlerin farkında olmak duygusal zekâyı kullanmayı gerektirir. O anlamda da bu iki özellik de varsa kişide hem başarılı bir yönetici hem de etkin ve pozitif sonuçlar getiren bir lider var demektir. 

AL DANIŞMANLIK FRANCHİSE OLARAK KOÇLUK YAPMAK, İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI YAPMAK, İNSAN KAYNAKLARI SÜREÇLERİNDE UZMAN ADAYI OLARAK ÇALIŞMAK VE KİŞİSEL GELİŞİM İLETİŞİM EĞİTİMLERİNİ VERMEK ÜZERE EĞİTİMCİ OLARAK YETİŞMEK FRANCHİSELARIM İÇİN ARTIK HİÇ DE UZAK DEĞİL

Franchise Sisteminiz Nasıl Doğdu ve Nasıl İlerleyecek?

Tabi şimdi benim yıllarca Management Training ve Retail Traning programlarıyla yönetici yetiştirme programları sonrasında iş dünyasına kazandırdığım arkadaşlarımız girişimcilik eğitimleri ile iş dünyasına yeni adım atıp, kendi işlerini kurmaya vesile olduğum katılımcılarım ve yetiştirdiğim iş insanları artık benden hocam biz de sizin gibi olmak istiyoruz diye bir takım taleplerde bulunmaya başladılar. Hatta iş insanlarından farklı olarak da beni medyada gören, haberlerden benimle ilgili bilgi sahibi olan, henüz tanışmayan, şahsen hiç tanışmayan hanımefendiler de beni rol model aldıklarını söylediler. Tabii ki çok mutlu oldum bundan. Bununla birlikte sizin gibi olmak istiyoruz ve sizin işinizi yapmak istiyoruz diyenler çoğalınca da ben de düşündüm nasıl olabilir bu hanımlar, bu genç insanlar veya iş yapmak isteyenler benim gibi nasıl olabilir? O zaman ben onları bir iletişimci, bir yaşam koçu, bir ilişki koçu, öğrenci koçu ve insan kaynakları süreçlerini kurgulayabilecek yeterlilikte bir uzman adayı olarak yetiştireyim. Onları yetiştirirken hem onlara bu eğitimleri vereyim hem uygulamalarını göreyim, uygulamalarına not vereyim, değerlendireyim ve başarılı olanları da mezun edeyim. AL Danışmanlığın bulundukları şehirde temsilcisi olsunlar ve bunu adının da franchise olduğunu gördüm. Dolayısıyla talepleri şu anda karşılamaya başladım. AL Danışmanlık Franchise olarak koçluk yapmak, iletişim danışmanlığı yapmak, insan kaynakları süreçlerinde uzman adayı olarak çalışmak ve kişisel gelişim iletişim eğitimlerini vermek üzere eğitimci olarak yetişmek franchiselarım için artık hiç de uzak değil. 

İLK FRANCHİSE DİYARBAKIR’A VERDİM. SIRADA BEKLEYEN YERLER VAR

Onlardan ilkini Diyarbakır’a verdim. Diyarbakır’da şu anda benden franchise almak isteyen, sırada bekleyen iki iş insanı daha var. Onun dışında Samsun, Gaziantep, Ankara, Yozgat ve Trabzon franchise olarak sırada bekleyen dostlarımız, girişimciler…

TABİİ Kİ HERKESE BU FRANCHİSE VERMEM MÜMKÜN DEĞİL

Tabii ki herkese bu franchise vermem mümkün değil. Eğitimci yetkinliğinin, iletişimci kapasitesinin ve öğrenmeye, öğretmeye açık olmasının gerekliliği var. Ben de yaptığım ön görüşmelerle bu varsa eğer onları bu yetiştirme, eğitim öğretim sürecine dâhil ediyorum.

PARA KAZANMAK, SAYGIN BİR MESLEK SAHİBİ OLMAK BENİM FRANCHİSE PROGRAMIMI TAMAMLADIKTAN SONRA MÜMKÜN OLABİLİYOR

Franchise Almak İsteyenler İçin Şartlar Nelerdir?

Temsilcimiz bahsettiğim koçluk sertifika programı, eğitimcinin eğitimi ve kişisel gelişim eğitimlerini alıyor. Bu eğitimleri alıp, başarılı olduktan sonra staj görüyor ve toplam iki ay süren yetiştirme, geliştirme programını başarıyla tamamlayanlar sınava giriyorlar. Sınavdan sonra bir yıllık franchise isim kullanma hakkımızı ve bizim bütün dokümanlarımızı, sertifikalarımızı, sunumlarımızı kullanma hakkını alıyorlar. 

SERTİFİKA VE KATILIMCI BELGELERİ İÇİN AL DANIŞMANLIK İSTANBUL MERKEZDEN TALEP EDİYORLAR

Sertifika ve katılımcı belgeleri için AL Danışmanlık İstanbul merkezden talep ediyorlar, katılımcı isimlerini belirterek bütün sertifikalar, katılımcı belgeleri bizim merkezimizdeki departmanımızdan franchise olan temsilcilerimize gidiyor. 

Hem iş sahibi olmak, hem kendini yetiştirmek ve rol model olmak, hem ailesine en etkin şekilde iletişim kurarak ailesindeki bireylere örnek olmak ve evlatları yetiştirmek, hem de aslında para kazanmak, saygın bir meslek sahibi olmak bu şekilde benim franchise programımı tamamladıktan sonra mümkün olabiliyor.

İNSAN YAŞADIĞI MÜDDETÇE KENDİNİ GELİŞTİREBİLİR, BEN HER ŞEYİ BİLİYORUM, BEN TAMAMIM, BEN EN İYİYİM DİYEN İNSAN ARTIK GELİŞİMİNİ TAMAMLAMIŞ VE MAALESEF GERİYE SAYIYOR DEMEKTİR

Son Olarak Eklemek İstediğiniz Bir Şey Var Mı?

Bence insan yaşadığı müddetçe kendini geliştirebilir, ben her şeyi biliyorum, ben tamamım, ben en iyiyim diyen insan artık gelişimini tamamlamış ve maalesef geriye sayıyor demektir. O yüzden yaşadığımız müddetçe öğreneceğimiz çok şey var, nefes alıp veriyorsak, ümit ve umut her zaman var. Kendimizi geliştirmek, kendimizi daha bilgili, daha deneyimli, daha donanımlı hale getirmek mümkün. Böyle olduğumuz zaman hem kendimize daha faydalı oluruz hem çevremize daha faydalı oluruz. O yüzden eğitim yatırımı insanın kendisine yapılacak en büyük yatırımdır. Ben de bu yolda kendini geliştirmek isteyenlere yol arkadaşı olmak için her daim hazırım…